Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Kastamonu’da ‘beyaz altın’ın ekimi başladı

Kastamonu Yayın: 24.02.2017 07:08
Yazar:
Kastamonu’da ‘beyaz altın’ın ekimi başladı

KASTAMONU ‘Beyaz altın’ olarak adlandırılan ve dünyanın en kaliteli sarımsağı olarak gösterilen Taşköprü sarımsağının ekimi başladı. ‘Beyaz altın’ olarak adlandırılan ve dünyanın en kaliteli sarımsağı unvanına sahip Taşköprü sarımsağının bu yılki mahsulünün ekimine başlandı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre Türkiye’nin sarımsak ihtiyacının yüzde 25’lik kısmının karşılandığı Taşköprü’de sarımsaklar toprakla buluşuyor. 2015 yılında 22 bin ton olan sarımsak rekoltesinin bu yılda 25 bin tonu bulması bekleniyor. Taşköprü’de 4 bin ailenin geçim kaynağı olan Taşköprü sarımsağı, bu yıl ise havaların erken ısınmasından dolayı Şubat ayı içerisinde ekilmeye başlandı. Sarımsak üreticileri, Mart ayında ekimine başladıkları sarımsakları bu yıl 18 Şubat’ta ektiklerini söyledi. “Havaların erken açmasıyla birlikte sarımsak dikimine de erken başladık” Havaların erken açması ve sıcaklıkların da yükselmesiyle birlikte sarımsak ekimine erken başladıklarını ifade eden sarımsak üreticisi Hasan Yıldırım, “Normalde Mart ayında sarımsak dikimine başlardık. Fakat bu yıl sarımsak dikimine Şubat ayının 18’i gibi başladık. Şu anda sarımsak dikimleri hemen hemen yarıya ulaştı. Öncelikle arazimizin tabanını düzelttik. Dikime hazırladık. İşçileri tarlaya getirip tek tek dişlenmiş sarımsakları toprakla buluşturuyoruz” dedi. “Makineli dikim yerine el ile dikimi tercih ediyoruz” Makine ekiminde verim düşüklüğü yaşandığı için el ile ekimi tercih ettiklerini anlatan Hasan Yıldırım, “Makine ile sarımsak dikimine başladığımız zaman sürekli dönüm başına yarı yarıya fire veriyor. Dişlenmiş sarımsakların bazıları baş aşağıya geliyor, bazıları ise baş yukarı geliyor. Bu yüzden sarımsakta hasat yaparken fire veriyor, dönüm başına yarı yarıya fire veriyor. Geçtiğimiz yıl yapılan makine dikiminde istenilen verim alınamadığı için bu yıl makineli dikim yapılmadı. Bu yüzden makine dikim yerine el ile dikim yapıyoruz” diye konuştu. “Sarımsağın en büyük tehdidi toprak kurdudur” Sarımsağın en büyük tehdidinin ilk etapta toprakla buluştuktan sonra kurtlanması olduğunu vurgulayan Hasan Yıldırım, “Biz, bunun önüne geçmek için özellikle Mart ayını tercih ederdik. Fakat bu yıl havaların iyi gitmesinden dolayı sarımsak dikimine erken başladık. İnşallah bu yılki dikimimizde bir şey olmaz ve toprakla buluşan sarımsaklar kurtlanmaz” şeklinde konuştu. “Sapları kırılmış sarımsakları, makinede diş haline getiriyoruz” Sapları kırılmış sarımsakları makinede diş haline getirdiklerini ve bu dişleri de tarlada tohum olarak kullandıklarını belirten sarımsak üreticisi İlhami Yıldırım ise, “Bunlar bizim tohumluk sarımsaklarımızdır. Burada kırım makinesinde bu tohumları çıkartıyoruz. Sarımsakların sapları kırılmış halde makinenin ağzından veriyoruz, dişlenip elekten tek tek dişlere ayrılmış şekilde sarımsaklar çıkıyor. Ondan sonra bu dişlenmiş sarımsaklar tarlada tohum olarak kullanıyor ve toprağa dikiliyor. Sarımsak kuru olursa makineden saatte bir ton sarımsak çıkıyor. Sarımsaklar, günlükçülerle birlikte elle dikiliyor. Bu yüzden sarımsak üretiminin zorlukları çok oluyor. Çok zor sarımsak üretimi yapılıyor. Taşköprü’de makine ile dikim yapılmıyor çünkü randıman vermiyor. En randımanlı dikim el ile oluyor. Örnek verecek olursak makine ile dikimden dönümüne 400 kilo alırsanız, el ile dikiminde 1 ton sarımsak alıyorsunuz” dedi. Sarımsak dikimine başladıklarını söyleyen sarımsak üreticisi İsa Erdoğan ise, “Gündelikçi tuttuk, sarımsak dikiyorum. El ile daha güzel dikiliyor. Verim daha fazla alınıyor. Makine ile istediğiniz verimi alamıyorsunuz. Bu yüzden el ile dikimi tercih ediyoruz” ifadelerini kullandı. Sarımsak üretiminin düşünüldüğü gibi hiç kolay olmadığını ifade eden Mükerrem Erdoğan da, şöyle konuştu: “Bir ay boyunca sarımsağı dişliyoruz. Sonra işçi tutup tarlaya işçi götürüyoruz ve sarımsak dikimini yapıyoruz. Buna geriden bakıldığında kolay zannedenler var ama çok zor. Her şey işçi ile oluyor. İşçi ile dikiyoruz, işçi ile hasat ediyoruz. İşçi ile çapasını yapıyoruz. Göründüğü gibi sarımsak üretmek kolay değil.” Makine dikimiyle sarımsağın seyrek olduğunu ve bu yüzden verimin düşük olduğunu aktaran Mükerrem Erdoğan, şunları kaydetti: “Makine ile istenilen verim olmuyor. Ama el ile dikilince verim alıyorsunuz. Daha sık dikiliyor.” “Taşköprü sarımsağının dünyadaki marka tescili ile ilgili başvurumuzu da yaptık” Taşköprü sarımsağının dikim sürecinin başladığını söyleyen Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ise, Taşköprü sarımsağının üreticilerin ‘beyaz altın’ diye tabir ettiği özel bir sarımsak olduğunu kaydetti. Bu sarımsağın dünyada selenyum oranı en yüksek sarımsak olduğuna dikkat çeken Başkan Arslan, “Taşköprü sarımsağımız dayanıklılığı, aroması ve kalitesiyle bir dünya markası bir sarımsaktır. Türkiye’de sarımsak üretiminin yüzde 25’ini bölgemiz sağlıyor. Yaklaşık 4 bin ailemiz sarımsak üretimi ile geçimlerini sağlıyor. Geçen yılki rekoltemiz 25 bin tonun üzerindeydi. İnşallah bu seneki beklentimiz 30 binin üzerinde bir rekolte bekliyoruz. Üreticimiz ürettiği ürünün karşılığını alabilme noktasında önemli bir mesafe kaydetti. Gerek üretim kalitesini arttırmak, gerekse daha sağlıklı tarım yönlendirmesiyle, sulama alanlarının gelişmesiyle Taşköprü sarımsağının gelecekte daha iyi noktalarda olacağını düşünüyoruz. Temel sorunlarımız Taşköprü sarımsağının başka ürünler adı altında, Taşköprü sarımsağı hala topraktayken satan başka bölge sarımsakları ile ciddi sorunlar yaşıyoruz. Ama marka tescilli olan bu ürünümüzü bu konularda da koruma altına alacağız. Taşköprü sarımsağı ile ilgili özel olarak bütün sektörde, sanayide özel olarak tıbbi alanlarda da önemli yer tuttuğunu biliyoruz. Bugün bu konuda yeni tesislerin yapılandığını, bu konuda da öncü çalışmalar yaptığımızı ifade etmek istiyorum. Ayrıca Taşköprü sarımsağının Türkiye’deki coğrafi işaretinin ötesinde de dünya markası olabilmesi açısından da dünyadaki marka tescili ile ilgili başvurumuzu da yaptık. İnşallah 1-1,5 yıl gibi inceleme sürecinden sonra da ona da kavuşacağız” dedi.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tokat’ta uçan Türk Hava Yolları biletleri yolcuyu Sivas’a kaçırdı

