Ramazan Akca tarafından
21 Mayıs, 2014 14:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Tıklanma Sayısı: 107
Yorum Sayısı: 1

İmam Hatiplilerden Sert Açıklama

Veli Kaya: “Hiç kimse İmam Hatip Liselerini kendisine ve  siyasi emellerine malzeme yaparak yol almaya ya da karşı duruş sergileyerek prim yapma hevesine kapılmasın. Kimsenin okullarında gözümüz yok.  Siyasete ve Milli Eğitime düşen günü kurtarmak yerine köklü, doğru ve hızlı çözüm üretmektir. Kaç yıldır bu mesele, masalarında olduğu halde bunu çözemeyen Milli Eğitimi ve siyaseti kınıyoruz. Hiç kimse birilerinin sesi çıkmıyor diye bizleri ve bu çocukların velilerini ve öğrencileri uysal koyun sanmasın. Herkes planlamasını ve çözümünü buna göre ortaya koysun” dedi

Karabük Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Aile Birliği, Safranbolu Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Aile Birliği

Karabük Mevlana İmam Hatip Ortaokulu Okul Aile Birliği, Safranbolu İmam Hatip Ortaokulu Okul Aile Birliği

Karabük İmam Hatip Lisesi Mezunlar Derneği, Safranbolu İmam Hatip Lisesi Mezunlar Derneği, Ensar Vakfı Karabük Şubesi, İlim Yayma Cemiyeti Karabük Şubesi ortak bir basın açıklaması yaparak son günlerde  İmam Hatip’lerle ilgili olarak yaşanan gelişmelere sert tepki gösterdiler.

Ensar Vakfında düzenlenen Basın toplantısında Basın açıklamasını İmam Hatipliler adına Veli Kaya yaptı.

Kaya; kaç yıldır bu meselenin masalarında olduğu halde bunu çözemeyen Milli Eğitimi ve siyaseti kınadıklarını belirterek, “Son günlerde Karabük Kamuoyunda İmam Hatip Liseleri üzerinden yürütülen tartışmalar İmam Hatip Lisesi veli öğrencilerini derinden üzmüştür.

Kamuoyunda yürütülen algı çalışması maalesef İmam Hatip Lisesi aleyhtarlığına doğru seyretmektedir.

Sanki İmam Hatip Liselerinin ve Ortaokullarının diğer okulların bina ve dersliklerinde gözü varmış gibi öğrenciler eylemlere çağırılmakta ve neticesinde İmam Hatipler aleyhine bir kampanya yürütülmektedir.

28 Şubat sürecinde İmam Hatip okulları üzerinden yürütülen algı operasyonları bu okulun velileri öğrencileri üzerinde hala canlı olarak bulunmaktadır. Kimse İmam Hatip Liselerini kendisine, siyasi emellerine malzeme yaparak yol almaya ya da karşı duruş sergileyerek prim yapma hevesine kapılmasın.

Olayın aslını doğru olarak ortaya koymak ve doğru olarak tahlil etmek gerekir. İmam Hatip Liseleri hem Karabük’te hem de Safranbolu da derslik açısından ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Üstelik bu sadece önümüzdeki öğretim yılının problemi değildir. Geriye dönük bu problem vardı ve hala devam etmektedir. Karabük ve Safranbolu’daki İmam Hatip Lisesinin önümüzdeki yıl öğrenci alma kapasitesi ortadan kalkmıştır.

Bu problem Milli Eğitimin önüne çığ gibi yuvarlanarak geliyordu. Bu yıl daha da büyük hale dönüştü. Ne yazık ki bu problemi önceden görüp çözüm üretmeyen İl Milli Eğitim ve siyaset, bu konunun sorumluları olarak sınıfta kalmışlardır. Bugün bina yaparız açıklamaları çok geç kalan açıklamalardır.

Çünkü bina yapma süreçlerinin ne denli uzun süreçler olduğunu Karabük kamuoyu bizzat İl Milli Eğitimin kendi binasını takip ederek görmektedir.

1976 yılında gayretli bir kısım hayırseverlerin yola çıkarak oluşturdukları binanın üzerine ne yazık ki yöneticiler yıllardır taş üzerine taş koymamışlardır. Aynı durum Safranbolu için de geçerlidir.

İmam Hatip ortaokullarına gelince durum daha da vahimdir. Karabük’ün tüm mahallelerinden Beşbinevler’e 5. sınıf düzeyinde giden çocuklara tam bir eziyet yaşatılmaktadır. Bir yanda yüz metre ilerideki okul için koparılan fırtınalar diğer yanda kilometrelerce yola koşturulan 5. sınıf öğrencileri. Konu İmam Hatip öğrencileri olduğu için mi bu reva görülmekte. Mevcut binaları Hem Karabük ve hem de Safranbolu için sadece 5 ve 6. sınıf olmasına rağmen tam dolu.

Yani henüz 7.ve 8. sınıf öğrencileri yok. Üstelik oynamaya koşmaya en çok ihtiyaç duyan çocuklar için sıfır bahçe alanı. Ne yazık ki 100.Yıldaki bina da Milli eğitimin deprem güçlendirme çalışmasında yılan hikâyesine döndürüldü. Maalesef bina tinerci gençlerin mekanı haline geldi.

Eğer bizler, buraya çocuklarını gönderen velilere ve burada okuyan öğrencilere zenci muamelesi yapacaksak, onlara bu ülkenin evlatları muamelesi yapmayacaksak, yıllardır yapılan düşman eziyeti muamelesini reva görmeye devam edeceksek o zaman bu durumu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Kaç yıldır bu mesele, masalarında olduğu halde bunu çözemeyen Milli Eğitimi ve siyaseti kınıyoruz.

