blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
16 Haziran, 2024 08:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan uluslararası kuruluşlara tepki

Adalet Bakanı Yılamaz Tunç, memleketi Bartın’da kıldığı Bayram namazının ardından yaptığı açıklamada, İsrail’in Filistin’de 9 aydır süren saldırılarında uluslararası kuruluşlara tepki göstererek, ’’Maalesef insanlığı temsil eden, bu tür sorunları çözmek için görevli olan, uluslararası kuruluşların etkisiz olduğunu tüm çıplaklığı ile görüyoruz’’ dedi.

Bakan Tunç, Kurban Bayramı’nı geçirmek üzere memleketi Bartın’a geldi. Bartın şehir merkezinde bulunan Şadırvan Cami’de Bayram namazını kılan Bakan Tunç, namaz akabinde ise camide ve avlusunda bulunan vatandaşlarla bayramlaştı. Gazetecilere ve cemaate çikolata da ikram eden Tunç, yaptığı açıklamada Türk Milleti’nin ve İslam Alemi’nin Kurban Bayramı’nı kutladı. Filistin’de 9 aydır saldırılarını devam eden İsrail’e karşı uluslararası kuruluşların etkisiz kaldığını belirten Tunç, ’’Bayramlar kardeşlik günleridir. Dayanışma ve kardeşliğimizin, doruk noktasına çıktığı, paylaşmanın arttığı, dargınların barıştığı günler. Fakir fukarayı gözettiğimiz, küskünlerin ortadan kaldırdığımız müstesna günlerdir. İnşallah Kurban Bayramı barışa, huzura vesile olur. Bu bayramda maalesef, Gazze ve Filistin’den dolayı buruk bir bayram geçiriyoruz. Gazze’de, Filistin’de 9 aydır devam eden bir katliam söz konusu. 37 binden fazla Filistinli şehit edildi. İsrailli saldırganlar, maalesef 16 binden fazla çocuğu katlettiler. 10 binden fazla kadın katledildi. Dünyanın gözü önünde maalesef, bunlar gerçekleştirildi. Çocuk katilleri, kadın katilleri maalesef durdurulamadı. Mülteci kampları, ibadethaneler, cami, kilise gözetmeksizin bombalandı. Hastaneler bombalandı. Dünyanın gözü önünde bir soykırım işlenmeye devam ediyor. Maalesef insanlığı temsil eden, bu tür sorunları çözmek için görevli olan, uluslararası kuruluşların etkisiz olduğunu tüm çıplaklığı ile görüyoruz. Uluslararası Adalet Divanında, soykırım sözleşmesini ihlal ettiği için İsrail aleyhine açılan bir dava var. Bu dava da İsrail yargılanmaya başladı. İsrail aleyhinde, soykırım sözleşmesini ihlal ettiği için tedbir kararları verildi. İsrail’in bu saldırıları durdurması anlamında maalesef tedbir kararları uygulanamadı. Mahkeme kararı var ama maalesef icra edilemiyor. Bu anlamda Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinin de etkisiz kaldığını görüyoruz. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı bir soruşturma başlattı. Bu soruşturma çerçevesinde İsrailli yöneticiler hakkında yakalama kararı talep etti. Maalesef bunun da icra kabiliyetinin olmadığını üzülerek görüyoruz. Uluslararası sistemin maalesef insanlığın sorunlarına çare olamadığını Filistin’deki Gazze’deki katliamlarda net bir şekilde görüyoruz. Cumhurbaşkanımız, dünya 5’ten büyüktür derken, uluslararası sistemin, kuruluşların, insanlığın sorunlarına çare olması gerektiğini, eğer çare olamıyorsa burada bir problem olduğunu ve uluslararası sistemin bir revizyona tabi tutulmasını başta BM kürsüsü olmak üzere her platformda söylüyor. G7 zirvesinde, İtalya’da liderlerle yaptığı görüşmelerde de Gazze ve Filistin’de akan kanı durdurulması gerektiğini liderlerle görüşmelerinde söyledi. 9 aydır Türkiye, orada akan kanın durdurulması için mücadelesini en güçlü şekilde sürdüren, insani yardım noktasında desteğini hiçbir zaman esirgemeyen bir ülke. Dünyada insan haklarını savunmaya devam edeceğiz. İnsan hakları diye bas bas bağıran, çocuk hakları, kadın hakları diyen uluslararası kuruluşların Filistin ve Gazze söz konusu olduğunda nasıl bir çifte standart içerisinde olduklarını maalesef üzülerek görüyoruz. Türkiye olarak insan haklarını, dünyada hakkı, hakkaniyeti, adaleti savunmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bunu güçlü bir şekilde devam ettirmenin gayreti içerisinde olacağız. Temennimiz bir an önce orada akan kanın durması, çocuk katillerinin bir an önce yargı önünde hesap vermesi ve cezalandırması. Eninde sonunda bu gerçekleşecek. Bu bayram İslam Alemi’nin, Müslümanların, sıkıntı çektiği, hüzün duyduğu son bayram olsun. Bütün temennimiz bu. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin yanında, destekçisi olmaya devam edeceğiz’’ diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
01 Eylül, 2025 09:51 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Yavuz: “Karabük’teki orman yangını çevrelendi, 300 personel ile çalışmalar sürüyor”

Karabük Valisi Mustafa Yavuz, Eflani ve Safranbolu ilçelerinde meydana gelen orman yangınlarına ilişkin açıklama yaptı.