Teknoloji Yayın: 05.05.2024 08:48
İhlas Haber Ajansı

Sadece Türk Hava Yolları ve alt şirketinin uçuş gerçekleştirdiği Tokat Havalimanı’ndaki İstanbul seferi bilet fiyatları tepkilere neden oldu. Uçak biletlerinin Tokat’ta tek elden yürütüldüğünün altını çizen Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Gökdere; “Tokat’ta sadece Türk Hava Yolları ve alt şirketinin sefer düzenlemesi bilet fiyatlarını çevre illere göre iki katına çıkartıyor. Fiyatları pahalı bulan vatandaşların yüzde 40’lık kısmı Sivas başta olmak üzere diğer illere giderek uçmasına neden oluyor” dedi.

Eski havalimanının yanına yenisi yapılarak 25 Mart 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Tokat Havalimanı, yeniden hizmete girdi. Aradan geçen 2 yılda havayoluna Tokatlı vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ancak Sivas başta olmak üzere Amasya ve Samsun illerindeki uygun bilet fiyatları dikkatlerden kaçmadı. Tokat’ta sadece Türk Hava Yolları ve alt şirketinin sefer düzenlemesi bilet fiyatlarının çevre illere göre iki katına çıkarttı. Fiyatları pahalı bulan vatandaşların yüzde 40’lık kısmı Sivas başta olmak üzere diğer illere giderek havayolunu kullanmasına neden oluyor.

