Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

HER 21 ARALIK GELDİĞİNDE…

Köşe Yazıları Yayın: 18.12.2018 12:41

(Kanlı Noel)

Tam 55 yıl olmuş o ‘Kanlı Noel’ gecesinden sonra geçen zaman! Kan, gözyaşı ve acıyla hatırlanan o gece neler yaşanmadı ki adı Kıbrıs olan o adada!

İnsanoğlunun vahşet gecesi olmuştu Noel’in başlangıcı 21 Aralık 1963, Adada sadece o gece 103 Türk köyünü yakıp, yıktılar; birkaç saat içinde yüzlerce Kıbrıs Türk’üne kıydılar. Hem de adada barışı sağlasın diye gönderilmiş BM askerlerinin gözleri önünde!

Pekiyi, kimdi bu acımasızlıkları yapanlar?

Çok değil o tarihten 3 yıl önce Kıbrıs Cumhuriyetinin kuruluşuna birlikte imza atan, yıllardır Kıbrıs Türkleri ile bir arada yaşayan Rumların içinden çıkan, adada Türkleri yok etmeye yeminli EOKA çetecileriydi bunlar.

Yaktılar, yıktılar acımasızca katlettiler!

Çocukmuş, kadınmış, yaşlıymış demediler! Eli kanlı o katiller, Türklerle aynı toprakların çocuklarıydılar ama o gece sadece Kıbrıs Türkünün değil, insanlığın da düşmanı kesildiler…

Her 21 Aralık geldiğinde, o soykırımın acısı çöker ada üstüne…

O gecenin kurbanlarının sesi duyulur inceden inceye!

Şehitlikler dile gelir adeta, o gecenin nedenini sorgular o aziz bedenler bir kez daha!

Soruların nedeni bellidir ama bu güne değin yanıtı verilmemiştir!

O gecenin ateşi sadece düştüğü yeri yakmış, geride kalanları da yakıp kavurmuştur…

Yıllar geçti o kahır dolusu gecenin ardından…

 Değişen hiçbir şey yok adada!

 Rumlar ayrı tarafta, Türkler ayrı tarafta…

Her yıl olduğu gibi bu yılda 21 Aralık şehitler haftasının başlangıcı olarak anılacak Kıbrıs Türk tarafında. Dualar okunacak, kabirlerin başında gözyaşları dökülecek

Caniler belli, olaylar kayıtlı, tüm şehitlerin acıları sinmiş adanın her yanına!

Ama o taraftan hiç ses yok! Ne bir özür, ne de o canilere verilmiş bir ceza!

 Çıt çıkmıyor adanın güneyinde, her 21 Aralık geldiğinde!

 Ama bu olaylara neden olanlar, o gecenin eli kanlı katilleri hala yaşıyorlar Rum tarafında…

Neredeyse bir asır olacak Kıbrıs sorununa bir çözüm yok!  Bundan sonrasında da olmayacak…

Nasıl olsun ki?

Rum tarafı adada istediği her şeyi elde etmiş; AB’ye üye, adanın yasal hükümeti gibi muamele görüyor, adaya yapılan tüm yardımlar onun kasasına giriyor! Neredeyse bir asırdan beri, adanın tamamını ele geçirmek için türlü oyunlar oynuyor! Türkiye garantörlük hakkından vazgeçsin, Türk askeri adayı terk etsin!  Eğer bu talebim kabul görürse ancak adada çözüm olur diyor da, başka bir şey demiyor!

Şimdilerde gündemde olan Akdeniz ve Kıbrıs çevresinde bulunan enerji yataklarının kullanımıymış, adada diğer devletlere üsler verilecekmiş, bunların her birine karşılık verilir. Ama Türkiye Kıbrıs’ı terk ettiği, elini adadan çektiği anda, Kıbrıs Türk’üne kim el verecektir?

Yıllar gelip geçmekte, o gecenin acıları hiç bitmeden süregelmekte!

 Her 21 Aralık geldiğinde, adanın her yanından çığlıklar duyulur!

 O kahır gecesinin sessizliğini bu çığlıklar bozar!

 Bu çığlıkların sorusu vardır ama soranı yoktur!

Ancak böylesine büyük bu insanlık ayıbının izleri tarih sayfalarından ne silinir, ne de kaybolur…

 Sizler; Güney Kıbrıs’ta yaşayanlar,

‘Birleşik Kıbrıs’ senaryosu ile Kıbrıs Türküne türlü tuzaklar kuranlar;

‘Tarihten’ gelen bu çığlıkları duyuyor musunuz?

