Ihlas Haber Ajansı tarafından
29 Mayıs, 2024 12:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Amasya’da domates hasadı başladı, 100 bin ton rekolte bekleniyor

Karadeniz Bölgesi’nin sebze ve meyve üssü Amasya’da domates hasadı başladı. Sezonun ilk kızaran domateslerinin kilosu üretildiği serada 20 TL’den satıldı. Yaz sezonu boyunca domates üretimi yapılacak tarlalarda 100 bin ton rekolte bekleniyor.

Yılın ilk domatesi çilli ailesinden
Verimli arazilere sahip kentte yılın ilk domatesini Aksalur köyü Çay Mahallesi’nden Çilli ailesi yetiştirdi. Sebahattin Çilli, özveriyle yetiştirdikleri domateslerin geçen yıla göre 20 gün önceden üretip satışa sunmanın mutluluğunu paylaştı.
100 bin ton rekolte bekleniyor
Köye giderek birlikte hasat yaptıkları çiftçilere bereketli kazançlar dileyen Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin, “2024 üretim yılında örtü altı sera ve açık alanda toplam 12 bin 200 dekar alanda yaklaşık 100 bin ton domates rekoltesi bekliyoruz” dedi.
Gürol Çetin, kilosu 20 TL’den satılan domateslerin Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere, Doğu Anadolu Bölgesi ve diğer bölgelere gönderildiğini belirtti.
“45 günlük ara sezonda Türkiye’nin domates ihtiyacını Amasya karşılıyor”
Türkiye’de ağırlıklı olarak Akdeniz illerinde yapılan turfanda domates üretiminin Haziran ayı ortasında sona ermeye başlarken yurt genelinde yaklaşık 45 günlük bir ara sezon oluştuğuna işaret eden Çetin, “O süreçte Türkiye’nin domates ihtiyacını Amasya karşılıyor” diye konuştu.
Yılın devamında seralarda ikinci ve üçüncü ürünlerde yetişiyor
Tarım şehri Amasya’nın üretim potansiyelinin daha da artacağına inanan Amasya Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cebeci ise “Çalışkan çiftçilerimizin azmiyle seralarda yılın devamında ikinci ve üçüncü ürünlerde yetiştiriliyor. Domatesin yanına bir süre sonra salatalık, maydanoz, roka, marul, patlıcan ekip üreten çiftçilerimiz de var” şeklinde konuştu.
(MÇ-

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Mart, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük Üniversitesi otomotiv ve havacılık sektörlerinde kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi

Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) TÜBİTAK takviyeli projeyle geliştirilen magnezyum alaşımlarının hem yakıt tasarruf sağlaması hem de daldaki çevresel sürdürülebilirlik maksatlarına katkı sunması bekleniyor.
KBÜ Metalurji ve Gereç Mühendisliği Kısmından Prof. Dr. Ali Güngör ve doktora öğrencisi Yousef Mustafa Salem Fhail Boom, TÜBİTAK 1002 projesi kapsamında otomotiv ve havacılık dallarında kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi. Bu projeyle, hem yakıt tasarrufu sağlanması hem de sera gazı emisyonlarının azaltılması hedefleniyor.
Enerji kaynaklarının hudutlu olması nedeniyle hafif materyallere yönelik arayışların arttığını vurgulayan Prof. Dr. Ali Güngör, "Enerjiye olan talep her geçen gün artıyor. Biz de ‘Yakıt tasarrufu konusunda ne yapabiliriz?’ sorusuna tahlil arayarak hafif metaller üzerinde çalıştık" dedi. Magnezyumun bilinen en hafif metallerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Güngör, bu özelliğin kara ve hava taşıtlarında değerli avantajlar sağladığını söz etti. "Magnezyum, alüminyuma kıyasla yüzde 36, demire kıyasla yüzde 78 daha hafiftir. Bu da çeşitli araçlarda kıymetli yakıt tasarrufu sağlamaktır" diyen Güngör, magnezyumun dayanımının ve korozyon direncinin düşük olması ve şekillendirilebilme zorlukları nedeniyle endüstriyel kullanımının sonlu olduğuna dikkat çekerek bu dezavantajları gidermek için magnezyuma çeşitli elementler eklediklerini lisana getirdi. Güngör, magnezyum alaşımlarının otomotiv dalında direksiyon simidi, iç kapı iskeleti, koltuk iskeleti, şanzıman kutusu üzere birçok modülün üretiminde kullanıldığını söyledi. Magnezyumun araba sacı olarak kullanılması için 6000 serisi denilen alüminyum alaşımlarının akma dayanımına eşit olması gerektiğini anlatan Güngör, "Biz bu çalışmalarda düşük oranlarda alüminyum, çinko, kalsiyum ve manganez içeren magnezyum alaşımlarını döküm yoluyla ürettik. Akabinde uyguladığımız ısılı süreç ve sıcak haddeleme tekniklerini kullanarak, akma dayanımı 155 megapaskal, çekme dayanımı 240 megapaskal olan ve düzlem şekillendirilebilirlik özelliğine sahip magnezyum alaşımlarını üretmeyi başardık" diye konuştu. Elde edilen sonuçların, daha yüksek performanslı magnezyum alaşımlarının üretilebileceğini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Güngör, bir sonraki kademede üretim süreçlerini daha da geliştirerek patent müracaatında bulunacaklarını aktardı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.