Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
16 Kasım, 2023 20:00
blank
İhlas Haber A.

Artvin’de köprü baraj suları altında kalınca köylüler ulaşımı teleferikle sağlıyor

A+ A-

Artvin’de köprü ve tarım arazileri baraj sular altında kalınca ilkel teleferikle ulaşım sağlayan köylüler, eskiden ekip biçtikleri tarlalarında olta ile balık tutuyor.
Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen temelden 275 metre yüksekliğiyle kemer baraj sınıfında Türkiye’nin birinci, dünyanın 5. en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı ve HES dolayısıyla Yusufeli ilçe merkezi ve 7 köy tamamen sular altında kaldı. Baraj sularından kısmen etkilenen 10 köyden biri olan Bostancılar köyü Dutdere Mahallesi’nde tarım arazileri ve ulaşımın sağlandığı tek köprü sular altında kaldı. İlçeye 9 kilometre uzaklıkta bulunan 7 haneli, 27 nüfuslu Dutdere sakinleri, geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağladıklarını söyledi.
Bölge halkı, evlerinin baraj kotunun üzerinde olması nedeniyle kamulaştırma ve yeni yerleşim yerinde yapılan evlerden hak sahibi olamadıkları için hayatlarını doğup büyüdükleri köyde sürdürmeye devam ediyor. Baraj kotu altında bulunan tarım arazilerinin yarısı, bazı ahır ve seraları ise sular altında kalan köylülerin ulaşım sağladığı tek köprü de baraj sularına gömüldü. Barhal Çayı kenarına kurulu mahallede yıllar önce yük taşımak için kurulan iki ilkel teleferik sayesinde ulaşım sağlayan bölge halkı, 5 öğrencinin teleferiği kullanarak okula gidip gelmesinden endişe ettiklerini ifade etti. Mahalle için yol yapımına başlanırken, bu kışı teleferikle geçirmek istemeyen bölge halkı yetkililerden çözüm bulunmasını istiyor.
Baraj suyu maksimum seviyeye ulaşınca tarım arazilerinin bir bölümü daha sular altında kalacak olan mahallede bu tarlalarda da son hasat yapılıyor. Bölge halkı, eskiden ekip biçtikleri tarlalarında şimdi olta ile balık tutuyor.

"Baraj bitti, bizim köy yolu bitmedi"
Köylerinin yarısının sular altında kaldığını söyleyen Fatma Toraman, “Köprümüz baraj suları altında kaldığı için biz de böyle zorluklar çekiyoruz. Şu anda ulaşım köyde bulunan iki teleferikle sağlanıyor. Yol yapımı başladı, inşallah tamamlanır. Baraj yapılacağı 30 yıldır konuşuluyor ama baraj bitti, bizim köy yolu halen bitmedi. Köyde hiçbir zaman araç yolu olmadı. Küçük bir köprüyle yaya yolu ile ulaşım sağlanıyor. Teleferiği yük için kullanırdık, baraj suları köprümüzü alınca şimdi biz geçiyoruz” dedi.

"Yük için kurduğumuz teleferikler ulaşım aracı oldu"
Mevlüt Toraman ise, “Önceden köprü vardı, yaya geçişlerini oradan sağlıyorduk. Fakat yük ve eşyalarımız için teleferik kullanıyorduk. Köprümüz sular altında kalınca ulaşım teleferikle yapılıyor. Tehlikeli ama mecburen geçiyoruz. Bizim mahallemizin bir bölümü su üzerinde kaldığı için kamulaştırmadılar. Yol yapımına başlandı ama geç başlandı. Yük için kurduğumuz teleferikler şimdi ulaşım aracı oldu” diye konuştu.
Hayatını hep bu bölgede geçirdiğini anlatan 70 yaşındaki Ali Toraman da, “Doğma büyüme burada yaşıyorum. Benim 15 dönüm tarım arazim kamulaştırma ile alındı. Yol kapandı, köprümüz yok, öğrenciler de teleferik kullanarak okullarına gidiyor. Yıllar önce yaptığımız teleferikleri yük ve eşyalarımızı taşımak için kurmuştuk. Şimdi köprümüzü baraj suları alınca teleferiklerle nehri geçip evimize gidiyoruz” şeklinde konuştu.

