Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Kendisi küçük yüreği büyük öğrenci 

Gündem Yayın: 06.12.2018 14:09
Yazar:
Kendisi küçük yüreği büyük öğrenci 

11 yaşındaki Beyzanur Ulus, Görme engelli öğretmeni için süpürge sapı ve oyuncak bebeğinin sesli cihazını kullanarak uyarıcılı baston yaptı

Karabük’te 11 yaşındaki Beyzanur Ulus, görme engelli olan Sosyal Bilgiler öğretmenin yolda yürürken, bir yerlere çarpmaması için evindeki oyuncak bebeğinden söktüğü sesli cihazı süpürge sopasına monte etti. Öğretmenin yolda güvenli bir şekilde yürümesini sağlayacak sesli ve uyarıcılı baston yapan Beyzanur’un bu keşfi, hem öğretmenini hem de okul yönetimini oldukça duygulandırdı.
Karabük’ün en büyük köyü olan Cumayanı Köyü İlköğretim Okulu 4. Sınıf öğrencisi Beyzanur Ulus, görme engelli Sosyal Bilgiler Öğretmeni Erhan Kutlu için güvenli bir şekilde gitmek istediği yere ulaşmasını sağlamak amacıyla sesli ve uyarıcılı baston yaptı. Öğretmenine olan sevgisini ona yardım ederek göstermek isteyen Beyzanur, günlerce düşünerek uğraştığı projesinde evinde kendi imkanları ile oyuncak bebeğindeki ses ve uyarıcı cihazını söküp metal süpürge sopasına yapıştırdı. Baston görevini gören keşif ile kalıtımsal bir hastalığı bulunan görme engelli olan ve 9 yıldır öğretmenlik yapan Erhan Kutlu tehlikeli yerlerde ses ve uyarıcı yardımı ile kontrolünü sağlayabilecek.
‘BEBEĞİNDEN SES VE UYARICI CİHAZINI SÖKTÜ’
Anne ve babasına öğretmenine olan sevgisini göstermek için bir şey yapmak istediğini ileten Beyzanur, evde bulduğu metal süpürge sopasına oyuncak bebeğinden çıkardığı ses ve uyarıcı cihazını yapıştırarak öğretmenine kolaylık sağlayacağını düşündüğü keşfi yaptı. Kalıtımsal hastalıktan dolayı zaman içerisinde görme duyusunu yitiren Sosyal Bilgiler Öğretmeni Erhan Kutlu, Cumayanılı çocukların saygı ve sevgi dolu olduklarını, onları çok sevdiğini ve bunu aynı şekilde devam etmesini istediğini söyledi.
“İyi bir öğretmenler günü hediyesi oldu”
Beyzanur’un bir bilim insanı gibi düşündüğünü ifade eden Kutlu, Bilim insanları da böyle yetişiyor. Beyzanur’da tıpkı bir bilim insanı gibi düşünmüş. Hayata yararlı buluşlar yapar. Ben hayal gücü ile becerisini birleştirdiği ve yararlı bir buluş yaptığı için çok sevindim, kendisine teşekkür ettim. Öğretmenler gününe yakın bir zamanda getirdi bunu. İyi bir öğretmenler günü hediyesi oldu” diye konuştu.
Öğretmenini yaptığı bu keşif ile sevindiren 11 yaşındaki Beyzanur Ulus, Sosyal Bilgiler Öğretmeni Erhan Kutlu’nun görme engelli olduğu için ona yardımcı olabileceğini düşündüğü bu projenin aklına geldiğini belirterek “Süpürgenin sapını kesip, bebeğinin şarkı söyleyen cihazını aldım ve sopaya bağlayıp böyle bir keşif yaptım” dedi. 11 yaşındaki Beyzanur ayrıca büyüdüğünde öğretmen olmak istediğini söyledi.
Beyzanur Ulus’a öğretmenleri tarafından görme engelli öğretmeni için kendi imkanları yaptığı buluş için hediye verildi.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Giresun’un Çanakçı ilçesinde asırlık imece geleneği yaşatılıyor

Kültür Sanat Yayın: 30.04.2024 20:00
İhlas Haber Ajansı
Giresun’un Çanakçı ilçesinde asırlık imece geleneği yaşatılıyor

Giresun’un Çanakçı ilçesinde Kuşdili ile imeceye çağrılan köylüler, kemençe eşliğinde tarlalarını çapaladılar, ekinlerini ektiler. Çanakçı ilçesinin köylerinde hala yaşatılmaya devam eden imece geleneği ile işler kolaylaşırken, kemençenin de devreye girmesiyle adeta şenlik havasına dönüşüyor.

Karadeniz’de her yıl bahar aylarından başlayan ve imece usulü ile yapılan ekin ekme bu yılda köylülerin bir araya gelmesi ile şenlik havasında başladı. Giresun’un Çanakçı ilçesine bağlı Düzköy köyü sakinleri Kuşdili ile konuşup anlaşıyorlar, kemençe ile çalışıp, imece usulü ile ekinlerini ekiyorlar. Yöresel kıyafetlerini giyip tarlaya gelen kadınlar hem çalışıyorlar hem de atalarından gördükleri imece usulünü yaşatıyorlar. Köy sakinlerinden Murat Yılmaz, asırlardır bu şekilde mısır ekme geleneğinin devam ettiğini ifade ederek bir gelenek olarak bu anları yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.

Yılmaz, “Atalarımızdan gördüğümüz geleneğimiz bizim köyle beraber birkaç köyde yaşatılmaya devam ediyor. Çok önceden daha fazla imece sayısı, daha fazla arazi vardı ama daha sonra nüfusun artması nedeniyle araziler küçüldü. Bizde ne olursa olsun gelenekten kopmama açısından imece usulünü devam ettirmedeyiz. Biz bu şekilde mısır, ekiyoruz ardından mısırın otunu kazıyoruz. Burada sadece amaç yardımlaşarak işleri kolaylaştırmak. Tek başına birkaç günde bitirilecek işleri komşuların yardımıyla bir günde bitiriyoruz. Kemençenin de eşlik etmesiyle adeta horon oynar gibi bir ritim ve neşe içerisinde ekinlerimizi ekiyoruz” dedi.

Kuşdili ile imeceye çağrılıyor

İmeceye Kuşdili ile çağırdığını anlatan Gülizar Kır ise “Bizim bu köylerde hemen hemen herkes Kuşdilini bilir. Zaten hala köylerimizin her yerinde telefon çekmediği için Kuşdili önemli bir iletişim aracımız olmaya devam ediyor. Biz de Kuşdili ile imecemizi çağırdık. Gelenlerle de iki günde kazacağımız tarlayı bir günde kazmış olduk. Buralarda tarlada tüm haberleşmeyi de neredeyse Kuşdili ile yapan köylüler her gün bir başka tarlada bir araya gelip bahar döneminde ekin ekiyorlar” diye konuştu.