Karabük Demir Çelik Fabrikaları için 8 Kasım 1994’te hayatın durdurulduğu Karabük eyleminin 24. yılı nedeniyle KARDEMİR’de etkinlik yapıldı. Etkinlikte konuşan Genel Müdür Ercüment Ünal, “Türkiye’nin en büyük entegre grubu ERDEMİR yüzde 34 kar ederken, KARDEMİR yüzde 37.8 kar etti. Bu 94 yılında başlayan mücadelenin meyveleridir. Türkiye’nin ilk 10 sanayi kuruluşu içinde olacağız. Net karlılıkta ise ilk 15 şirket arasında olacağız. Bu lafımızı yemeyeceğiz ve başaracağız” dedi 5 Nisan 1994 yılında dönemin hükümeti tarafından özelleştirilmesine bunun mümkün olmaması halinde kapatılma kararı verilen Karabük Demir Çelik Fabrikaları için 8 Kasım 1994’te hayatın durdurulduğu Karabük eyleminin 24. yılı kutlandı. KARDEMİR AŞ. Genel Müdürü Ercüment Ünal, 8 Kasım 1994 yapılan mücadelenin aslında fabrikayı bugünlere taşımasının en büyük etkenlerinden biri olduğunu söyleyerek, “ Bugün üçüncü çeyreği yüzde 37.8 karlılıkla kapattıysa, bu 1994 yılında başlayan mücadelenin meyvesidir” dedi. 24 yıl önce dönemin hükümeti tarafından kapatılma kararı verilen Karabük Demir ve Çelik İşletmeleri için verilen eylemin yıl dönümü fabrika içinde düzenlenen etkinlikle anıldı. KARDEMİR Eğitim ve Kültür Merkezi salonunda saygı duruşu ve istiklal marşı ile başlayan etkinlikte 1994 yılında yaşanan eylemleri anlatan bir belgesel yayınlandı. Etkinlikte konuşan KARDEMİR AŞ. Genel Müdürü Ercüment Ünal, 8 Kasım 1994 tarihi 1937 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatı ile hasta yatağından verdiği emir ile açılması kararlaştırılan ve Atatürk’ün en büyük emanetlerinden birinin kurtarılma mücadelesi olduğunu söyledi. Türkiye’nin ilk ve tek demir çelik tesisi 8 Kasım’da verilen mücadele olmasaydı Türkiye’nin bir çok yerinde tarih içinde kaybolmuş bazı emanetler gibi olacağını ifade eden Ünal, “8 Kasım 1994’te Karabük şehri KARDEMİR’de bir kurtuluş mücadelesi vermiş. Kaynak aktarılamadığı için KARDEMİR’in o dönem yaşaması teknik olarak mümkün değil. O günlerde KARDEMİR 500 bin ton üretim yapıyor. İnanılmaz bir mücadele. Yani Bugün 2.5 milyon tonda sadece Anadolu’dan 3 milyon ton cevher getiriyoruz. Aslında 8 Kasım 1994’te bugüne hazırlanmışsınız. O günün matematiğine baktığınızda KARDEMİR’in 2023 vizyonuna doğru gittiğimiz 3.5 milyonluk teslim almışsınız hükümetten. Hükümette sendikanın liderliğinde bu hareketi ilgi ile takdir etmiş. Dışarıdan 3’üncü göz olarak baktığımda şehir kurtulmuş ama baktığınız zaman demir çelik şirketlerine yardım yapmak artık yeni ticaret kanunlarında yasak. Çünkü 1995 yılında dönemin başbakanı Tansu Çiller Gümrük Birliğine imza attığı zaman devlet hiçbir demir çelik şirketine yardımcı olamıyor. Siz de devletten burayı isteyerek KARDEMİR çalışanları ile ayağa kaldıracağız demişsiniz. 1995-2000 yılları arasında bir süreç yaşanmış. Bir irade gösterip risk alıp Karabük halkı ile bir teslim alma süreci yaşamışsınız. Ama diğer taraftan sizlerin büyük bir çoğunluğunun içinde bulunduğu, sürekli döküm teknolojisine, daha verimli yüksek fırınlar ve konvektör teknolojisine geçişle beraber 8 Kasım’da burayı kapatmayıp başlatılan mücadelenin ikinci adımı var olmak. Var olmak mücadelesini de 2002’den sonra yapılan teknolojik yatırımlarla başlattı” dedi. ÜNAL: “94 YILINDA BAŞLAYAN MÜCADELENİN MEYVELERİ” Kendisinin de içinde bulunduğu son dönemde KARDEMİR’de 1.2 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını da kaydeden Ercüment Ünal, “ Bu yatırımlarla birlikte üçüncü çeyrekte, Türkiye’nin en büyük entegre grubu ERDEMİR yüzde 34 kar ederken, KARDEMİR yüzde 37.8 kar etti. Bu 94 yılında başlayan mücadelenin meyveleridir. İnşaat demiri geçmiş 9 ayda 550 dolar