Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

5 NİSAN’DA YA KARABÜK KAPATILSAYDI.,

Köşe Yazıları Yayın: 06.04.2021 13:50

Asıl amaçları Karabük Demir Çelik Fabrikalarını kapatmaktı. Dostumuz, müttefikimiz stratejik ortağımız diye tanıtılarak yıllardır bize yutturulan ABD, ikinci büyük savaştan sonra kendine göre dünyayı yeniden şekillendirirken Türkiye’de bu kapsam içindeydi. Türk ekonomisi için kalkınma reçeteleri denilen raporlar hazırlatılıyor,  buna göre kamu işletmelerinin kapatılması  isteniyordu.  Bunlardan W.Thornburg ile Hills raporu Karabük Fabrikalarının derhal tasfiyesini Dünya Bankası Grubu’nun Baker raporu  ise özelleştirilmesini istemekteydi.

 

Aklını kim çeldi bilinmez ama, bizim film yıldızları kadar şık ve gösterişli, anlı – şanlı, profesör ünvanlı, ABD vatandaşı, Türkçesi ve ülkemiz hakkındaki bilgilerinin yetersizliği sonucu bir çok kez mizah konusu olan Başbakanımız da bu raporlardan mı esinlendi kim bilir, O’da Karabük’ü kapatmayı kafasına koymuştu.

 

Zabıta memurlarına “Merhaba Asker”, Çekiç Güce “Çekici Güç”,  Haydar Aliyev’e “Haydar Ali Bey”,  Karabük’te bir konuşmasında “ Sevgili Karagümrüklüler”  güven oyuna “Güvenlik Oyu”, demesi bir yana, Meclis’teki bir oturumda, ”Mesut YILMAZ iktidarsızdır” demesi de  bayağı olay olmuştu. Bir NATO toplantısında yanındaki bürokratına, “Rusya temsilcisini göremiyorum, bir mazereti mi var” demesi üzerine bürokratın, “Efendim, zaten NATO Rusya’ya karşı kuruldu” yanıtı da gülüşmelere neden olmuştu.

 

Zübeyde Hanım Şehit Anaları Vakfı’nın da başkanı olan ve ABD’ deki mal varlığını bu vakfa bağışlayacağını söyleyen, bugünlerde Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde bakan olacağı dillendirilen 50. Koalisyon Hükümetinin Başbakanı Tansu ÇİLLER 5 Nisan 1994 tarihinde yayınlanan kararname ile Karabük Demir-Çelik Fabrikalarının kapatılacağını ilan etmişti.

 

Aslında o günlerde bir takım radikal kararların alınması bekleniyordu. Ekonomide yaşanan sorunlar, enflasyon baskısı ve döviz sıkıntısı bazı önlemlerin alınmasını zorunlu kılıyordu.

 

O dönemde Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Teşkilat Sekreteriydim ve iki gün önce Ankara’daki toplantı sonrası Karabük’e dönmüştüm. Sonradan Başbakanlık Müşavirliği de yapan Genel Başkanımız Rahmetli A. Faruk ÖZTİMUR Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Tansu ÇİLLER tarafından çok seviliyor ve gerektiğinde onlarla görüşebiliyordu. 1 Nisan sabahı telefon etti. “ – Ağabey, önemli gelişmeler var, hükümet 5 Nisan günü bazı kararlar açıklayacak, bunlar arasında sizin fabrikanın kapatılması kararı da var “ dedi. Aldığım bu bilgiyi paylaşmam gerekiyordu. Çelik-İş Sendikası’nı aradım. Eğitim Sekreteri rahmetli Niyazi ÜNAL’ın eşiyle eşim teyze çocuklarıydı. Paylaştığım bu bilgiye göre bir şeyler yapmak gerektiğini ve mümkünse görüşmek üzere fabrikaya gelmesini rica ettim. Az sonra Şube Sekreteri Ruhi AYHAN’la birlikte geldiler ve müessese müdürlüğü santralında buluştuk. Haberleşme işlerinin sorumlusu  Elektrik Mühendisi arkadaşımız Nurettin ALBAYRAK’ın iznini alarak Ankara’yı aradık bu bilgiyi teyid ettirdik. Karabük’ün ölümü demek olan bu karara karşı harekete geçilmeli ve kamuoyu bilgilendirilmeliydi.

