Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Çevre Derneğinden Atık Su Arıtma Tesisi açıklaması

Gündem Yayın: 27.06.2018 13:54
Yazar:
Çevre Derneğinden Atık Su Arıtma Tesisi açıklaması

Coşkun: “Atık Su Arıtma Tesisi olmayan OSB olur mu?”

Karabük Çevre Derneği Başkanı Bünyamin Coşkun, Organize Sanayi Bölgesinde Su Arıtma Tesisi olmamasını eleştirerek, MARZINC’in atık suyuna dikkat çekti. Coşkun MARZİNC’in günde 65 ton su kullandığını, 3-4 defa devir daim edilen suyun  belediye kanalizasyon şebekesine deşarj edildiğini söyledi.

Başkan Coşkun yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Karabük Organize Sanayi bölgesinin atık su arıtma tesisi olmadığından Marzinc ve buradaki sanayi tesislerinin arık suları belediyenin Organize Sanayi bölgesi kanalizasyon şebekesine boşaltılmaktadır.

MARZİNC günde 65 ton su kullanmaktadır.3-4 defa devir daim edilen su belediye kanalizasyon şebekesine deşarj edilmektedir.

Kanalizasyon şebekesindeki arızalardan ve bilhassa yağmurlu havalarda taşan atık sular çevreye ve insan sağlığına zarar vermektedir.

2015 yılında Kemal Oyman Sanayi sitesine Belediye kanalizasyonundan taşan atık sular için Çevre Müdürlüğü MARZİNC’e İdari para cezası uygulamış, Kemal Oyman Antepoğlu Sanayi sitesi esnafının şikayeti üzerine MARZİNC aleyhine dava açılmıştır.

Mahkemenin isteği üzerine bölgede inceleme yapan 5 kişilik bilirkişi heyeti (Prof.Dr. Şule Coşkun Cevher, ister Cengiz, Çevre Mühendisleri Tugay Yalım,Rahime Polat, Lalehan Köşger) MARZİNC’ten deşarj edilen atık suyun OSB kanalizasyon hattına kaçak deşarj yapıldığı belirtilerek işletmenin faaliyetleri neticesinde oluşan atık suyun özellikleri, kirlilik parametreleri göz önüne alındığında, bu atık suyun kaçak deşarjı nedeniyle çevre kirliliğine yol açmış olduğu. Deşarj süresi dikkate alındığında sınır değerin üzerindeki miktarlarda kirlilik parametrelerinin özellikle kurşun, toprakta, havada veya suda kalıcı etki bıraktığı sınır değerleri üzerindeki miktarlarda kirlilik parametrelerinin insan ve hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvan ve bitkilerin doğal özelliklerinin değişmesine neden olabilecek niteliklere sahip olduğu MARZİNC Geri Dönüşümden kaynaklanan çevrenin kirletilmesi olayının kasten meydana gelmiş olduğu, atık suyun OSB kanalizasyon hattına kaçak deşarj yapılmasından MARZİNC işletme müdürünün sorumlu olduğu, bilirkişi heyetince tespit edilerek imza altına alınmıştır.

2.Asliye Ceza Mahkemesindeki dava devam etmektedir.

Önce belediyece MARZİNC’in Organize kanalizasyon şebekesine atık su atmasına mani olunmuş, sahada depo edilen binlerce ton atık malzemenin organizeden lisanslı atık depolarına taşınması sağlanmış, arıtma tesisi için organizeden yer tahsisi yapılmış iyileştirme ve taahhütler alınmasından sonra MARZİNC çökertme tesisinden çıkan atık sular yine belediye Organize kanalizasyon şebekesine deşarj edilmektedir.

Belediyenin Organize kanalizasyon şebekesine karışan atık sular belediyenin Melise köyündeki arıtma tesisine kadar gitmekte buradan Filyos nehriyle Karadeniz’e kadar ulaşmaktadır.

Belediyenin arıtması organik arıtmadır. Kimyasal arıtma değildir. Dolayısıyla sular ve çevre kirletilmeye devam etmektedir.

5 yıldır arıtma tesisi olmadan çalışan MARZİNC arıtma tesisi inşaatına yeni başlanmıştır. Çevre başkanlığınca bu duruma göz yumulmuştur.

Çözüm Organize sanayiye arıtma tesisi yapılmasıdır. Tüm Organize Sanayi bölgelerinde arıtma tesisi olmasına rağmen Karabük Organize Sanayide Arıtma Tesisi yoktur.

