Karabük Postası tarafından
25 Mart, 2019 14:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

KARDEMİR’den açıklama

Kardemir geçtiğimiz günlerde yerel bir internet sitesinde çıkan haber üzerine kamuoyuna bilgilendirme açıklaması yaptı. Yapılan haberin asılsız  olduğuna dikkat çekilen haberde şu görüşlere yer verildi: “Yerel bir internet sitesinde “ Kardemir’de Güleç ve Yolbulan Kavgası” başlığı ile çıkan haber ve yorumlar asılsız olup, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Bu asılsız haber ve yorumların, ülkemizin en önemli marka değerlerinden biri ve Karabük’lülerin gözbebeği olan, tamamı halka açık bir borsa şirketi konumundaki Kardemir ile tüm Yönetim Kurulu Üyelerimiz ve İdari Kadrolarımızı karalama amacı taşıdığı açıktır. Şirketimiz Kok Fabrikalarının ihtiyacına binaen Ocak ayında çıkılan ithal koklaşabilir kömür ihalesi neticesinde, 75 Bin Ton ithal koklaşabilir kömürün, liman teslimi olarak yurtdışı bir tedarikçimizden satın alınmasına karar verilmiş ancak, bahse konu hammaddenin yükleme limanı analiz değerlerinin teknik şartnamemizi karşılamadığı görülerek, liman yüklemesi aşamasında adı geçen firmaya şartnamemizde belirtilen cezalar uygulanmıştır. Şirketimizin tüm iş süreçleri, tüm paydaşlarımızın hak ve menfaatlerini koruyan bir anlayış ve titizlikle yürütülmektedir. Nitekim bahse konu hammadde alımına ilişkin süreç de, 18 Mart 2019 tarihinde yapılan son Yönetim Kurulu Toplantımızda tüm yönleriyle değerlendirilmiş, bir dizi idari ve teknik önlemler ile konu hakkında iç denetim sürecinin başlatılması da, Yönetim Kurulumuzca oybirliği ile karar altına alınmıştır. Kardemir olarak ticari faaliyetlerimizi tüm paydaşlarımızı koruyacak ve hiçbir soru işareti oluşturmayacak şeffaflıkta, tüm Yönetim Kurulumuz ve Profesyonel kadromuzla gerçekleştiriyoruz ve gerçekleştirmeye devam edeceğiz” bilgisi verildi.

blank
İsmail AKCA tarafından
10 Nisan, 2025 01:38 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİZE 3 NİSAN YETER..!

Uzun zamandır alışkın değildi bu şehir sazlı sözlü 3 Nisan kutlamalarına,

Yabancılaştık bu tür kutlamalara ama hatırlayacağız yeniden böyle etkinlikleri, birlikte eğlenmeyi ve bu durumu gelenek haline getirmeyi.

Şehrin sahipsizliği ve eşraf yokluğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan ve ben Karabüklüyüm diyen bir halkın şehir olma savaşını görmek isterdik. Lakin maalesef henüz görebilmiş değiliz o arzuyu, isteği, hevesi.

Yine de, Teşekkürler Özkan Başkan…

Türkiye’de ağır sanayinin odak noktası Karabük Demir Çelik İşletmelerinin ve şehrin kuruluşunun yıldönümünü belleğine yerleştiremeyen Karabük, Karabüklüler gününü nasıl kutlayacak anlamış değilim.

Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda Vali Mustafa Yavuz’un önerisi ile 7 Ağustos günü Karabüklüler günü olarak kabul edilmiş, çok tuhaf!

Bana kalsa özentiden başka bir şey değil…

Ağustos ayı nereden çıktı ayrı mesele, o tarihte bu şehirde kimi bulacaksında bu günü Karabüklüler günü olarak kutlayacaksın ayrı mesele.

Şunu diyorsanız belki anlarım, Karabüklüler Günü şehirde değil de sosyal medyada kutlansın, sanal kutlansın, halk katılmasa da olur, o da başka bir garabet.

3 Nisan her platformda Karabük ve Kardemir’in kuruluş günü olarak kabul edildiğine göre, ayrıca bir başka tarihte Karabüklüler gününe ne gerek var? Şayet illa Karabüklüler Günü diye bir gün kutlamak istiyorsanız buyurun 3 Nisan’da kutlayalım.

Bu plaka merakı nereden geliyor. Tuhaf..!

Bakın bizim bir Üniversitemiz var.

Bu şehrin üniversitesi ve bünyesinde binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran Karabük’ün bacasız fabrikası.

Bu sözüm, bu şehri ve üniversiteyi şekilden şekle sokan bir zihniyete dur demek yerine alkış tutan ve susanlaradır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenleredir.

Bu şehre, bu şehrin halkına, değerlerine dil uzatanlara sessiz kalanlar, bu şehrin dilsiz şeytanlarıdır.

Karabük Üniversitesi şehir merkezine bir fakülte açma kararı aldı.

Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile Rektör Fatih Kırışık inisiyatif alarak şehir merkezine fakülte ya da fakülteler kurma kararı aldı. Tartışılabilir lakin bizce güzel karar, günden güne ölüp giden şehri canlandırabilir.

Eften-püften işlerle uğraşacağınıza şehrin ağır abilerini bir araya getirip şehir merkezini canlandırın. Öğrenciyi şehir merkezine çekecek projeler üretin, şehir bambaşka bir havaya bürünsün, cıvıl cıvıl, rengarenk görüntüler ortaya çıksın.

Safranbolu önümüzde en güzel örnektir.

Bir Sağlık Meslek Yüksekokulu Üniversite kampüs alanına geri gidiyor diye ilçe ayağa kalktı, şehrine sahip çıkıyor.

Neden..?

Esnafın en önemli gelir kapısından biri kapanmasın diye.

Peki biz ne yapıyoruz..?

İpe sapa gelmez işlerle uğraşmaktan şehre faydası olacak asıl konulara değinmiyoruz, değinemiyoruz..!

Ne 3 Nisan’da, ne 23 Nisan’da, ne 19 Mayıs’ta, ne 30 Ağustos’ta, ne de 29 Ekim’de yapılan törenlerde zoraki katılan protokol ve öğrencilerin haricinde kimseler olmuyor, halkı bu tür etkinliklere çekemiyoruz.

Lütfen kendimizi kandırmayalım.

Allah aşkına boş işlerle uğraşmayalım,

Bu şehir ve bu şehrin insanı için neler yapabiliriz bunu konuşalım, buna kafa yoralım.

Yaygın basında “3 Nisan Sanayi Günü” değerlendirmesi yapılıyor,

Çok güzel, ama

Bu şehrin üniversitesini düşürdüğümüz hale bir bakmamız gerekmiyor mu?

Dün, Burhanettin Uysal vardı, Refik Polat vardı.

Bugün Fatih Kırışık var

Yarın o da gider. Karabük Üniversitesi kalır.

Bu şehrin kıymetini ve değerlerini bilmek lazım…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.