Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Haziran, 2024 12:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Artabel Gölleri’nde baharın renk cümbüşü başladı

Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarında bulunan Türkiye’nin muhteşem dağ manzaralarından biri ve doğal güzelliklerin adresi olan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, Haziran ayında buzla kaplı gölleri, coşkun dereleri, görkemli şelaleleri ve renk renk çiçekleriyle adeta cennetten bir köşe haline gelerek ziyaretçilerini mest etmeye başladı.
Kristal berraklığındaki sularıyla ünlü 22 göle ev sahipliği yapan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, yaz mevsimiyle birlikte eşsiz bir doğa harikasına dönüştü. Karların erimeye başlamasıyla ortaya çıkan çiçekler ve yeşilin binbir tonuyla Artabel Gölleri Tabiat Parkı, doğa tutkunları ve fotoğrafçılar için eşsiz manzaralar sunmaya başladı.
Göllerin etrafını bir tablo gibi süsleyen çiçekler ve her adımda farklı bir renkle karşılaşmak, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatırken göllerin mavi sularıyla beyaz kar ve rengarenk çiçekler mükemmel bir uyum sergiliyor.
“Işıkla suyun buluştuğu zirve” ve “Yüksek zirvelerin cenneti” olarak anılan Artabel, kentin en yüksek noktası olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdal Musa Zirvesi de dahil olmak üzere birçok zirveyi barındıran vadilerle dolu ve kendini insandan sakınan yüksek bir coğrafyada yer alıyor.
Yalçın dorukların çevrelediği buzul gölleri, endemik bitki ve canlıları, eski göç yolları, yabani hayvan çeşitliliği, zengin flora ve faunasıyla özellikle yaz aylarında ziyaretçilerine eşsiz manzaralar ve güzellikler sunan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, Gümüşhane’nin çatısı olarak nitelendiriliyor.
Tabiatın mest edici güzellikleriyle dolu bir yer olmasının yanında Osmanlı-Rus harbi döneminden kalma şehit mezarları, siperler, savaş yolları, karargah yıkıntıları bulunması nedeniyle tarihi sit alanı olarak ilan edilen Artabel Gölleri Tabiat Parkı, yaz mevsimlerinde gürül gürül akan dereleri, görkemli şelaleleri ve kristal berraklığındaki gölleri görmek için Türkiye’nin dört bir yanından gelen doğaseverleri ağırlıyor.
1998 yılında tabiat parkı ilan edilen 58 bin 590 dekarlık alana yılın ilk ziyaretini gerçekleştiren grup olan Ankara Mülkiye Doğa Topluluğu üyesi sporcular Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları ve Gençlik Derneği (GÜDAK) Başkanı Mustafa Akbulut rehberliğinde gerçekleştirdikleri yürüyüşte karşılaştıkları manzara karşısında “Fevkaladenin fevkinde”, “Muhteşem” ifadelerini kullanırken coğrafyanın tertemiz olmasından çok etkilendiklerini söyledi.

“Tek kelimeyle muhteşem ve inanılmaz”
Sporculardan Fahriye Kümbül, ilk defa geldikleri Gümüşhane’de çok keyifli zamanlar geçirdiklerini belirterek, “Gördüğümüz doğa bizi büyüledi desem yeri var. Özellikle bu Artabel Gölleri ve gezdiğimiz Karaca Mağarası inanılmaz güzeldi. Buraların tanıtımı belki daha fazla yapılmalı ama yapılırsa da acaba bozulur mu diye kaygılanıyorum. Tek kelimeyle muhteşem ve inanılmaz bir gezi oldu benim için. Zorlandığımız mesafeler oldu belki ama yapılmayacak bir şey değil. Herkes yürüyebilir. Beni en çok buradaki bitkilerin çeşitliliği, renkleri, ilk defa gördüğüm ters laleler oldu” dedi.

“Gümüşhane’ye ve özellikle de Artebel’e gelmekten dolayı çok mutluyuz”
Arif Kümbül ise genelde Ankara civarında günübirlik geziler yaptıklarını ve Gümüşhane coğrafyasının uzun zamandır gündemlerinde olduğunu belirterek, “Genel olarak seyahatimizden, özellikle de bugün Artebel’e gelmekten dolayı çok mutluyuz. Çok yorulmadık. Biraz yürüme idmanımız var zaten. Onun da payı var mı bilmiyorum ama diz problemi falan olmayan birisi için normal bir parkur. Ben de özellikle bitki örtüsünden çok etkilendim. Belki Temmuz ayında daha farklı olacak. Bir daha yolumuz düşerse öyle bir mevsim farklılığı da yapabiliriz” diye konuştu.