Her şeyden önce MARZİNC çevreyi ve suları kirletmek istemiyorsa kendi kimyasal arıtma tesisini kurmalıdır”

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Samsun’da aşı reddinde yüzde 300 artış

Sağlık Yayın: 02.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
Samsun’da aşı reddinde yüzde 300 artış

Samsun İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, Samsun’da son 5 yılda aşı reddi sayısının yüzde 300 artış gösterdiğine dikkat çekerek, “Bu konuda tereddüt yaşayan tüm anne-babalara destek vermeye hazırız” dedi.

“24-30 Nisan Dünya Aşı Haftası” kapsamında Samsun’daki genel durum ve aşı süreçleri hakkında açıklamalarda bulunan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1974 yılında başlatılan ve coğrafi konumu veya sosyoekonomik durumu ne olursa olsun, her çocuğun, hayat kurtaran aşılara eşit erişimini sağlamayı amaçlayan genişletilmiş bağışıklama programı geçtiğimiz 50 yılda büyük başarılar elde etti. İnsanlık tarihinde büyük salgınlara ve ölümlere neden olan çiçek, difteri gibi pek çok hastalık günümüzde aşılama sayesinde ortadan kalktı. 1998 yılından beri ülkemizde aşılama programı sayesinde çocuk felci hastalığı görülmüyor. Yenidoğan tetanosu da Türkiye’de elimine edilmiş hastalıklar arasına 2009 yılında girdi. Bu büyük başarılar, aşılamanın gücünü ve etkinliği en iyi gösteren veriler. Her çocuk için yaşamsal bir destek olan aşılamanın, çocukların sağlıklı yaşam hakkının bir parçası olduğu bilinciyle hareket eden Sağlık Bakanlığımız da bu anlamda etkin bir aşılama süreci yürütmektedir. Ülkemizde uluslararası referans laboratuvarlarında test edilerek teslim alınan aşılar, kullanım öncesi ‘Ulusal Referans Laboratuvarlarımızda’ da test edilmekte ve tüm kontrolleri yapılmaktadır. Tüm bu başarılı verilere, uluslararası ve ulusal bazda Sağlık Bakanlığımız denetiminde yapılan kontrollere rağmen, maalesef son yıllarda hem dünyada hem ülkemizde hem şehrimizde artan aşı reddi vakaları, 50 yıldır sürdürülen çabaların önümüzdeki yıllarda boşa gitmesine yol açabilir. Bunun önlenmesi, çocuklarımızın çeşitli bulaşıcı hastalıklardan korunması için, aşılama sürecinin ailelerin de desteğiyle güçlendirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Aşı reddinde yüzde 300 artış

Samsun’da son 5 yılda aşı reddi sayısının yüzde 300 arttığını açıklayan Dr. Uras, “Son 12 yılda aşı reddi sayısı ilimizde sadece ’1’ iken, 2023 yılı itibarıyla bu rakam 886’ya ulaşmıştır. 2024 yılı sonuna kadar rakamın bin 400’ü geçeceği öngörülmektedir. Samsun’da sadece son 5 yılda aşı reddi sayısı yüzde 300 artış göstermiştir. 2014 -2018 yılları arasında şehrimizde sadece tek bir kızamık vakası görülmüşken, 2020-2024 yılları arasında Mart ayı itibariyle kızamık sayısı 46’ya yükselmiştir. Bu veriler hepimiz için uyarıcı olmalıdır. Rakamlardaki artış henüz endişe verici boyuta çok uzaksa da, bu tablo özellikle aşı süreçlerinde önemli bir yeri olan ailelerimize büyük görevler yüklemektedir. Bilinçli davranılması, geçmiş yıllarda pek çok insanın ölümüne yol açan bulaşıcı hastalıkları kontrol altına alıp, bazılarını tamamen yok edilmesiyle başarısı dünya çapında kanıtlanan aşılama programı karşıtı çabalara destek verilmemesi büyük önem taşımaktadır. Kimi vatandaşlarımız doğru kaynaklardan alınmayan, yanıltıcı, tıbbi içeriği hatalı bilgilerle en kıymetlileri olan çocuklarının aşılanması konusunda tereddüt yaşıyor olabilirler. Biz Sağlık Müdürlüğü olarak en ufak bir tereddüde bile pay bırakmak; kızamık gibi kontrol altına alınmış hastalıklardan çocuklarımızı yeniden kaybetmek istemiyoruz. Sağlık Müdürlüğü olarak bu konuda tereddüt yaşayan tüm anne-babalara bilgilendirme yaparak destek vermeye hazırız. Bize sosyal medya adreslerimizden rahatlıkla ulaşabilirler. Ekiplerimiz tarafından onlara mutlaka dönüş yapılacaktır. El birliğiyle aşı reddine dur diyelim, çocuklarımızın çözümü bulunmuş, artık yeryüzünde görülmeyen hastalıklarla yeniden yüz yüze gelmesine izin vermeyelim” ifadelerini kullandı.