Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Ehliyet ve Pasaportta yeni dönem 2 Nisan’da başlıyor

Gündem Yayın: 27.03.2018 14:18
Yazar:
Ehliyet ve Pasaportta yeni dönem 2 Nisan’da başlıyor

Merkezi Mersin`de bulunan E-Nüfus Sendikası Genel Başkan Ali Kart, 2 Nisan 2018 tarihi itibariyle çipli kimlik kartlarının yanı sıra ehliyet ve pasaportların da Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü`ne devredileceğini hatırlatarak, işlemlerde yetersiz altyapı ve iş yükü nedeniyle büyük sorun yaşanacağını savundu.

Kart, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, sendika olarak özellikle aylar öncesinden nüfus müdürlüklerinin personel açığı ve fiziki alt yapı eksikliklerine dikkat çekmelerine rağmen, henüz eksikler tamamlanmadan devir işlemine geçildiğini söyledi.

“ŞİKAYETLER ARTACAKTIR”

Normal iş ve işlemlerin yanında çipli kimliğe geçilmesiyle birlikte nüfus müdürlüklerinde yoğunluğun devam ettiğini kaydeden Kart, “Bunun yanına şimdide pasaport ve ehliyet işlemleri ekleniyor. İlk bakışta vatandaşa tek elden işlem yapma kolaylığı gibi görülse de saatlerce sıra beklenerek yapılacak işlemden olumlu bir geri bildirim alınamayacağı aşikardır. Vatandaşın mutlu olması bir yana şikayetlerde artacaktır” dedi.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Sağlık Yayın: 05.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Recep Aktimur, “Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” dedi.

Liv Hospital Samsun Genel Cerrahi Kliniği’nden Prof. Dr. Recep Aktimur, obezitenin psikolojiyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Kendi deneyimlerini aktaran Prof. Dr. Aktimur, “Bizim kendi deneyimlerimizde gördüğümüz, kişilerin psikolojik olarak kendilerini boşlukta hissettikleri zamanlarda kilo almaya eğilimli olduğudur. Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” diye konuştu.

“Obez kişiler psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında”

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını dile getiren Prof. Dr. Aktimur, “Obez bireylerde sosyal izolasyon oluşur ve bu durum obezitenin geri dönüşümsüz hale gelmesine yol açar. Obez bireyler hem fiziksel olarak hem de çok yüksek oranda görülen depresyon nedeniyle günlük işlerini yapmakta zorlanırlar, çabuk yorulurlar, kişisel bakımlarını yapmak bile onlar için çok zorlaşır. Diğer yandan obeziteye bağlı gelişen kronik hastalıklar, bireyleri bir çıkmaza sürükler ve birçok insan bu kısır döngü içinde kendine güvenini kaybeder” şeklinde konuştu.

“Obezite ameliyatı olduktan sonra psikolojik durum”

Obezite ameliyatlarından sonra kilo verme sürecinin başladığını ve uzun süre devam ettiğini belirten Prof. Dr. Aktimur, şu bilgileri paylaştı:

“Ameliyat edilen hastaların çoğunda obezite nedeniyle gelişen depresyon bulunduğundan ameliyat sonrasında kilo verme sürecinde hızlıca depresyonun gerileyeceği düşünülse de, durum her zaman bu şekilde seyretmeyebilir. Bu dönemde kilo veriyor olmanın oluşturacağı pozitif etki, ameliyat sonrası dönemde aslında önceden bir nevi tedavi yerine geçen yemek yeme alışkanlıklarının değişmesi ile negatif yönde etkilenebilir. Bu yüzden ameliyat için uygulanacak prosedürün yemek yeme konforunu çok bozmayacak şekilde seçilmesi ve hastalara cerrahi tarafından geniş destek verilmesi çok önemlidir. Biz kendi hastalarımızda uyguladığımız ‘Hızlandırılmış iyileşme protokolleri’ ile hasta konforunu artırarak, ‘liberal beslenme önerileri’ ile hastalarımızın bu süreci daha rahat geçirmesini sağlayarak ve onlara her an kendilerini koruyan ve sarmalayan bir aile içinde olduklarını göstererek bu dönemi çok daha rahat atlatmaktayız. Bu yaklaşım ile hastalarımızda ameliyat sonrası dönemde çok daha az depresyon gözlemlemekte ve mutluluk düzeyinin arttığını deneyim etmekteyiz.”

“En iyi psikolojik destek, hastaların uzman hekime rahat ulaşabilmesidir”

Doktora ulaşmanın hasta tarafından önemine değinen Prof. Dr. Aktimur, “Biz kendi protokolümüzde uyguladığımız ve çok başarılı sonuçlar elde ettiğimiz şekilde en iyi psikolojik desteğin, hastaların kendilerini ameliyat eden cerraha çok rahat ulaşabilmeleri olduğunun farkındayız. Doktorları ile olan sıkı ve pozitif bağlantıyı önceden ameliyat ettiğimiz hastalarımızla aralarında kurduğumuz aktif sosyal portallarla desteklemekteyiz” ifadelerini kullandı.