16 Nisan'da yapılacak olan referandum için CHP çalışmalarını hızlandırdı. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse dün Karabük’e gelerek referandumda neden “Hayır” denilmesi gerektiğini yaptığı basın açıklaması ile anlattı CHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse, referandum çalışmaları kapsamında dün Karabük’e geldi. Parti binasında partililer tarafından karşılanan Genel Başkan Fatma Köse; düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin çok tehlikeli bir yol ayrımında olduğunu söyledi ve “Ülkemizin geleceği için şimdi ülke olarak ayağa kalkmanın, “hayır” demenin tam zamanı” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandum öncesi partisinin çalışmalarına destek vermek amacıyla Karabük’e geldi. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, parti binasında düzenlemiş olduğu basın toplantısında; “Hepimiz insanlık için en güzel rejim olan Cumhuriyet’e sahipken, anayasa değişikliği adı altında bir metin, hiç sıkılmadan gözlerimizin içine baka baka bizlere dayatılmak isteniyor. Ülkemiz Anayasa değişikliği adı altında hükümdar yetkilerine sahip, ama adı Cumhurbaşkanı olan, bütün güçleri elinde bulunduran tek kişinin iktidarına sürüklenmektedir. Anayasalar toplumsal uzlaşma ve mutabakat metinleridir. Bu anayasanın demokratik meşrutiyeti yok. Hiç bir anayasal kurumun ve halkımızın görüşü alınmaksızın yapılmak istenen anaysa değişikliği halımızın bir talebi olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla Türk toplumu bu süreç içeresinde daha fazla kutuplaştırılmaktadır. Böyle bir metnin teklif edilmesi bile bizim aklımızın, vicdanımızın yok sayılmasıdır. Neredeyse yüzyıllar öncesini anımsatan krallık, padişahlık ne derseniz deyin – monarşi aslında- parti başkanı bir cumhurbaşkanına dönüştürülmüş yeni adıyla bize dayatılmaktadır” dedi. “MESELE PARTİ MESELESİ DEĞİL” Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, konuşmasına şu şekilde devam etti; “Bu tartışmayı mevcut cumhurbaşkanı bağlamında yapmak yanlış olur. Bu süreç bundan sonraki yıllarda da devam edecek bir süreçtir. İleride başa basiretsiz bir kişi geldi, ne olacak? Başkan yardımcısını atayacak. Seçimle gelmeyen atanan bu kişi Türkiye’yi yönetecek. Bu demokrasiden tamamen uzaklaşmak değil midir? Bunlar tartışıldı mı? Hayır! Mesele parti meselesi değildir. Bu ne bir kişinin, ne de bir partinin meselesidir. Bu, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği meselesidir. Meselemiz, memleket meseledir ve bu memleket hepimizindir. Bu sistem doğru bir sistem değil. Sistemin kendisi sakattır. Bütün yetkiler bir kişiye verilemez. Bu sorun, kendisini demokrat olarak gören, ülkesini seven, bayrağını seven, adını ve kimliğini nasıl tanımlarsa tanımlasın hepimizin ortak sorunudur” “ÜLKE OLARAK AYAĞA KALKMANIN TAM ZAMANI” 16 Nisan’daki referandumda ülkenin geleceğinin oylanacağını savunan Genel Başkan Köse, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Şimdi ayağa kalkmamızın, hep bir ağızdan haykırmamızın zamanıdır. Her şeye ‘dur’ diyebilmenin en güzel, en çağdaş anlatımı aslında sadece o sandığa gidip ‘hayır’ oyumuzu kullanmamızdır. Her türlü egemenliğin millete dayalı olduğu ve mutlak egemenliğin bir kişiye verilemeyeceğini anlatmamız gerekiyor. Hakların, güvence altına alınmadığı ve güçler ayrılığının belirlenemediği bir toplumun anayasasının da olamayacağını söylememiz gerekiyor. Cumhuriyetimize, demokrasimize, ülkemizin geleceğine sahip çıkmanın onuru ve en doğal hakkımız olan direnme hakkımız için; ‘hayır’ dememiz gerekiyor. Hataların, eksikliklerin, yanlışların sadece demokrasi rejiminde ve özgür bir meclis varlığında düzeltileceğini bildiğimiz için; ‘hayır’ı tercih etmemiz gerekiyor” diye konuştu. “HAKLI OLDUĞUMUZ İÇİN ‘HAYIR’ DİYECEĞİZ” Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, son olarak şu sözlere yer verdi; “Karanlığa inat, gökkuşağı bahçelerine ulaşmak için, her renkte her dilde umudu büyütmek için; “hayır” demeliyiz. Biz kadınlar her yerde ve her saatte can güvenliğimiz olsun diye, bir kişi daha eksilmeyelim diye, çocuklarımızın düşleri kirletilmesin diye, renklerimizi gösterelim diye içinde olmadığımız bir anayasaya ‘hayır’ demeliyiz. Kırmadan, dökmeden, ideolojik tartışmalara girmeden, meseleyi ‘sen-ben kavgasına çekmeden yapacağımız bir ‘hayır’ kampanyası ile bu gidişatı tersine çevireceğiz. Herkesin huzur içinde yaşayacağı kimsenin kimseye üstünlük taslayamayacağı yeni bir anayasa yazabiliriz. Bu mümkün. Hem de fazlasıyla mümkün. Şunu unutmayın! Zalimleri var eden mazlumların rızasıdır. Gün bu gün, an bu andır! Güneşin doğduğu her ufukta, umuda giden bir yol mutlaka vardır. Bizler umuda giden yolda; ülkesini seven, bayrağını seven, adını ve kimliğini nasıl tanımlarsa tanımlasın, hangi partiyi tutarsa tutsun, hiç ayrım yapmadan; hep birlikte bir yürek olarak mücadele edeceğiz. Emin olun başaracağız; çünkü biz haklıyız. Haklı olduğumuz için ‘hayır’ diyeceğiz. Tüm renklerimizle özgür, onurlu ve barış içinde yaşayacağımız bir ülke için ‘hayır’ diyeceğiz. Türkiye’nin özgür olmasını, bağımsız olmasını ve kimsenin önünde eğilmemesini istediğimiz için, onurlu bir Türkiye için ‘hayır’ diyeceğiz” diye konuştu. https://youtu.be/sqp4IS-UNKc