Altın Safran Festivali Öncesi Son Toplantı Yapıldı
Dünya çapında bir festival olma özelliği taşıyan Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali 25.ncisi ile çeyrek asrı geride bırakmaya hazırlanıyor. Festival Komitesi Safranbolu Belediyesi Leyla Dizdar Kültür Merkezi Sadi Yaver Ataman salonunda bir araya gelerek festival öncesi ikinci ve son toplantısını yaptı.
25. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali, sinema tutkunlarını bir araya getirerek, kültürel etkileşimi ve sanatsal yeniliği destekleyen önemli bir platform olarak yoluna devam ediyor. Çeyrek asırdır süregelen festivalin son komite toplantısına Safranbolu Kaymakamı ve Festival Komite Başkanı Şaban Arda Yazıcı, Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şahin, Kurum Müdürleri, Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Anıl Ertok, Safranbolu Belediye Başkan Yardımcıları Halil Bakkal, Serkan Adabaş, Dernek, Oda, STK Başkanları katıldı. Kentin tüm kurum ve kuruluşları ile işbirliği içerisinde yürütülen toplantılarda 29 Mayıs-1 Haziran 2024 tarihleri arasında düzenlenecek olan Festivalin program taslağı oluşturuldu. Safranbolu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Bahadır Acar tarafından komite üyelerine festivalde düzenlenecek organizasyonlarla ilgili bilgiler aktarıldı.
Festival Komite Başkanı Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı yaptığı konuşmada; “25 yıldan beri bu iş için emek veren son yıllarda boynuna Cittaslow madalyasını takan UNESCO Miras Kentinde bu festivalin oluşmasında emeği geçen herkese teşekkür ederim. Organizasyonda görev alan herkesin Safranbolu’ya yakışır bir çalışma ile bu festivalin anlam taşları olacağına inanıyor ve başarılar diliyorum" dedi.
Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse ise konuşmasında “Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali, film dünyasının en önemli etkinliklerinden biri olarak bilinir. Bu yılın festivali için hazırlıklarımızın son aşamaya geldiğini söyleyebiliriz. Festival Komitemiz önemli bir kilometre taşı olan son toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda, festivalin programı, katılımcıları ve etkinliklerinin detayları üzerinde titizlikle çalıştık. Festivalimizin 25. yılı bizler için ayrı bir anlam taşıyor ve Safranbolu’muzun adına yakışır bir festivali daha tüm paydaşlarımızla başarı ile geride bırakacağımıza ve Safranbolu’yu Uluslararası düzeyde tanıtmaya devam edeceğimize inancım tam.” ifadelerine yer verdi.
29 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek 25. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali’nde 109 ülkeden bin 448 belgesel yarışacak.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeofizik Mühendisliği Kısım Lideri Prof. Dr. Nilgün Sayıl ve KTÜ Sarsıntı ve Yapı Sıhhati Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık, Marmara Denizi, Silivri açıklarında meydana gelen ve İstanbul başta olmak üzere etraf vilayetleri etkileyen 6.2 büyüklüğündeki sarsıntıya ait açıklamalarda bulundu.
Jeofizik Mühendisliği Kısım Lideri Prof. Dr. Nilgün Sayıl, yaptığı açıklamada "Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun (KAF) ‘Kuzey Kolu’ olarak tanımlanan İzmit Körfezi’nden Marmara Denizi içerisinde devam edip Ganos fayına ve oradan Ege Denizi’ne uzanan fay kolu üzerinde bugün Mw6.2 büyüklüğünde deniz tabanından 13.1 km derinlikte sığ bir sarsıntı olmuştur. Fayın odak sistemi KAF ile uyumlu doğrultu atımıdır. Zelzelenin merkez üssü İstanbul Silivri açıklarında, kıyıya 27 km uzaklıktadır. Zelzele Silivri kıyısında 3 cm, Marmara Ereğli kıyısında 2 cm deniz düzeyinde yükselme olmuştur. Sarsıntının hissedilen şiddeti merkez üssünde VI kıymetindedir. Beşerler tarafından aktif bir biçimde hissedilmiştir. Bölgede 1900-2025 yıllarında M>6.0 büyüklükte 9 adet sarsıntı olmuştur. Bugün saat 12.13’da M4.0 büyüklüğünde meydana gelen zelzeleden yarım saat sonra M6.1 büyüklüğünde zelzele meydana gelmiş, şimdiye kadar 5 adet magnitüdü 4.0 den büyük zelzele olmuş, 2 adet 5.0’den büyük sarsıntı meydana gelmiştir. Sarsıntı aktivitesinin bir müddet daha devam etmesi beklenmektedir. Yeri sağlam olmayan yerlerden ve muteber olmayan binalardan uzak durulması önerilmektedir" sözlerini kullandı.
"Kesinlikle Kullanılmamalı"
KTÜ Sarsıntı ve Yapı Sıhhati Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık ise hasarlı ve kuşkulu yapıları işaret ederek "Yaklaşık 7 kilometre derinlikte oluşan bu sarsıntılar, İstanbul ve etraf vilayetlerde ağır halde hissedilmiştir. Bu noktada en değerli konu, hasar görmüş ya da kuşkulu yapıların yetkili hasar tespit takımları tarafından incelenmeden mutlaka kullanılmaması gerektiğidir. Vatandaşlarımızın güvenlikleri için bu yapılara giriş yapmamaları büyük değer arz etmektedir" dedi.
Prof. Dr. Altunışık, depremin ardından yaşanabilecek artçı sarsıntılar da göz önüne alındığında, sakin kalmak ve ilgili kurumların yönlendirmelerine dikkatle uymanın hayati bir sorumluluk olduğunu kelamlarına ekledi.