Başlıksız 14 kopya

Demek Amerikalıların yıllar önce başaramadıkları kapatmayı bizim başbakanımız gerçekleştirecekti.

 

Birbirimizden ayrılmadan önce vakit geçirmeden bu bilginin ilgililere iletilmesini ve akşam 17.30’ da bir toplantı düzenlenmesinin yararlı olacağını kararlaştırdık. Uygun bir yer olarak düşündüğümüz Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Kamil GÜLEÇ’i arayarak olurunu aldık. Bu arada siyasi partiler, sendikalar, basın ve diğer kuruluşları da arayarak toplantıya katılmalarını istedik.

Başlıksız 16 kopya

 

Başlıksız 13 kopya

 

Başlıksız 15 kopya

İki gün sonra 3 Nisan’da 57. Kuruluş Yılını kutlayacak olan Karabük’te bu haber bomba etkisi yaratmıştı. Akşam üzerine doğru salon ilan edilen saatten önce dolmuştu. İlk konuşma ve açıklamayı sendikacılar yaptı. Sonra Müessese Müdür Yardımcısı Ersin ÖZTÜRK yaşanan gelişmeleri de tarihsel süreç içinde açıklayıp mevcut durum konusunda bilgi verdi. Toplantıya katılanlar büyük bir tepki içindeydi ve herkes konuşmak, duygularını ifade etmek istiyordu. Gazeteciler, Tuncer ERSÖZLÜ, Ahmet GÖLBEK, TSO Başkanı Kamil GÜLEÇ, Çelik-İş Şube Başkanı Taner CANYURT, DYP adına Celal KAÇMAZ, ANAP adına Kenan KARABACAK ve diğerleri konuşmalarını not alabildiğim kişilerdi. Ortak tavır; bu karara karşı şehir olarak büyük bir tepki gösterilmeli şeklinde belirlendi. Çeşitli düşünceler üretildi. İki gün sonra, yani 3 Nisan’da aynı zamanda Beşiktaş’la maçımız vardı. Bütün spor camiasının ve medyasının odaklanacağı bu maç sırasında çekim yapan TV’lar aracılığıyla bütün ülkeye tepkimiz gösterilmeli ve “ Ey Türkiye Yıllardır Benden Aldığını Geri Ver “ gibi sloganlar üretilmeliydi. Çeşitli konuşma ve tartışmalardan sonra çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan bir Teknik ve İdari Kurul oluşturulmasına karar verildi. Bu arada Ahmet GÖLBEK ile birlikte planladığımız ve tarafımdan kaleme alınan ekteki karelerde görülen Basın Bildirisi katılımcılar tarafından onaylandı ve başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere ilgili her yere TSO faksından gönderdik

 

Daha sonraki süreçte tüm Karabüklülerin sahip oldukları birlik ve beraberlik ile ortaya koydukları direnç ve mücadele, ülkemiz ekonomisinin belkemiği ve çoğumuzun ekmek kapısı olan fabrikalarımızın hak etmediği kapatılma kararına karşı büyük bir zaferle, KARDEMİR’in doğuşuyla sonuçlandı.

 

Geçenlerde açıklanan raporlarda dünya çelik üretiminde ülkemizin Almanya’yı da geçerek Çin, ABD, Rusya, Japonya, Hindistan ve G. Kore’nin ardından 7. sıraya yükseldiği belirtiliyordu. Bir amiral gemisi gibi T. Demir-Çelik İşletmeleri’yle başlayan, sonra verilen bu mücadele sonucunda, üretim artışı, çeşitliliği ve katma değer yaratan ürünlere yönelişiyle KARDEMİR olarak başarıyla devam eden 84 yıllık bu tarihsel süreci, emekleri ve alın terleriyle bugünlere taşıyanları alkışlıyorum.

 

Not :  Merek edenler için hatırlatayım. Hafif yağmurlu bir havada Beşiktaş’la oynadığımız o maçı 2-1 kazanmıştık.

