blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
24 Mart, 2025 20:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Amasra maden faciası davasında karar açıklandı: 20 sanığa hapis cezası

Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesesi’nde 43 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasında ortalarında periyodun kurum müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu, başmühendis Mehmet Tural’ın da bulunduğu 20 sanık hakkında 3 yıl ila 16 yıl ortasında değişen mahpus cezaları verildi.
TTK Amasra Müessesesi’ne bağlı maden ocağında 14 Ekim 2022’de yaşanan patlamada 43 emekçi hayatını kaybetmiş, 9 emekçi de yaralanmıştı. Ortalarında periyodun kurum müdürü Cihat Özdemir’in de bulunduğu 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında mahkeme heyeti; sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma" cürmünden cezalandırılmasına hükmetti. Tüm sanıklar hakkında yurt dışı çıkış yasağı ve isimli denetim kaidesi getirildi.
Dönemin kurum müdürü Cihat Özdemir tutukluluk halinin devamıyla birlikte 16 yıl 12 ay, işletme müdürü Selçuk Ekmekçi tutukluluk halinin hükmen devamıyla birlikte 16 yıl 6 ay, başmühendis Mehmet Tural tutukluluk halinin devamıyla birlikte 16 yıl 6 ay, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu tutukluluk halinin hükmen devamıyla birlikte 15 yıl, sorumlu maden mühendisi Levent Aydın 9 yıl, emniyet mühendisi Şahan Kahraman 9 yıl, vardiya mühendisi Recep Orhan 5 yıl, sondaj mühendisi Hakkı Oğuz Karakuş 5 yıl, maden mühendisi İbrahim Hakan Mengeş 5 yıl, hazırlık servisi mühendisi ve A sınıfı iş güvenliği uzmanı Hidayet Gökdere 5 yıl, kaza tespit mühendisi ve A sınıfı iş güvenliği uzmanı Fazıl Karaküp 5 yıl, elektrik mühendisi Serkan Özdoğan 3 yıl 9 ay, idari ve mali bahislerden sorumlu kurum müdür yardımcısı Süleyman Sırrı Bayraktar 3 yıl 1 ay 15 gün, emniyet vardiya nezaretçisi Mustafa Olgun 3 yıl 1 ay 15 gün, gaz izleme maden teknikeri Mehmet Özdemir 3 yıl 9 ay, emniyet şefi Ferhan Güneş 3 yıl 1 ay 15 gün, elektrik mühendisi Hüseyin Ogan 3 yıl 9 ay, elektro mekanik şube müdürü Mehmet Güneş 3 yıl 1 ay 15 gün, 2. kartiye şefi Şenol Kaya 3 yıl 1 ay 15 gün ile hazırlık şefi Selami Yeşilsu 3 yıl 1 ay 15 gün mahpus cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, Salih Atmaca, Tayfun Uça ve Onur Öztürk’ün beraatine karar verdi. Heyet, sanıkların şuurlu taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olduğunu sabit görürken, tüm sanıklar için yurt dışı çıkış yasağı ve isimli denetim kaidesi uygulanmasına hükmetti.
Kararın okunmasının akabinde duruşmayı izleyen aileler ve avukatları karara reaksiyon gösterdi. Reaksiyonlar adliye dışında da devam etti.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İsmail AKCA tarafından
27 Mayıs, 2025 15:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

AYNADA KENDİNİ GÖRÜNCE..!

CHP aynı CHP..!

Evet, Yine yanılmadım, CHP aynı CHP derken…
Partinin merkez ilçe başkanı Ali Yavuz’un bir açıklamasına dair kaleme aldığım eleştiriye gelen cevabı okurken ne mi hissettim..?
Şaşırmadım desem yalan olur..!
Cahilane yapılan bir açıklamaya nasıl bir cevap verebilir.
Görünen o ki; Karabük’te siyaset eleştirisi serbest… ama hedefiniz sadece hükümetse..! Eğer sözler muhalefete dokunuyorsa adınız “yandaş” olur, üzerine bir tutam “vatan-millet edebiyatı serpiştirilir.
Aaaa bir bakmışsınız adınız hain olmuş…
Ne kadar hoş değil mi?
Siyaset kurumu hala eleştiri ile yüzleşme hastalığını atamazken içerikle değil, doğrudan saldırgan bir üslupla harekete geçiyor.
Yazdığınız cevapta; ne bir açıklama var, ne bir düzeltme, ne de bir açılım… Sadece itham, ima ve hamaset yüklü cümleler! var.
Gazeteci soru sorar ve cevap arar. Siz gazeteciye yanıt vermiyor; nutuk çekiyorsunuz. Yazıda “biz hizmete değil, yapılan yere itiraz ettik” diyorsunuz ama bir gazetecinin bunu sormasına bile tahammül edemiyorsunuz. Çünkü tahammül yoksunusunuz.
Asıl mesele şu: Karabük halkı, sizin her cümleye “Biz halktan yanayız” diye başlamanıza değil, gerçekten taş üstüne taş koyduğunuzda yanınızda olur. Ama siz; yapılan yatırımı “şov”, yazılan yazıyı “ikbal çabası”, destek veren şirketi “peşkeş ortağı”, Şehitler Parkı’nı da “hafıza silme çabası” olarak tanımlarsanız… Kamuoyu bugüne kadar almadığı gibi bugünden sonra da dikkate almayacak, saçma sapan açıklamalarınız bir kulaktan girip diğerinden çıkacaktır.
Halk sizin her eleştiriye gösterdiğiniz alerjik tepkileri not ediyor. Bugün gazetecilere cevap yetiştirenler, yarın kendi içindeki çürümüşlüğe göz yumanlar olarak anılacak. Biz yazmaya devam edeceğiz. Siz de dilerseniz her yazıya bir cevap yetiştirin, sorun değil. Çünkü bu şehirde hâlâ hakikatin izini süren gazeteciler var ve olmaya da devam edecek.
Bilin ki bu şehirde biz bu kalemi ne eğecek, ne bükecek ne de susuz bırakacağız. Hakikat, bazen sevimsizdir. Ama biz, yanlışın karşısında susarak dilsiz şeytan olmamayı bir ahlaki sorumluluk bildik.
Ve “dilsiz şeytan” tanımı, zannediyorum ki size yabancı değildir.
Zira herkesin gözleri önünde bir hanımefendiye yöneltilen hakaretlere karşı gösterdiğiniz sessizlik, artık sadece utanç verici bir detay değil; tarihe geçmiş bir kayıttır. Öyle ki, sağır sultan bile duydu o sessizliğinizi.
Ve siz… Tüm bu yaşananlara rağmen, hâlâ o koltukta oturmaya devam ediyorsunuz.
Benim için o görüntüleri yeniden yayınlamak zul olurken, sizin için susmak sıradan bir refleks haline gelmiş. İşte bu yüzden, “dilsiz şeytan” ifadesi bugün en çok sizin durduğunuz yeri tarif ediyor.
Ama şunu bilin Sayın Yavuz:
Hangi partiden olursa olsun; bu şehir ve bu şehir insanı için kim taş üstüne taş koyuyorsa, onun destekçisi olmaya devam edeceğim.
Siz ve sizin gibilerin gölgesine rağmen.
Son söz mü?
Eleştiriden korkan siyasetçi, aynaya bakmaktan da korkar.
Biz sadece aynayı tuttuk.
Sen o koltuğun ne ciddiyetini kaldırabiliyorsun ne de ağırlığını..
Saygıyla..!

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.