Gümüşhane’nin Torul ilçesinde bulunan dünyaca ünlü Karaca Mağarası, Afrika sıcaklarının etkili olduğu bu günlerde serinlemek isteyenlere sığınak oluyor. Yıl boyunca 12-17 derece arasında sabit sıcaklığı ile dikkat çeken mağara, aynı zamanda benzersiz jeolojik oluşumları ve sağlık faydalarıyla da ön plana çıkıyor.
Tüm Türkiye’yi etkileyen Afrika sıcaklarından kaçak isteyenler soluğu Torul ilçesine bağlı Cebeli köyü sınırlarındaki dünyaca ünlü Karaca Mağarasında alıyor.
Türkiye’nin sayılı damlataşı mağaralarından birisi olan ve sarkıt, dikit ve diğer oluşumlarıyla görenleri kendine hayran bırakan ve giriş ücretlerinde emeklilere özel indirimin de yapıldığı Karaca Mağarasında turizm sezonu devam ediyor.
Yaz kış 12-17 derecelik ortalama ısısının yanında Türkiye’de halo terapiye uygun az sayıdaki mağaralardan birisi olan ve Gümüşhane’nin yer altı sarayı olarak kabul edilen dünyaca ünlü damlataşı mağarası Karaca Mağarası Nisan ayından bugüne kadar 90 binden fazla insanı misafir etti.
Dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından sarkıt, dikit ve damlataşı şekillerinin en yoğun, en güzel, en görkemli ve görenleri büyüleyici örneklerine sahip olan Karaca Mağarasını görmeye gelen ziyaretçilerini büyüleyici manzaralar sunan Karaca Mağarası, oluşumlarının yoğunluğu bakımından Türkiye ve dünyanın en zengin mağaralarından birisi olarak kabul ediliyor.
Gümüşhane İl Özel İdaresi tarafından işletilen mağarada geçtiğimiz yıllarda yapılan yeni yürüyüş parkuru ve bugüne kadar hiç açılmayan yeni açılan salon da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Özellikle astım hastalığı olmak üzere solunum yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılan alternatif tedavi yöntemlerinden birisi olan ve tuz terapisi olarak da adlandırılan halo terapiye uygun olan Türkiye’de az sayıdaki mağaralardan birisi olarak bilinen Karaca Mağarasının ana kayası 150 milyon yıl yaşında olduğu değerlendiriliyor.
Mardin’den Gümüşhane’ye gelen Metin Balamur, ailesiyle birlikte gezdiği Karaca Mağarasının kendisini çok etkilediğini belirterek, “Bizde hava çok sıcaktı. Burası çok güzel ve çok serin. İlk defa buraya geldim. Daha önce buna benzer mağara gördüm ama burası daha büyük ve daha güzel. Profesyonelce hazırlanmış, keşmekeş yok güzel bir yer. Soğuk ve güzel bir yer ve gerçekten üşüdüm. İçerde yen açılan salonu çok beğendim” dedi.
Bursa’dan gelen Zeynep Baş da “Heryer çok güzeldi. İçerisi soğuktu, biraz üşüdüm. Dışarı çok sıcaktı bunalıyorduk, içeriye girince çok üşüdük, serinledik. Mağaradaki oluşumları hayal gücüne bağlı olarak herşeye benzetilebilir” ifadelerini kullandı.
Cebeli köyünün aynı isimli mahallesinin sınırlarında yer alan ve “Yer altındaki gizemli dünya” olarak da nitelendirilen Karaca Mağarası Gümüşhane-Trabzon karayoluna 4 kilometre mesafede, denizden bin 550 metre yükseklikte, ortalama tavan yüksekliği 18 metre ve toplam iç alanı yaklaşık bin 500 metrekare. Mağaraya gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler tavandan aşağıya doğru ve tem tersi istikametteki devasa sütunlar ve diğer oluşumları hayranlık ve şaşkınlıkla karşılıyor.
Yaklaşık 150 milyon yıllık dolomitik kireç taşlarının zengin yeraltı suları tarafından aşındırılmasıyla oluşan ve pasif karakterli bir mağara olan Karaca Mağarasındaki sarkıt ve dikitlerin 15 milyon yıl yaşında olduğu tahmin edilirken, yatay yönde gelişim gösteren salonların birleşmesinden bir araya geliyor. Mağaranın içerisinde çeşitli renk ve şekillerde sarkıt, dikit, sütun, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri, perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları ve mağara gülleri yer alıyor.
(RE-ÖS-Y)