"Oldukça mağduruz"
Bölge halkından Bekir Toraman, “Yolumuz yapılmadı, köprümüz sular altında kaldı. Oldukça mağduruz. Çocukların okula gidip gelmesi, bizim işe gidip gelmemiz zor oluyor. Yolun tamamlanması 5-6 ay sürecek gibi. Çocukları teleferikle gönderiyoruz. Çocukluğumuzun geçtiği bu tarlalarda önceden meyve toplar, ekip biçer, hayvan otlatırdık. Şimdi ise oltayla balık tutuyoruz” ifadelerini kullandı.
Barajın su tutmasıyla bölgede kalan yaşam alanlarını fotoğraflayıp video ile kayıt altına alan Serhat İnce, “Burası baraj sularının en son ulaştığı köylerden biri. Bu köy mahallesinin ulaşımı tek bir köprüyle sağlanıyordu. O köprüde sular altında kaldığı için sadece teleferikle ulaşım sağlıyorlar. Burada yaşayan 5 öğrenci okula teleferik kullanarak gidiyor. Pek de can güvenliği yok. Burada yaşayanların evleri su kotunun üstünde olduğu için baraj suları evlerine çıkmıyor. Fakat tarım arazilerinin bir bölümü sular altında kalacak” dedi.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

02 Kasım, 2024 04:52
blank
İhlas Haber A.

Faciaya balık ziyafetinin neden olduğu iddiası

Faciaya balık ziyafetinin neden olduğu iddiası
A+ A-

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen ve 43 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının duruşmasında tutuklu yargılanan sanık Volkay Soylu’nun talebi üzerine madencilerin kullandığı ve eğitimlerde kullanılan maskenin açılması mahkeme heyetinin huzurunda gerçekleştirildi. Müşteki avukatlarının patlamadan önceki 1 yıl içerisinde gerçekleşmiş, telsiz ve telefon konuşmalarının yer aldığı ses kayıtlarını mahkeme heyetine dinletildiği davada, sanık avukatları ise savunmalarında patlamanın hemen öncesinde işçilerin balık yemek için aceleci davrandığını ileri sürerek, patlamada maden işçilerini sorumlu tuttu
43 madencinin hayatını kaybettiği 9 madencinin de yaralandı Amasra Maden Faciasına ilişkin davanın 9. duruşması bugün Bartın Adliye binası içerisindeki koridorda özel olarak oluşturulan salonda gerçekleştirildi.
1. Ağır Ceza mahkemesi tarafından yürütülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, avukatları, faciada hayatını hayatını kaybeden madencilerin yakınları katıldı. Adliye içerisinde ve çevresinde güvenlik görevlileri tarafından geniş güvenlik tedbirleri alındı. Mahkeme heyeti soruşturma kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesinde görevli maden mühendisi, jeoloji, jeofizik, elektrik ve güvenlik uzmanlarından oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetinin üçüncü raporunu tamamlayarak mahkemeye sunduğunu ifade ederek, bilirkişi ek raporuna karşı beyanları aldı.
Müşteki avukatları, bilirkişi heyetinden teknik incelemenin, bilimsel çalışmanın ve patlamanın yaşandığı maden ocağında keşif yapılıp yapılamayacağıyla ilgili görüşlerin yer aldığı kapsamlı rapor beklemelerine rağmen soruşturma aşamasındaki kanaatlerin devamı niteliğinde rapor hazırlandığını belirtti.

Ses kayıtları dinletildi
Merkezi Gaz İzleme İstasyonu’ndan alınan ve işletme müdürünün talimatıyla üretim için metan sensörlerinin iptal edildiği yönündeki ses kaydını dinleten müşteki avukatları, gaz izleme personelinin, iş güvenliği uzmanı Volkan Soylu’ya metan gazının yüzde 5 seviyesini geçtiği yönünde bilgi vermesine rağmen üretime devam edilmesi yönünde talimat verildiğine ilişkin ses kaydını da dinletti. Müşteki avukatları, faciadan önceki 1 yıl içerisinde patlamanın meydana geldiği maden ocağındaki telsiz konuşmaları ile çalışanlar arasındaki telefon konuşmalarının yer aldığı ses kayıtlarını mahkemeye sunulduğunu ifade ederek, işçilerin göz göre göre ölüme götürüldüğünü savundu. Yeniden bilirkişi heyeti oluşturulması talebinde bulunan müşteki avukatları, keşif yapılamaması ve ses kayıtlarının yer aldığı yeni delillerin de değerlendirilerek tutuklu sanıkların mevcut halinin devamını talep etti.
Suçlamaları kabul etmeyen sanık ve sanık avukatları, tutukluk sürelerini de göz önünde bulundurularak sanıkların tahliyesini talep ederek ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılmasını istedi.

Maske ve metan gazı tespit cihazları uygulamalı gösterildi
Tutuklu yargılanan sanıklardan olan ve İş güvenliği uzmanı Volkan Soylu’nun talebi üzerine salonda oksijenli ferdi kurtarıcı gaz maskesiyle, eğitim maskelerini gösterildi. Her iki maske açılarak arasında fark olmadığı gösteren Soylu, maske eğitimlerin de yeterli olduğunu savundu.
Soylu’nun talebi üzerine maden ocağında kullanılan vakvak olarak ifade edilen gaz ölçüm cihazı ile maden ocaklarında kullanılan metan gazı ölçüm sensörleri de mahkemeye getirildi. Metan gazı tespit anında sensörlerin verdiği alarm sesi ve titreşimi mahkemeye dinleten Soylu, olay müşteki avukatlarının soru üzerine olay gününde de 4 adet gaz ölçüm cihazı ve sensörün ilgili çalışanlara dağıtıldığı ve teslim alındığına dair kayıtların olduğunu kaydetti.
Uyarı cihazlarının mahkeme heyetine gösterilmesinin ardından ise toplanarak, adliye dışına çıkarıldı. Gazeteciler, adliyeden çıkarıldığı esnada cihazları görüntülemek istedi. Cihazların bulunduğu kutuyu taşıyan görevlinin, gazetecilerin görüntü almasını önlemek amacıyla sürekli yön değiştirmesi dikkat çekti. Cihaz Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait bir araca konularak, kuruma götürüldü.