iken, yassı mamul 600 dolar’a satılıyor. Limanımız yok ama diğer taraftan 3 milyon ton yerli cevher kullanıyoruz. Yerli cevher aldığımız Sivas, Kayseri, Malatya, Elazığ gibi bölgelerden aldığımız cevher ile 100 bin kişi ekmek yiyor. Biz aslında sadece bir kenti kurtarmadık. Bugün TTK’nın kömürünü tek kullanan biziz. Ereğli Demir Çelik sıfır yerli maden kullanıyor. Biz yüzde 75 -80 arası, İSDEMİR ise yüzde 25-30 arası kullanıyor. Kaybetmeyi birkaç defa yaşayan insan, kaybetmekten korkar. Onun için 1994’ten beri buranın çalışanları o kadar sımsıkı sarılmış ki KARDEMİR’e, benim bile çalışmaktan en çok gurur duyduğum yer” ifadelerine yer verdi. “ BÜYÜK KARLILIKTA EN BÜYÜK İLK 10 SANAYİ KURULUŞU İÇİNDE OLACAĞIZ” Türkiye’nin son dönemde döviz üzerinden ekonomik baskısının yoğun olduğu bir dönemden geçtiğini de belirten KARDEMİR AŞ. Genel Müdürü Ercüment Ünal, şunları söyledi: “Hepimizin çalışmaları, alın teri evdeki eşlerinin duaları ile KARDEMİR olarak 94 ruhunu yaşatarak, inancımızı yetirmeyerek bulunduğumuz durumdan rehavete kapılmadığımız sürece, büyük karlılıkta Türkiye’nin ilk 10 sanayi kuruluşu içinde olacağız. Net karlılıkta ise ilk 15 şirket arasında olacağız. Bu lafımızı yemeyeceğiz ve başaracağız. Kasım ayı mallarını sattık ve önümüzde bir ayımız kaldı. 2018 yılında Türkiye üzerine oynan ekonomik baskıdan etkilenmemiş, hedefimizde dimdik gidiyoruz. KARDEMİR’in bu mücadelesi, Batı Karadeniz’de limansız ve inşaat sektöründe yaşanan sıkıntılara rağmen hedefimizi başaracağız. Türkiye’nin en çok kar eden ilk 10 sanayi kuruluş haline geleceğiz. Gelecek yıl Eylül ayında 3.5 ton seviyesinde devreye alacağımız yeni sürekli döküm makinesi ve konvektörlerde 120 ton geçişi de tamamlayacağız. Gelecek sene hedefler daha büyük.” DEĞİRMENCİ: “O GÜNKÜ MÜCADELE, KARDEMİR’E HAYAT VERMİŞTİR” Özçelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci ise, ‘Fabrikalar yapan fabrika’ olarak nam salmış bir fabrikanın ölüm fermanının yırtılıp aldığı 8 Kasım’ı anmak için bir araya geldiklerini belirterek, “Bundan 24 yıl önce dönemin Hükumeti, 5 Nisan ekonomik kararları çerçevesinde 'Kardemir'in özelleştirilemezse kapatılmasına’ karar vermişti. Türkiye’nin umutsuzluk deryasında boğulduğu bir dönemde, bu karar alınmıştı. KARDEMİR’in kapatılması demek, artık evine ekmek götüremeyecek binlerce işsiz insan demekti. KARDEMİR’e kilit vurmak demek, bir şehrin yok olması demekti. 53 yıl önce Özçelik-İş’e hayat veren KARDEMİR’e, can suyu verme sırası, bu kez Sendikamıza gelmişti. Konfederasyonumuz Hak-İş ve Özçelik-İş önderliğinde bir şehir ayakta kalmış, yöre insanı tek vücut olmuş, destansı bir mücadele verilmişti. “Kardemir Kapatılamaz, Karabük Karartılamaz” eylemleriyle verilen bu mücadeleye, yalnız Kardemir işçileri değil, esnafı, siyasetçisi, sanayicisi, iş adamları, öğrencisi ve bütün sivil toplum örgütleri ile tüm Karabük halkı destek vermişti. Bu sayede Kardemir, küllerinden yeniden doğmuş, yeni umutlara yelken açmıştı. O gün verilen büyük mücadele, bugün Türkiye’nin demir-çelik sektöründe en büyük fabrikalarından biri olan Kardemir’in yeniden doğmasını sağlamıştır. O günkü mücadele, bugün ülkemiz ekonomisinin lokomotifi olan Kardemir’e hayat vermiştir. O günkü mücadele, bir davaya inanıldığında nelerin başarılabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. Bugün Kardemir’in ve Özçelik İş Sendikası’nın geldiği konum, 8 Kasım mücadelesinin boşa gitmediğini göstermektedir.” dedi. Konuşmaların ardından, okullarda düzenlenen şiir ve kompozisyon yarışması ile KARDEMİR işçileri arasında düzenlenen futbol turnuvasında dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.