 

Atilla Çilingir

www.atillacilingir.com

21 Aralık 2018

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Akay: “AKP, Ülke Kaynaklarımızı Heba Ediyor”

Manşet Yayın: 03.05.2024 14:26
Akay: “AKP, Ülke Kaynaklarımızı Heba Ediyor”

Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin üzerine TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Karabük Milletvekili Cevdet Alay, enerji kaynaklarının Birleşik Arap Emirliklerine ait firmalara tahsis edilme imkanıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, AKP’nin bir taraftan tasarruf tedbirlerinden bahsettiğini  diğer taraftan da Ülke kaynaklarının heba etiğini söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)  Karabük Milletvekili ve TBMM Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Cevdet Akay, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin üzerine TBMM Genel Kurulu’nda konuştu.

Maden Kanun Teklifi’nin 12.’inci maddesi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Milletvekili Akay, “Bir taraftan tasarruf tedbirlerinden bahsedilirken diğer taraftan da ülke kaynaklarının heba edilmesiyle karşı karşıyayız. Kanunun yasalaşmasıyla, enerji kaynaklarımız Birleşik Arap Emirlikleri firmalarına tahsis edilmesi durumuyla karşı karşıya gelecek.” ifadeleriyle kanun teklifine tepki gösterdi.

“DOĞAL KAYNAKLARIMIZIN BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ’NE TAHSİS İMKÂNI DOĞUYOR”

Kanun teklifinin yasalaşmasıyla birlikte doğal kaynakların ve enerji kaynaklarının Birleşik Arap Emirlikleri firmalarına tahsis edilme imkânıyla karşı karşıya geleceğine dikkat çeken CHP’li Akay, “Bu kanun teklifi, 19 Temmuz 2023 tarihinde Abu Dabi’de Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Birleşik Arap Emirlikleri Hükûmeti arasında imzalanan stratejik çerçeve anlaşmayla bağlantılı bir şekilde düşünülmesi gerekiyor. Bu kanun bugün buradan onaylanıp geçtiği zaman, o sözleşmeye bir alt zemin olmuş oluyor. Bu sözleşmeyle doğal kaynaklarımız ve enerji kaynaklarımız Birleşik Arap Emirlikleri firmalarına tahsis edilme imkânıyla karşı karşıya gelecek.” dedi.

“MİLLİ KAYNAKLARIMIZ YABANCI FİRMALARA PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR”

Birleşik Arap Emirliklerinden finansman gelecek diye yenilenebilir enerji kaynaklarının yabancı firmalara zemin açılmasının asla kabul edilemeyeceğine değinen Milletvekili Akay, “Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili yabancı firmalara zemin açılması da asla kabul edilemez, bu imkânların millî ve yerli firmalarımıza tanınması gerekir. Sırf Birleşik Arap Emirliklerinden gelecek finansmanla ilgili bunu kabul edemeyiz. Bütçe Kanunu’nun 12’nci maddesine göre dış kaynaklı kredi kullanımı var, Hazine garantisiyle kullanımlar yapılıyor. Bunların, bu alanlara kullanılması ve yerli firmaların desteklenmesi ve yerli üretim yapılmasını bizim teşvik etmemiz gerekir.” ifadelerini kullandı.

 “YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜRETİMİNİ İÇİN YERLİ FİRMALAR DESTEKLENMİYOR”

Getirilen değişikle lisans alamayan firmaların teminatlarının tazmin edilmek yerine teminat mektuplarının iptal edildiğine dikkat çeken Akay, “Kanun teklifinde ayrıca, yatırımları gerçekleştiremediği için, tamamlayamadığı için ön lisans alamayan, üretim lisansı alamayan veya lisans alamayan firmaların teminat mektuplarının iptali söz konusu. Normalde bunların irat kaydedilmesi gerekir. Bir kamu kurumuna ihaleye girdiğiniz zaman, geçici mektup verirsiniz. Kesin mektup veya avans teminat mektubu verdiğiniz zaman yükümlülüğünüzü yerine getiremezseniz bu mektuplar tazmin olur, fakat burada iptal ediliyor. Ben hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına hem de Sayın Komisyona soruyorum: Bu firmalar, hangi firmalar? Bu firmalar EÜAŞ tarafından desteklenemez mi? Hazine garantisiyle, dış kaynaklı projelerle, kredilerle bu firmalar desteklenip buradaki yenilenebilir enerji üretimini yerli firmalarımıza yaptıramaz mıyız?” dedi.

“MİLLİ SERVETİMİZİN ÜLKEMİZDE KALMASI GEREKİYOR”

Bir taraftan tasarruf tedbirlerinden bahsedilirken diğer taraftan da ülke kaynaklarının heba edilmesiyle karşı karşıya olunduğuna değinen Milletvekili Akay, “Yaklaşık 3,5 trilyon dolarlık bir maden kaynağımız olduğu tahmin ediliyor. Bu millî servetin ülkemizde kalması, millî ve yerli firmalar tarafından maden ocaklarımızın, yenilenebilir enerji kaynaklarının işletilmesi gerekiyor, bu manada da kaynaklarımızın israf edilmemesi gerekiyor. Bu sebeplerden dolayı, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bu kanun teklifine karşı oy kullanacağız.” şeklinde konuştu.