Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Ceylan “2017 Yılında İnşaat Sektöründe Büyüme Devam Edecek”

Video Haber Yayın: 16.01.2017 14:20
Yazar:
Ceylan “2017 Yılında İnşaat Sektöründe Büyüme Devam Edecek”

MÜSAİD Karabük Şubesi’nin 2. Olağan Genel Kurulu yapılırken, mevcut Başkan Ahmet Nur Başkanlığa yeniden seçildi. Genel Kurula katılan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan yaptığı konuşmada; “İnşaat sektörünün canlandırılmasına yönelik çabalarımız, gayretlerimiz, Bakanlığımız ve hükümetimiz tarafından da ele alınmış bulunmaktadır” dedi

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Karabük Şube’nin 2. Olağan Genel Kurulunda mevcut Başkan Ahmet Nur yeniden başkan seçildi.
MÜSİAD Karabük Şubesinde 2. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Büyük kulüpte düzenlenen genel kurulun açılışında konuşan MÜSİAD Karabük Şube Başkanı Ahmet Nur, MÜSİAD’ın ülkenin her karış toprağında ve dünyanın 169 noktasında çalışmalarını yoğun bir şekilde devam ettirdiğini söyledi.
Kendi alanında küresel bir güç olmayı hedeflemiş bir MÜSİAD’ın üyesi olmanın kendilerine gurur ve onur verdiğini kaydeden Nur, “Ülkemiz, 15 Temmuz Cuma gecesi önce karanlığı, sonra sabah namazıyla beraber ortaya konulan inançla aydınlığı yaşadı. Gücünü milletten almayan hain bir grubun kalkışması meşru hükümeti alaşağı ederek ülkemizi bir kaosa ve iç savaşa sonrasında da işgale hazırlama çabalarını, bu kahraman ve aziz millet bütün fertleriyle göstermiş olduğu direniş sayesinde güneş ile beraber ülkemizin üzerinden de kara bulutları kaldırmıştır. Bizde MÜSİAD Genel Merkezi ve bütün şubeleriyle beraber milli iradeye sahip çıkarak bu hainlere karşı şiddetle karşı çıktık. MÜSİAD olarak 15 Temmuz’a cevabımız aziz milletimizle beraber vatanımıza sahip çıkmak için canımızı seve seve feda edeceğimizi belirtirken bunun yanında 12 bin üyemiz 60 bini aşkın işyerimizle beraber daha çok üretim daha çok ihracat yaparak milli ekonomimizin daha da çok büyümesi için çalışmaktır. MÜSİAD Karabük olarak şehrimizin de sorunlarının çözülmesinde ortak aklı ön plana çıkararak siyaset kurumuyla şehrimizin sorunlarıyla ilgilenen tüm STK’larla beraber çalışmalar yapılmasını Karabük’ümüz için faydalı olacağı düşüncesindeyiz. Özellikle Karabük’ümüzün yetiştirdiği büyük siyaset ve devlet adamı Karabük Milletvekilimiz Mehmet Ali Şahin, Karabük Üniversitemize rektörlüğü döneminde büyük emeği olan Karabük Milletvekilimiz Burhanettin Uysal ve iki dönem Karabük milletvekilliği yapan şuanda da Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcımız Mehmet Ceylan’ın müşterek çalışmalarıyla Karabük’ümüzün hem ekonomik olarak hem de yaşanabilir bir şehir olarak çok güzel yerlere geleceğinden eminiz. MÜSİAD Karabük olarak şehrimiz için yapılacak olan bütün hayırlı çalışmaların yanında ve destekçisi olacağımızın bilinmesini isteriz” dedi.
“2017 YILINDA İNŞAAT SEKTÖRÜNDE BÜYÜME DEVAM EDECEK”
MÜSİAD Karabük Şubesinin 2. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, ülke olarak zor günlerden geçildiğini, 2016’nın Türkiye açısından zor bir yıl olduğunu söyledi.
Ceylan, inşaat sektörünün ülkede ve ekonomide çok önemli yeri olduğunu sektörün ekonominin lokomotifi, sürükleyici konumunda olduğunu belirterek, “Şu anda Gayrisafi Yurtiçi Milli Hasılanın (GYMH) yüzde 8-9’unu tek başına inşaat sektörü oluşturuyor. İstihdam açısından 2 milyon civarında direk istihdamıyla da çok önemli bir yer işgal ediyor. 200’e yakın diğer sektörlerden, mal guruplarından talep oluşturma özelliği olan bir sektör konumunda olup demir çelik sektörünü de çok yakından ilgilendiriyor. İnşaat sektöründe son 15 yılda AK Parti iktidarları döneminde sektörün genel ekonomi içindeki payının iki katını buldu. Bundan 15 yıl önce Gayrisafi Yurtiçi Milli Hasılanın içindeki inşaat sektörünün payı yüzde 4-5’lerdeyken hükümetimizin bu sektöre vermiş olduğu destekle kentsel dönüşüm projeleriyle, toplu konut projeleriyle bugün Türkiye ekonomisi içindeki yeri yüzde 8-9’lara ulaşmıştır. İnşaat sektöründe yüzde 1’lik büyüme artışı, tüm istihdam alanında 250 bin kişilik ilave istihdam getiren bir sektör. Türkiye ekonomisi her şeye rağmen 2016 yılının ilk 9 ayında yüzde 2.2’lik büyümeyi başardı. Her şeye rağmen, bir darbe girişimi olmuş ülkede, terör saldırıları art arda geliyor, yurt