“Bir sürü dağa çıktım ama buradan daha güzelini görmedim diyebilirim”
Bodrum’dan gelen Aynur Dülger Ataklı ise, “Ben Bodrum’dan geldim. Aslen Artvinliyim. Fakat Artvin’le kıyaslayınca Gümüşhane bizden daha şanslı. Yeşili, ormanı daha bol. Gerçekten görülmeye değermiş. Yıllardır trekking yapıyorum. Bir sürü dağa çıktım ama buradan daha güzelini görmedim diyebilirim. Gümüşhane’nin halkını da çok sevdik. Kendimizi hep evimizde gibi hissettik. Uzun bir yolculuktu ama değdi. Şu anda Bodrum yanarken burada bulunmak büyük bir ayrıcalık” ifadelerini kullandı.

“Dağlara bittim, bir tane naylon çöp poşet görmedim”
Grubun en kıdemlilerinden olan 71 yaşındaki İbrahim Beneklioğlu da, “Dağları rahatlıkla tırmandık keçi gibi. Buranın yürüyüşü kolay da değil, zor da değil. Ama bizim için gayet normaldi. Çünkü biz antrenmanlı sayılırız. Buranın en çok hoşuma giden yeri ne derseniz dağlar. Dağlara bittim. Zaten dağlar kendini gösteriyor. Hele o karlı dağlar. Harika. Tek kelimeyle özetlemek istersek fevkaladenin fevkinde diyebiliriz. Herkesin gelmesini isterim, görmesini isterim. Temizlik beni çok etkiledi burada. Bir tane naylon çöp poşet görmedim. Halkı ve buradaki duyarlı doğacıları gerçekten tebrik ediyorum ve onları kutluyorum” dedi.

“Buraları korumak gerek”
Grubun organizatörü Gümüşhaneli İsmail Hakkı Karakelle ise Mülkiye Doğa Topluluğu olarak Gümüşhane’yi uzun zamandır planladıklarını belirterek, “Birçok yere gidiyoruz. İlk yatmalı Ankara dışına çıkış benim memleketimde olacak dedim ve Gümüşhane’ye geldik. Arkadaşlar şu ana kadar memnunlar. İnşallah sonunu da öyle götürürüz. Ben de Artebel’e ilk defa geldim. Bir Gümüşhaneli olarak GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut’a çok teşekkür ediyorum. Buraları korumak gerek. Lütfen yol çıkmasın buraya. Yol çıktığı zaman buralara naylon torba geliyor, pet şişe geliyor ve ondan sonrası artık o tadı kalmıyor. Bu güzelliğiyle bizden eskiler bize bırakmışlar, biz de çocuklarımıza, torunlarımıza bırakalım” diye konuştu.

“Artabel her geldiğinizde sizi farklı bir bitki örtüsüyle ve farklı manzaralarla karşılıyor”
Bayburt’tan gelen akademisyen Fatma Cebeci de, “Burası insan elinin değmediği bir doğa harikası. Şehrin kaosundan, gürültüsünden, keşmekeşinden kaçıp buraya geliyorsunuz ve geldiğinizde burada sizi suyun sesi, kuşların cıvıltısı ve göğsünüzün içinde çarpan kalbinizin sesi karşılıyor. Bunların hepsini burada duyabiliyorsunuz, dinleyebiliyorsunuz. Tüm bu güzellikleriyle Artabel Gölleri herkesi bekliyor. Herkesin de gelip görmesini isterim. Bunun dışında buranın ayrı bir güzelliği, ayrı bir inanılmaz coğrafyası var ki her geldiğinizde sizi farklı bir bitki örtüsüyle ve farklı manzaralarla karşılıyor. O yüzden bir kere geldimlik bir yer değil kesinlikle. Farklı zamanlarda, farklı aylarda gelip bu güzellikleri farklı aylarda, farklı tablolarla görmek çok çok daha kıymetli” ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
01 Eylül, 2025 09:51 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Yavuz: “Karabük’teki orman yangını çevrelendi, 300 personel ile çalışmalar sürüyor”

Karabük Valisi Mustafa Yavuz, Eflani ve Safranbolu ilçelerinde meydana gelen orman yangınlarına ilişkin açıklama yaptı.

Vali Mustafa Yavuz, Eflani ve Safranbolu ilçeleri arasında başlayan orman yangınının rüzgarın etkisiyle yayılsa da ekiplerin çalışmalarıyla birlikte büyük oranda çevrelendiğine dikkat çekti. Yangında beş helikopterin görev aldığını, Karabük’ün yanı sıra çevre illerden de arazözler başta olmak üzere iş makineleri, su tankerleri ve itfaiyelerin sevk edildiğini hatırlatan Yavuz, 300’e yakın personelin sahada görev yaptığının altını çizdi.