Ses kaydına savunma yapmadılar
Avukatların ses kayıtlarıyla ilgili sorusuna ise Soylu, "Kayıtlarda ne denildiği tam olarak anlaşılmıyor. Ayrıca sadece telefon görüşmesinin önü arkası alınmadan sadece belli bir bölümün dinletilmesiyle genelleme yapılmamalı" şeklinde konuştu.
Balık ziyafeti için aceleci davrandıklarını iddia etti
Sanık avukatları maden işçilerinin olay günü yaşananlarla ilgili verdiği ifadelerde balık ziyafeti planladıklarını ve balık yemek için erkenden ocağa girerek, hızlı ve aceleci bir şekilde işlerini yapmaya çalıştıklarını iddia etti. Maden işçilerinin ifadelerini mahkeme heyetine hatırlatmak için tek tek okuyan sanık avukatları, hayatını kaybeden maden işçilerinin güvenlik tedbirlerini ihmal etmesi nedeniyle patlamanın meydana gelmiş olabileceğini ifade etti. Duruşmaya katılan 43 madencinin yakınları ise sanık avukatlarının savunmalarına tepki gösterdi

Ara karar verildi
MAra kararını açıklayan mahkeme heyeti, "muhtemel kastla öldürme" suçundan yargılanan sanıklar dönemin TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu, başmühendis Mehmet Tural’ın tutukluluk halinin devamına, "bilinçli taksirle öldürme" suçundan yargılanan ve önceki duruşmada tahliyelerine karar verilen kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman’ın ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı tedbir kararının devamına karar verdi.
Ailelerden tepki
Patlamada hayatını kaybeden madencilerin yakınları mahkeme sonunda ve adliye çıkışında ise sanıklara ve sanık avukatlarına tepki gösterdi. Madenci yakınları 2 yıldır mahkemenin devam ettiğini belirterek, olayın sorumlularının cezalandırılmasını istedi.
Müşteki avukatlarından basın açıklaması
Müşteki avukatları ise adliye çıkışında, faciada hayatını kaybeden madencilerin isimlerinin yer aldığı afişi açarak, basın açıklaması yaptı. Avukat Melike Polat, ses kayıtlarında, benzer olaylarda maden ocağındaki devre kesicilerin çalışmadığını, elektriklerin kesilmediğini, çalışmanın durdurulmadığı, işçilerin tahliye edilmediği gibi konuların net bir şekilde ortaya çıktığını ifade etti. Polat, sanık Volkan Soylu’nun talebi üzerine maske kullanımının gösterilmesi ile ocakta kullanılan gaz ölçüm ve uyarı sistemlerin gösterilmesini şov olarak niteledi. Avukat Polat, madencilerin balık yaptığı yönündeki iddialarla ilgili ise suçun hayatını kaybeden madencilerin üzerine atılmak istendiğini ifade etti.
Dava dosyasının, esas hakkında mütalaa hazırlanmak üzere savcılığa gönderilmesini de kararlaştıran heyet, duruşmayı 13 Aralık’a erteledi.
TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen maden faciasında 43 işçi hayatını kaybederken 9 madenci de yaralanmıştı. Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı. Zanlılardan Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu ve başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış, 4 kişiye adli kontrol hükümleri uygulanmış, zanlılardan 3’ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9’u savcılık sorgularının ardından salıverilmişti. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında ise soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti. Hazırlanan savculuk iddianamesinde ise tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "muhtemel kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050’şer yıla kadar, 4 kez "muhtemel kastla yaralama" suçundan da 4 yıl 16 aydan 12’şer yıla kadar hapis cezası talep edilmiş, 4 sanık hakkında iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062’şer yıla kadar hapis cezası talebinde bulunulmuştu.
İddianamede diğer 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Doğa Eczanesi
Doğa Eczanesi
Adres

100. Yıl Mahallesi, Karabük Kastamonu Yolu Üstü Sokak No:59/D Merkez / Karabük

Telefon

(370) 502-0052

Ömür Eczanesi
Ömür Eczanesi
Adres

Bayır Mahalle Kemal Günes Caddesi No:167/A Karabük

Telefon

(370) 424-5714

Cemal Mızrak Eczanesi
Cemal Mızrak Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, Esendere Sokak No:14/1 Safranbolu-Karabük

Telefon

(370) 725-2547

Yeni Zümrüt Eczanesi
Yeni Zümrüt Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi, Doruk Sokak, No:8/B Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4500