dışında bir savaş veriyoruz, ama çok şükür ona rağmen bu ülkenin belini bükemediler, dize getiremediler, ülke ekonomisi bütün bunlara rağmen dimdik ayakta. Almanya’nın 2016’da 9 aylık büyümesi yüzde 1.6, Amerika’nın ise yüzde 1.5 olurken, Türkiye ekonomisinin ise yüzde 2.2 büyüme gösterdi. İnşallah 4’üncü çeyrekte de yine pozitif olacağı inancındayız. İnşallah kamu sabit sermaye yatırımları hükümetimizin 2017 bütçesinde yüzde 20-21 oranında büyümesi öngörülmektedir. Dünyanın da gıpta ettiği alt yapı, üst yapı projeleri, köprüler, barajlar, havaalanları ve benzeri gibi projelerle 2017 yılında inşaat alanında büyüme devam edecektir” dedi.
“BÜYÜK DEPREM VE DEPREMLERE HAZIRLIKLI OLMAMIZ GEREKİYOR”
“Türkiye’nin bir kentsel dönüşüm gerçeği bulunmaktadır” diyen Ceylan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye geçmiş yıllarda 1999 ve 2001 depremlerini yaşadı. Çok acılar verdik, çok kayıplarımız oldu. Türkiye deprem açısından bir deprem bölgesinde bulunuyor, fay hattı üzerinde bulunuyor. Bilim adamları, akademisyenler, özellikle Marmara bölgesinde 2030 yıllarına kadar yine Allah korusun büyük bir depremle karşı karşıya kalma ihtimalimizin yüksek olduğunu ifade ediyorlar. O zaman yapmamız gereken nedir? Bu büyük deprem ve depremlere hazırlıklı olmamız gerekiyor. Hazırlıklı mıyız? Evet bazı çalışmalarımız var, yeterli mi? Yeterli değil. Türkiye’nin konut stoğunun önemli bir bölümünün yenilenmeye ihtiyacı var, güçlendirilmeye ihtiyacı var. Bakanlık olarak bizim tahminlerimize göre Türkiye çapında 7.5 milyon adet bağımsız bölümün yenilenmesi gerekiyor, depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor. 2-3 gün önce İstanbul’da boşaltılmış bir apartman aniden çöktü ve iki tane vatandaşımızı kaybettik maalesef. Buna benzer Türkiye’de deprem riski altına olan, özellikle 2000 yılı öncesinde yapılmış konut stoklarından 7.5 milyonun yenilenmesi gerekiyor. Bu maksatla hükümetimiz gerekli çabayı yürütüyor. Bu maksatla 2012 yılında bir kentsel dönüşüm yasası mevzuatı değiştirilmiş, bu çerçevede de 4.5 yıl içinde bu mevzuat çerçevesinde teşviklerle, desteklerle Türkiye’de 1 milyon civarında bağımsız bölüm, konut kentsel dönüşüm tarzında dönüştürülmüş bulunmakta. Yeterli mi? Kesinlikle değil. 7.5 milyona ulaşmamız lazım en azından. Bu 1 milyon adetin konutun dönüştürülmesi ne kadar insanı ilgilendiriyor, 3 milyon kişiyi ilgilendiriyor. O açıdan bakanlık olarak kentsel dönüşüm mevzuatını yeniden ele alıyoruz, almak durumundayız, Türkiye’nin alması gerekiyor. Burada sıkıntı nedir? Özellikle kentsel dönüşümü teşvik edecek finansman sıkıntısında, dar boğazlar yaşanıyor. Tabi ki, Bakanlık olarak devletimizin imkanlarıyla riskli yapıların dönüştürülmesi ve kentsel dönüşüm projelerine çeşitli finansman destekleri sağlamaya çalışıyoruz, kira yardımları, vatandaşın yapmış olduğu dönüşüm projelerine faiz desteği, vergi, harç istisnaları gibi konularda destek olmaya çalışıyoruz. Ama özellikle bu alandaki ilk sermaye son derece önem arz etmektedir. Türkiye’nin de bu büyük dönüşüm projelerine ihtiyacı var. Bu maksatla Türkiye’deki bu kentsel düşüm gerçeğini göz önünde bulundurarak, gerekse de inşaat sektörünün ekonomi içindeki payının önemini dikkate alarak lokomotif sektör, sürükleyici sektör, istihdam sağlayan sektör olması sebebiyle inşaat sektörünün canlandırılmasına yönelik çabalarımız, gayretlerimiz, Bakanlığımız ve hükümetimiz tarafından da ele alınmış bulunmaktadır.”
Konuşmaların ardından tek liste ile gidilen seçimlerinde yapılan açık oylama sonucu mevcut Başkan Ahmet Nur Başkanlığındaki MÜSİAD yönetimi şu isimlerden oluştu:
“Remzi Özçelik, Cengiz Ünal, Suat Aksu, Ahmet Şahin, Sebati Keskin, Hasan Erdemoğlu, Okan Arslan, Ayhan Duru ve İsa Akgün.”
Genel Kurula, Karabük Vali Yardımcısı ve Safranbolu Kaymakamı Murat Bulacak, İl Özel İdare Genel Sekreteri Mehmet Uzun, AK Parti İl Başkanı Timurçin Saylar, KARDEMİR A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kamil Güleç, Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, KBÜ Rektör Yardımcısı Prof: Dr. Mustafa Yaşar, STK temsilcileri ve işadamları katıldı.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Sağlık Yayın: 05.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Recep Aktimur, “Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” dedi.