Coğrafyanın zorluğuna dikkat çeken Yavuz, çevrelenen yangının tamamen kontrol altına alınıp söndürülebilmesi için canla başla çalışıldığına değindi.

Yavuz, "Bugün öğleden sonra, saat 15.00 sıralarında, Eflani ilçemizin bir köyü ile Safranbolu ilçemizin Harmancık köyü arasında başlayan orman yangını, maalesef rüzgarın da şiddetiyle yayılan bir seyir gösterdi. Bu saat itibarıyla, açıkçası Eflani ilçemizdeki Saraycık köyümüz civarındaki orman yangını büyük oranda arkadaşlarımız tarafından çerçevelendi. Harmancık bölgesinde devam eden yangınla ilgili olarak da hem orman teşkilatımız hem İl Özel İdaremiz, hem belediyelerimizin itfaiye ekipleri, hem de devletimizin tüm kurumları ve gönüllülerimizle birlikte mücadeleye devam ediliyor" dedi.

"Sevindirici olan kimsenin canına bir şey gelmemiş olmasıdır"
Yangında can kaybının olmadığını vurgulayan Yavuz, "Bu saat itibarıyla sevindirici olan; herhangi bir vatandaşımızın ya da görevlimizin canına bir şey gelmemiş olmasıdır. İçinde bulunduğumuz Harmancık köyümüzün bu mahallesinde, akşam saatlerinde rüzgarın da etkisiyle yangının hızlı ilerlemesi nedeniyle yaklaşık on hanemiz ve on sekiz vatandaşımızın yaşadığı alanın tahliyesini kısa sürede gerçekleştirdik. Yangın çerçevelendikten sonra da vatandaşlarımız şu anda evlerine dönüş sağlamış oldular" ifadelerini kullandı.

Bölgenin yapısına dikkat çeken Vali Yavuz, şunları kaydetti:

"Burası, daha önceki yangınlara göre biraz daha yüksek bir noktada. Bölge, kuzey bölgemizde yer alıyor ve rakımı daha yüksek. Havanın kurak gitmesi ve iklimsel bazı zorluklar nedeniyle yangın kısa sürede yayılabiliyor. Arazi yapısı itibarıyla otluk alanların da olması, ormanın rüzgarın etkisiyle hızlı şekilde yayılmasına neden oluyor. Şu ana kadar herhangi bir köyümüzde ya da mahallemizde evlere ya da ikamet yerlerine gelen bir zarar söz konusu değil. Ancak ormanlık alanlarımızda, evet, ormanlarımız zarar gördü."
Yangınların yalnızca ağaçları değil, canlıları da yok ettiğini dile getiren Yavuz, "Her açıklamamızda sizlere söylediğimiz gibi, sadece ormanlarımız yanmıyor. Ormanlarımızla birlikte, ormanlarımızın içindeki canlılar bizlere emanet olan sessiz canlılar da zarar görüyorlar. Maalesef onlar da bu anlamda kayba uğruyor. Aynı zamanda hepinizin bildiği gibi, Karabük orman varlığı açısından, yüz ölçümüne oranla Türkiye’de birinci sıradadır. Bu anlamda yeşil vatanımız, ormanlarımız da zarar görüyor" diye konuştu.

"Lütfen ormanlarımızı koruyalım"
Vali Yavuz, vatandaşlara ormanları korunması çağrısında bulunarak, "Lütfen ormanlarımızı koruyalım. Ormanlarımızı sadece orman teşkilatımızın ya da kolluk kuvvetlerimizin korumasına bırakmayalım. Her vatandaşımız, bu sorumluluğu üstünde ve omuzlarında hissederek ormanlarımızın korunmasına hep birlikte destek vermelidir. Gördüğünüz gibi, ormanlarımız yandığı zaman hepimiz üzülüyoruz. Akciğerlerimiz yanıyor, yeşil vatanımız yanıyor. İçindeki canlılar yanıyor. Bundan sonra da ben, bu hassasiyeti tüm vatandaşlarımızdan bekliyorum. Bu anlamda can kaybının olmaması, cana gelen bir şeyin olmaması bizim için bir teselli" ifadelerine yer verdi.

Vali Yavuz, sözlerini şöyle tamamladı; "Ben tekrar hem Eflani Saraycık Köyü’ndeki vatandaşlarımıza, hem Safranbolu’daki Harmancık Köyü'ndeki ve şu anda içinde bulunduğumuz mahalledeki vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. İnşallah Allah bizleri daha büyük afetlerden korusun. Hepimize geçmiş olsun."

Bizi sosyal medyadan takip edin