81 Vilayet Yeşil Dönüşüm ve İklim Farkındalığı Programına katılan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, global ısınmanın artık kenti de etkilediğini belirterek "Trabzon su gerilimi yaşayan vilayetler ortasına girdi, acil tedbirler almak zorundayız" dedi.
Trabzon Büyükşehir Belediye Lideri Ahmet Metin Genç, AK Parti Genel Merkez Etraf ve Şehircilik Siyasetleri Lider Yardımcısı Yaşar Baş’ın iştirakiyle Hamamizade İhsan Bey Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen 81 Vilayet Yeşil Dönüşüm ve İklim Farkındalığı Programına katıldı. Programda, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, Bayan Kolları Lideri Ayfer Cihan, Gençlik Kolları Başkanı Mahmut Çavuş, Ortahisar İlçe Lideri Seyit Hisoğlu ve çok sayıda davetli katıldı.
Küresel iklim krizinin tesirlerine dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, "Bugün burada hem bugünümüz hem de geleceğimiz açısından son derece kıymetli bir mevzuyu konuşmak için bir ortadayız. Global ısınmanın tesirlerini artık çok yakından hissediyoruz. Bir vakitler Trabzon ile ‘su sıkıntısı’ sözlerini yan yana koymak mümkün değildi lakin bugün kentimiz su gerilimi yaşayan vilayetler ortasına girdi. Ağustos ayında sırf iki gün yağmur gördük, köylerimizde kaynaklar kurudu ve tankerlerle su taşımak zorunda kaldık. Bu tablo bize gösteriyor ki, su savaşları artık hayal değil, kapımızda. Hem merkezi idaremizin hem de mahallî idarelerin sorumluluk alarak acil önlemler geliştirmesi gerekiyor" diye konuştu.
Başkan Genç, Trabzon’da yürütülen etraf ve iklim dostu çalışmalara da değinerek şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonunda dirençli kentler oluşturmak değerli bir başlık. Biz de bu kapsamda yenilenebilir güce, karbon emisyonunun azaltılmasına ve yeşil alanların korunmasına büyük ehemmiyet veriyoruz. Ortahisar’da güneş güç santralimizi kurduk, artık Büyükşehir Belediyemizin tüm güç muhtaçlığını karşılayacak yeni bir tesis için çalışıyoruz. Ayrıyeten elektrikli otobüsler, kent ormanları ve ileri biyolojik arıtma tesisi projeleriyle kentimizin geleceğini garanti altına almak istiyoruz. Bizim için sıkıntı yalnızca teknik önlemlerden ibaret değil; inancımızın da bize yüklediği bir sorumluluk var. Peygamber Efendimizin ‘Kıyamet koparken bile elinizde bir fidan varsa dikiniz’ öğüdünü referans alarak, toplumda bu şuuru güçlendirmemiz gerekiyor."