Liv Hospital Samsun Genel Cerrahi Kliniği’nden Prof. Dr. Recep Aktimur, obezitenin psikolojiyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Kendi deneyimlerini aktaran Prof. Dr. Aktimur, “Bizim kendi deneyimlerimizde gördüğümüz, kişilerin psikolojik olarak kendilerini boşlukta hissettikleri zamanlarda kilo almaya eğilimli olduğudur. Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” diye konuştu.

“Obez kişiler psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında”

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını dile getiren Prof. Dr. Aktimur, “Obez bireylerde sosyal izolasyon oluşur ve bu durum obezitenin geri dönüşümsüz hale gelmesine yol açar. Obez bireyler hem fiziksel olarak hem de çok yüksek oranda görülen depresyon nedeniyle günlük işlerini yapmakta zorlanırlar, çabuk yorulurlar, kişisel bakımlarını yapmak bile onlar için çok zorlaşır. Diğer yandan obeziteye bağlı gelişen kronik hastalıklar, bireyleri bir çıkmaza sürükler ve birçok insan bu kısır döngü içinde kendine güvenini kaybeder” şeklinde konuştu.

“Obezite ameliyatı olduktan sonra psikolojik durum”

Obezite ameliyatlarından sonra kilo verme sürecinin başladığını ve uzun süre devam ettiğini belirten Prof. Dr. Aktimur, şu bilgileri paylaştı:

“Ameliyat edilen hastaların çoğunda obezite nedeniyle gelişen depresyon bulunduğundan ameliyat sonrasında kilo verme sürecinde hızlıca depresyonun gerileyeceği düşünülse de, durum her zaman bu şekilde seyretmeyebilir. Bu dönemde kilo veriyor olmanın oluşturacağı pozitif etki, ameliyat sonrası dönemde aslında önceden bir nevi tedavi yerine geçen yemek yeme alışkanlıklarının değişmesi ile negatif yönde etkilenebilir. Bu yüzden ameliyat için uygulanacak prosedürün yemek yeme konforunu çok bozmayacak şekilde seçilmesi ve hastalara cerrahi tarafından geniş destek verilmesi çok önemlidir. Biz kendi hastalarımızda uyguladığımız ‘Hızlandırılmış iyileşme protokolleri’ ile hasta konforunu artırarak, ‘liberal beslenme önerileri’ ile hastalarımızın bu süreci daha rahat geçirmesini sağlayarak ve onlara her an kendilerini koruyan ve sarmalayan bir aile içinde olduklarını göstererek bu dönemi çok daha rahat atlatmaktayız. Bu yaklaşım ile hastalarımızda ameliyat sonrası dönemde çok daha az depresyon gözlemlemekte ve mutluluk düzeyinin arttığını deneyim etmekteyiz.”

“En iyi psikolojik destek, hastaların uzman hekime rahat ulaşabilmesidir”

Doktora ulaşmanın hasta tarafından önemine değinen Prof. Dr. Aktimur, “Biz kendi protokolümüzde uyguladığımız ve çok başarılı sonuçlar elde ettiğimiz şekilde en iyi psikolojik desteğin, hastaların kendilerini ameliyat eden cerraha çok rahat ulaşabilmeleri olduğunun farkındayız. Doktorları ile olan sıkı ve pozitif bağlantıyı önceden ameliyat ettiğimiz hastalarımızla aralarında kurduğumuz aktif sosyal portallarla desteklemekteyiz” ifadelerini kullandı.