Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

TTK 27. Dönem toplu iş sözleşmesi arabulucu sürecinde

Zonguldak Yayın: 25.05.2017 07:10
Yazar:
TTK 27. Dönem toplu iş sözleşmesi arabulucu sürecinde

ZONGULDAK Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) çalışan işçileri ilgilendiren, 01 Ocak 2017 ile 31 Aralık 2018 tarihleri arasını kapsayacak ve Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) ile Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası (Kamu-İş) arasında süren 27. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nde görüşmeler sürecinde 60 günlük yasal sürenin dolması nedeniyle arabulucu süreci başladı. Arabulucu, görevini tebliğ ettikten sonra 15 gün içinde tarafları uzlaştırmaya çalışacak. Bu süre 6 iş günü daha uzatılabilecek. 11 madde üzerinde anlaşma sağlanamadı Toplam 83 maddeden oluşan TTK 27. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nde GMİS ile Kamu-İş arasında 72 maddede anlaşma sağlanmış, 11 madde üzerinde ise anlaşmaya varılamamıştı. Anlaşma sağlanamayan maddeler şöyle; Sözleşmede yer alan 33: Çalışmakta oluğu işini yapamaz raporu alan işçiler, 44: Ücretli mazeret izinleri, 50: Ücretler, 51: Giriş ücretleri, 58: Pirimler ve muhtelif ücretler, 62: Sosyal ödemeler, 75: Hasar ve zarar rücu, 80: Konut Kira Bedeli, 81: Sözleşmenin ekleri, 82: Denge ödeneği, 83: Sözleşmenin yürürlük süresi maddelerinde anlaşma sağlanamadı. GMİS ile Kamu-İş arasında sürdürülen TİS görüşmelerinde 11 madde üzerinde uzlaşmanın sağlanamaması nedeniyle, arabulucu süreci başlarken, 15 günlük süre içerisinde arabulucu tarafların uzlaşması için çalışma yapacak. Taraflar bu süreler içinde de anlaşmaya varamazsa uyuşmazlık tutanağı tutulacak. 6 gün içindeki bu sürecin tamamlanmasının ardından 60 günlük süre içinde sendika grev kararını almak zorunda. Sendika, 6 gün önceden tebliğ etmek kaydıyla grev tarihini belirleyebilecek.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

NE YAPSANIZ OLMUYOR, BARİ KOPYA ÇEKİN !

Manşet Yayın: 01.05.2024 18:06
NE YAPSANIZ OLMUYOR, BARİ KOPYA ÇEKİN !

Milli eğitimde harikalar yaratıyoruz!
Reformlar ardı ardına geliyor.
Son 22 yılda milli eğitimde 9 bakan değiştirmişiz. Her gelen müthiş reformlara(!) imza atmış. Şimdi yeni bir reform gündemde! ismi “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), kamuoyunun görüşüne açılan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını taşıyan ve bütüncül eğitim yaklaşımını temel alan yeni müfredatta beceri odaklı, sadeleştirilmiş içerikte öğrencilerin derinlemesine öğrenmesine imkan sağlayacak yeni yaklaşımlar belirlenmiş.
Kulağa hoş gelen o kadar çok detay var ki, heyecanlanmamak mümkün değil!

“Ne milli eğitimmiş arkadaş!
1 asır geçti bir türlü rayına oturtamadık. Oturtacağımızda yok!” derken bu sefer oturttuk sanırım!

Çocuklar kolay öğrensin diye sadeleştirmişler, seyreltmişler.
Bu müfredat değişikliğine 10 yıllık bir çalışmanın sonucunda gidilmiş!
Daha öncede milli eğitim konusuna yazılarımda yer vermiştim. “Neredeyse her yıl bir bakan değişiyor. Üstelik çoğu eğitim kökenli değil. Birinin yaptığını yerine gelen bozuyor” diye haksızlık etmişim! Meğerse 10 yıldır müfredat değişikliği için harıl harıl çalışılıyormuş!
Al sana milli eğitimde bir devrim daha. Artık dünya sıralamasında hızla üst sıralara yükseliriz.!

Mesela, seyreltirken matematikten İntegrali çıkarmaya karar vermişler. Herhalde, “çocuklar integral öğrenecek de ne olacak, zaten bir işe yaradığı da yok” diye düşünmüşler.
Oysaki, İntegral hayatın içinde var. Kullandığımız otomobiller, ulaşım araçlarının tümü, iletişim araçları hep integral bilgisiyle sağlanıyor. Bir geminin, uçağın, trenin, binaların yüzeyi, ağırlığı hacmi dış etkilere mukavemeti ve bunun gibi farklı kuvvetler altındaki farklı tepkileri, integral hesabıyla bulunur.
Yani mühendisliğin temelinde integral vardır.
Eeee, ülkeye mühendis lazım değil demek ki!
Liyakat dediğin nedir ki? Mühendisin yapacağı bir işi herhangi biri de yapabilir. Mesela. İlkokul mezunu binlerce müteahhitimiz var. Adamlar integral mi biliyor?Koca koca binalar dikiyorlar. Bazıları küçük bir depremde yıkılıveriyor. O kadarcıkta olur artık!

Milli eğitimde gerçek bir reform yapmak istiyorsak, eğitim sistemini sil baştan değiştirmeliyiz. Öyle sadeleştirerek, seyrelterek olmaz. Yarın biri gelir senin çıkardığını tekrar koyar. Bu yap boz sürer gider. Bunun örnekleri çok.

Köy Enstitüleri benzeri projeleri hayata geçirmeliyiz. Küçük rütuşlarla, yap bozlarla kaybedecek zamanımız yok!
Bizim çağı yakalamak ve dünya ile rekabet gücümüzü artırmak için mesleki ve teknik eğitime ağırlık vermemiz gerekiyor. Almanya, Japonya böyle kalkındı.
Bu gerçeği neden görmezden geliyoruz.? Milli Eğitimde neden doğru düzgün proje üretemiyoruz? Anlamak mümkün değil.

Finlandiya’nın eğitim modeli dünya genelinde övgü topluyor. Ülkenin eğitim sistemi; öğrenci merkezli yaklaşımı, öğretmenlerin yüksek nitelikleri ve eşitlikçi politikalarıyla tanınıyor. Gidin inceleyin, kendi ülkemize nasıl uyarlarız? Olur mu, olmaz mı bakın.
Adamlar başarılı olmuş işte. bari onlardan kopya çekin.

İlyas Erbay