“Çevre illerde uçak biletleri yüzde 50 daha hesaplı”

Çevre illere göre uçak bilet fiyatlarının iş dünyası kadar vatandaşları da rahatsız ettiğini belirten Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Gökdere;, “Son zamanlarda ilimizde de gündem olan uçak bilet fiyatlarının diğer illere göre farklılık yaşaması bizleri de rahatsız ediyor. Tokat Havalimanı 2022 yılında hizmete açılan ve uluslararası standartlarda yapılmış kaliteli ve moderndir. Çevre illerimize nazaran da en iyi havalimanlarımızdan bir tanesidir. Buradaki Tokatlı ve iş dünyasını rahatsız eden konu ise uçak bilet fiyatlarının fahiş fiyatlarda olmasıdır. Çevre illerdeki uçak bilet fiyatlarının Tokat’a nazaran yüzde 50 daha hesaplı olması Tokatlıları ve iş dünyasını rahatsız ediyor. Bunu sebebinin de Tokat Havalimanı’ndan şu an da sadece bir firma ve o firmaya ait uçuş sağlaması ama komşu illerimizdeki havalimanlarında farklı firmaların uçuş sağlamasından kaynaklanan sebepten olayı Tokat ilimizdeki firmanın fahiş fiyatlarda uçuş sağlaması bizleri oldukça rahatsız ediyor. Tokat Havalimanında 2 bin 500 liraya uçuş sağlarken aynı saatteki komşu illerimizdeki uçuş bin 200 liraya sağlamaktadır. Bu neye sebep oluyor. Tokat’tan uçuş sağlayacak vatandaşlarımızın yüzde 40’ı hala komşu illerden uçuş sağlıyor” dedi.

“Türk Hava Yolları’nın fahiş fiyatları ortadan kaldırmasını istiyoruz”

Tokat’a diğer hava yolu şirketlerini davet ettiklerini söyleyen Gökdere; “Türk Hava Yolları yönetim kurulunun ayrıca genel müdürlüğünün Tokat-İstanbul arası uçuşları konusunda bu fahiş fiyatların ortadan kaldırmasını istiyoruz. Uçak seferlerinin de artırılmasını istiyoruz. İlimize diğer hava yolu şirketlerini de davet etmek istiyoruz. Buradan kazanç sağlayacağına inanıyoruz. Kazan kazan düsturuyla hem Tokatlı hemşerilerimiz kazanacak hem iş dünyamız hem de hava yolu şirketlerinin kazanacağına inanıyoruz” diye konuştu.

“Fiyatlar tek elden yürüyor”

Fiyatların tek elden yürütüldüğünü belirten Gökdere, “Tek bir firma üzerinden uçuşların sağlanması rekabet ortamını sağlamadığı için firma yetkililerinin bu konuyu Tokat nezdinde dezavantaj olarak kullanıyorlar. Fiyatlar tek elden yürüyor. Tekelleşmeyi sağlıyor. 2-3 tane hava yolu firması geldiği vakit uçuş bilet fiyatlarının da makul fiyatlara ineceğini düşünüyoruz” dedi.

“Neden vatandaşlarımız başka illerden uçuş sağlasın”

Uçuş biletlerinin diğer illere göre az olmasını istemediklerinin altını çizen Gökdere, “Adaletli bir şekilde yaklaşılmasını istiyoruz. Aynı oranda, aynı şekilde, aynı fiyatta uçmak istiyoruz. Bu da bizim en doğal hakkımız. Neden Tokat’taki vatandaşlarımızın yüzde 40’ı diğer illerden uçuş sağlasın. Kendi memleketinde uluslararası standartlardaki havalimanından neden uçmak istemesin. Bunun tek sebebi uçuş fiyatlarının fahiş fiyatlarda olmasıdır. Bu konuda da Türk Hava Yolları Yönetim Kurulunun ve Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğünün bunu hızlı bir şekilde dikkate alıp Tokatlı hemşerilerimizin de ortalama fiyattan uçuş sağlamasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Önceliklerinin özel hava yolu şirketleri ile haftanın her günü İstanbul seferlerinin düzenlenmesi olduğunu ifade eden Başkan Gökdere, “Biz sadece İstanbul uçuşlarıyla da yetinmiyoruz. Havalimanı ve Tokat şehrimize güveniyor. Tokat ili Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’yu birbirine bağlayan kadim bir şehirdir. Bundan dolayı İzmir seferlerinin der gerçekleşmesini istiyoruz. İzmir’de de 250 bine yakın Tokatlı bulunuyor. İş dünyası için de çok önemlidir. İnşallah 2024 yılında da Tokat- İzmir arası uçuşlarımızın sağlanmasını bekliyoruz. İş dünyası ve Tokatlı hemşerilerimiz için de çok fayda sağlayacağına inanıyoruz. Ön fizibilite çalışmalarını yaptılar. Havalimanımızın bölge havalimanlarından çok çok üstün olduğunu belirttiler. Tokat şehrini beğendiler. Kapasite ve ön fizibilite raporlarını dosya şeklinde verdik. İnşallah hayırlı haberler bekliyoruz” şeklinde konuştu.