Belçikalı yazar Daniel Dumoulin, 2008 yılbaşında dostlarına gönderdiği kartta, “ Türkiye, Atatürk’ü Allah’a geri kalan her şeyi Atatürk’e borçlusun” yazmış.
Bir ecnebinin Atatürk için böylesine güzel ve anlamlı bir söz söylemesi elbette bizim için onur vericidir.
Ancak, son dönemlerde Atatürk’e yapılan saldırılar, bu sözü daha da büyük bir anlamlı kılıyor.
Cepheden cepheye koşmuş, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı örgütlemiş, yedi düveli dize getirmiş bir eşsiz kahraman ne yazık ki, içteki ve dıştaki işbirlikçiler tarafından halen saldırılara uğramaktadır.
Uzun uzun Atatürk’ü anlatmayacağız.
Onun tek bir ülküsü bile baş tacı edilmeye değer. O ülkü, ” Tam bağımsız Türkiye” ülküsüdür.
57 yıllık yaşamına yüzlerce savaş sığdırmış, bir toplumu dönüştürmüş, mazlum ülkelere de örnek olacak şekilde bir devrim gerçekleştirmiş Mustafa Kemal Atatürk büyüktür. Büyüğün de büyüğüdür. Gerçekleştirdiği devrim nesnel ve öznel koşulların tam oluşmadığı bir süreçte yaşanmıştır. Bu onun büyüklüğünü, dehasını, vizyonunu, ileri görüşlülüğünü ve de en önemlisi kararlılığını ortaya koyar.
600 yıla yakın padişaha kul olmuş, kendi öz dilini bile konuşamamış, yüzyıllarca savaştan savaşa koşarken yorulmuş, yaşama umudunu yitirmiş, bir halkı ayağa kaldırıp, o günkü koşullarda devrim yapmak akıl kârı bir iş değildir. Birbiri ardına devrimleri gerçekleştirmek, dünyada saygın Bir Türkiye Cumhuriyet’i kurmak ancak Belçikalı yazarın dediği gibi bir dahi tarafından yapılabilirdi. O anlamda, Atatürk’ü Allah’a, Türkiye’yi de Atatürk’e borçluyuz.
O’nu sonsuzluğa göçtüğü 86. Yılında bir kez daha saygı, şükran ve minnetle anacağız.
Bugün, padişahın kapısında ibrikçi başı bile olamayacaklar, O’nun kurduğu makamların en tepesinde oturuyorlarsa, bu insanların sadece Allah’ın kulu, Cumhuriyet’in bireyi oluşunu sağladığı içindir.
Kulak, asmayın Atatürk’e ve silah arkadaşlarına iki de bir saldıran, küfreden üç beş çapulcuya. Onların ne yaparlarsa yapsınlar, beyhudedir. Atatürk, büyüktür, büyük kalacaktır. Atatürk’ün izlerini silmeye, eserlerini yıkmaya emperyalizmin maşalarının gücü yetmeyecektir.
Bu millet O'na minnetdardır.