Vali Mustafa Yavuz, Eflani ve Safranbolu ilçeleri arasında başlayan orman yangınının rüzgarın etkisiyle yayılsa da ekiplerin çalışmalarıyla birlikte büyük oranda çevrelendiğine dikkat çekti. Yangında beş helikopterin görev aldığını, Karabük’ün yanı sıra çevre illerden de arazözler başta olmak üzere iş makineleri, su tankerleri ve itfaiyelerin sevk edildiğini hatırlatan Yavuz, 300’e yakın personelin sahada görev yaptığının altını çizdi.

Coğrafyanın zorluğuna dikkat çeken Yavuz, çevrelenen yangının tamamen kontrol altına alınıp söndürülebilmesi için canla başla çalışıldığına değindi.

Yavuz, "Bugün öğleden sonra, saat 15.00 sıralarında, Eflani ilçemizin bir köyü ile Safranbolu ilçemizin Harmancık köyü arasında başlayan orman yangını, maalesef rüzgarın da şiddetiyle yayılan bir seyir gösterdi. Bu saat itibarıyla, açıkçası Eflani ilçemizdeki Saraycık köyümüz civarındaki orman yangını büyük oranda arkadaşlarımız tarafından çerçevelendi. Harmancık bölgesinde devam eden yangınla ilgili olarak da hem orman teşkilatımız hem İl Özel İdaremiz, hem belediyelerimizin itfaiye ekipleri, hem de devletimizin tüm kurumları ve gönüllülerimizle birlikte mücadeleye devam ediliyor" dedi.

"Sevindirici olan kimsenin canına bir şey gelmemiş olmasıdır"
Yangında can kaybının olmadığını vurgulayan Yavuz, "Bu saat itibarıyla sevindirici olan; herhangi bir vatandaşımızın ya da görevlimizin canına bir şey gelmemiş olmasıdır. İçinde bulunduğumuz Harmancık köyümüzün bu mahallesinde, akşam saatlerinde rüzgarın da etkisiyle yangının hızlı ilerlemesi nedeniyle yaklaşık on hanemiz ve on sekiz vatandaşımızın yaşadığı alanın tahliyesini kısa sürede gerçekleştirdik. Yangın çerçevelendikten sonra da vatandaşlarımız şu anda evlerine dönüş sağlamış oldular" ifadelerini kullandı.

Bölgenin yapısına dikkat çeken Vali Yavuz, şunları kaydetti:

"Burası, daha önceki yangınlara göre biraz daha yüksek bir noktada. Bölge, kuzey bölgemizde yer alıyor ve rakımı daha yüksek. Havanın kurak gitmesi ve iklimsel bazı zorluklar nedeniyle yangın kısa sürede yayılabiliyor. Arazi yapısı itibarıyla otluk alanların da olması, ormanın rüzgarın etkisiyle hızlı şekilde yayılmasına neden oluyor. Şu ana kadar herhangi bir köyümüzde ya da mahallemizde evlere ya da ikamet yerlerine gelen bir zarar söz konusu değil. Ancak ormanlık alanlarımızda, evet, ormanlarımız zarar gördü."
Yangınların yalnızca ağaçları değil, canlıları da yok ettiğini dile getiren Yavuz, "Her açıklamamızda sizlere söylediğimiz gibi, sadece ormanlarımız yanmıyor. Ormanlarımızla birlikte, ormanlarımızın içindeki canlılar bizlere emanet olan sessiz canlılar da zarar görüyorlar. Maalesef onlar da bu anlamda kayba uğruyor. Aynı zamanda hepinizin bildiği gibi, Karabük orman varlığı açısından, yüz ölçümüne oranla Türkiye’de birinci sıradadır. Bu anlamda yeşil vatanımız, ormanlarımız da zarar görüyor" diye konuştu.

"Lütfen ormanlarımızı koruyalım"
Vali Yavuz, vatandaşlara ormanları korunması çağrısında bulunarak, "Lütfen ormanlarımızı koruyalım. Ormanlarımızı sadece orman teşkilatımızın ya da kolluk kuvvetlerimizin korumasına bırakmayalım. Her vatandaşımız, bu sorumluluğu üstünde ve omuzlarında hissederek ormanlarımızın korunmasına hep birlikte destek vermelidir. Gördüğünüz gibi, ormanlarımız yandığı zaman hepimiz üzülüyoruz. Akciğerlerimiz yanıyor, yeşil vatanımız yanıyor. İçindeki canlılar yanıyor. Bundan sonra da ben, bu hassasiyeti tüm vatandaşlarımızdan bekliyorum. Bu anlamda can kaybının olmaması, cana gelen bir şeyin olmaması bizim için bir teselli" ifadelerine yer verdi.

Vali Yavuz, sözlerini şöyle tamamladı; "Ben tekrar hem Eflani Saraycık Köyü’ndeki vatandaşlarımıza, hem Safranbolu’daki Harmancık Köyü'ndeki ve şu anda içinde bulunduğumuz mahalledeki vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. İnşallah Allah bizleri daha büyük afetlerden korusun. Hepimize geçmiş olsun."

Bizi sosyal medyadan takip edin