 

Fikret GÖKÇE

Kıbrıs Gazisi-Mak.Müh.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Düşük bütçesiyle büyük bütçeli kulüplere meydan okuyor

Spor Yayın: 02.05.2024 16:36
İhlas Haber Ajansı
Düşük bütçesiyle büyük bütçeli kulüplere meydan okuyor

Geçtiğimiz sezon BAL’dan 3. Lig’e yükselen Tokat Belediye Plevnespor, sınırlı bütçesiyle dikkat çeken bir performans sergiliyor.

TFF 3. Lig’de normal sezon sona ererken, sıra play-off’lara geldi. Geçtiğimiz yıl BAL ile serüvenine başlayan Tokat Belediye Plevnespor, bu yıl 3. Lig’deki mütevazı bütçesiyle dikkat çekiyor. Ligde bütçesi 50 milyon TL’ye varan takımlarla eşleşip rakiplerini geçerek play-off’a kalan Tokat Belediyesi Plevne, üst lige çıkmak için kenetlendi. Öte yandan Tokat Belediye Plevne, play-off ilk turunda yarın saat 16.00’da Alanya Kestel Spor ile Gaziosmanpaşa stadyumunda karşılaşacak.

“Bizim çok üstümüzle olan bütçelerle inancın zaferi olduk”

Ligdeki diğer kulüplerden daha kısıtlı bir bütçeyle yarışarak başarı elde ettiklerine değinen Tokat Belediye Plevnespor Teknik Direktörü Semih Tokatlı, “Bizim play-off’a kalma hikayemiz biraz uzun. BAL’a çıktık. BAL’da kurulurken de 3. Lig’in iskeleti olarak kurduk. BAL’dan çıktıktan sonra genç takviyelerle böyle bir takım oluşturduk. Öncelikle başkanlarımızı, yöneticilerimizi, oyuncularımızı, sağlık ve kulüp personelimizi kutluyorum. Zor bir süreçten geçtik. Diğer kulüplere göre kısıtlı bütçelerle, bizim çok üstümüzde olan bütçelerle inancın zaferi olduk. İnanmanın, çalışmanın, birliktelik ve beraberliğin imajı olduk. Kolej takımı diye bir imaj vardır. Biz kolej takımı imajını da geçtik. Bir aile takımı oluşturduk. Hepimiz birbirimiz için savaşıyoruz. İnanıyoruz. Burada en büyük destekçimiz olan taraftarlarımızın destekleri bizi buraya getirdi. Ama işimiz bitmedi. Aynı inançla play-off’ta da devam edecek” ifadelerini kullandı.

Muhsin Polat: “Yeni hedefimiz 2. Lig’e çıkmak”

Bir sonraki hedeflerini de koyduklarını ve 2. Lig’e çıkmak istediklerini söyleyen takım kaptanı Muhsin Polat, “Aslında geçen seneden başlamak lazım. Bu takım geçen sene kuruldu. Zaten geçen sene sezona başladığımızda hoca senenin kadrosunu kuruyoruz demişti. 3. Lig’e çıktığımızda da 12 kişi takımda devam etti. Geçen senenin iskeleti olan 12 kişi şu anda da devam ediyor. Bununla birlikte de play-off geldi. İnşallah bundan sonra da şampiyonluk istiyoruz. Kendimize ikinci bir hedef koyduk, o da 2. Lig’e çıkmak. İnşallah bunu da başarmak istiyoruz” diye konuştu.

Berk Kal: “Ligde maliyeti yüksek takımlar vardı”

Her maçı final gibi oynadıklarını belirten futbolculardan Berk Kal, “Zorlu bir süreci geride bıraktık. Gerçekten grubumuzda çok dişli ve maliyeti yüksek takımlar vardı. Hatta bunlardan bazıları düşme potasından son hafta kurtardılar. Biz onlardan olmadık. Kendi yolumuzu çizerek düşük maliyetli olmasına rağmen bizler aslanlar gibi yüreğimizi ortaya koyduk. Her maçımızı final maçı gibi oynadık. Çok şükür ki şu anki konumumuz bizi hedefimize ulaştırdı. Şimdi yeni bir hedef belirledik ve bu hedef için çalışmalara devam ediyoruz” dedi.