Hiç kimse birilerinin sesi çıkmıyor diye bizleri ve bu çocukların velilerini ve öğrencileri uysal koyun sanmasın. Herkes planlamasını ve çözümünü buna göre ortaya koysun.

Sözün özü biz İmam Hatip Liselerine ve ortaokullarına öğrencilerini gönderen aileler olarak biz okul istiyoruz. Kimsenin okullarında gözümüz yok. Ama hemen çözüm istiyoruz. Geçen yıl 300 e yakın veli İmam Hatip okullarından geri döndürüldü. Biz ne başka binalara öğrencilerin dağıtılarak eğitim görmesine rıza göstereceğiz ne de öğrencilerimizin horlanmasına rıza göstereceğiz. Bu güne kadar problemi görüp çözme tarafında yer almayan Milli eğitimi ve siyasetin söylemlerini de ciddiye almıyoruz. Şikâyetimizi siz kamuoyuyla paylaşıyoruz. Siyasete ve Milli Eğitime düşen günü kurtarmak yerine köklü, doğru ve hızlı çözüm üretmektir” dedi.

Yorumlar

  1. murat

    Hepsi tamam da zenci muamelesi ne demektir? Imam hatip liselerini koruyalım derken herkesi ırkçı yapmışsınız.

Yeni yorumlara kapalı.

blank
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
04 Ocak, 2025 04:15 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Tıklanma Sayısı: 3
Yorum Sayısı: 0

İlhan Palut: “Kazanmayı bence hak etmiştik”

Çaykur Rizespor Teknik Yöneticisi İlhan Palut, Beşiktaş maçının akabinde yaptığı açıklamada, “Kazanmayı bence hak etmiştik” dedi.

Trendyol Muhteşem Lig’in 18. haftasında Çaykur Rizespor, alanında karşılaştığı Beşiktaş ile 1-1 berabere kaldı. Maçın akabinde düzenlenen basın toplantısında Teknik Yönetici İlhan Palut açıklamalarda bulundu. Palut, kadrosunun Harika Lig’de alışılmışın dışında bir performans sergilediğini kaydederek, “Beşiktaş maçı istemediğimiz dönemden sonra çıktığımız bir maçtı. Tekrar bizim için galibiyetle dönüş için bir fırsattı. Yüksek tempoda oynamamız gerekiyordu. Zira Beşiktaş grubu ofansif manada yüksek tempo oynayan ekiplere karşı bazen problem yaşıyordu. Beşiktaş’ın ofansta tempoyu bir anda değiştiren oyuncuları vardı. Bu oyunculara dikkat etmemiz ve kolay top kaybı yaparak rakibe süratli geçiş talihi vermememiz gerekiyordu. Genel manada planımız buydu. Birinci 40 dakikaya baktığınız vakit çok çok değerli bir performans alanda vardı. Yani Muhteşem Lig’de görmeye alışık olmadığımız bir tempo, bir atak yoğunluğu, bir porsiyon yoğunluğu kadrom ismine alandaydı. Bu süreci maalesef yalnızca bir golle taçlandırabildik. 40-45 ortası Beşiktaş’ın bahsettiğim 2 tane tehlikeli bölgeden frikikleri oldu ve işte bir kaptırdığımız topla geçişle silahlarını kullandılar ve beraberliği yakaladılar” diye konuştu.

“Maalesef ikinci golü atamadık”

İlhan Palut, rakibin ikinci yarı topa daha sahip bir imaj çizdiğini belirterek, “Tabii bunu konuma dönüştürme manasında onlara baht vermedik. Bilhassa 60’tan sonra tekrar ataklarımızı ağırlaştırdık, durumlar bulduk lakin maalesef 2. golü atamadık. Son dakika bir fırsatımız yeniden oldu ancak o da varsayım ediyorum ince bir ofsayta takıldı ve 1-1 berabere kaldık. Alanda ortaya konan oyun ve alınan skor oranlamasına baktığınız vakit natürel ki bizde hayal kırıklığı oluşturan bir sonuç. Zira kazanmayı bence hak etmiştik. Oyuncularımızı kutluyorum. Sahiden seyircilerimiz çok büyük dayanak verdiler. Onları meskenlerine bir galibiyetle göndermek isterdik. Maalesef bunu başaramadık. Beşiktaş grubuna da geri kalan maçlarda muvaffakiyetler diliyorum” tabirlerini kullandı.

“Sanki ofsayt değil hissi oluşturuyor!

Çaykur Rizespor’un VAR’ın ofsayt kararı ile iptal edilen golü hakkında da konuşan Palut “2 seçeneğimiz var ya gözümüze güveneceğiz ya teknolojiye güveneceğiz. Gördüğümüze güvendiğimiz bir sonuç vermiyor. Şöyle baktığımız vakit, tahlil kamerasından vesaire 2 gol için de söylüyorum yani güya ofsayt değil hissi oluşturuyor. Ancak her grup için Muhteşem Lig’de kullanılan bir teknoloji var. Burada aleyhimize devreye girdi. ‘Güven konusunda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?’ diye soracak olursanız bana çok da kendimi optimum bir itimat içerisinde hissetmiyorum. Bunu açık söylemeliyim. Bu türlü bir pozisyon ligde ortalama 3-4 dakikada saç, kulak, burun ucu değerlendirirken, Mustafa Bey ona çok uygun bakalım zira inanılmaz seri. Türk futbolunun umudu, yeni VAR hakemlerimiz, AVAR hakemlerimizden bir tanesi. İnanılmaz seri bir halde çözdü. Türk futbolunun umut vadeden bir yardımcı hakemi. Onu artık koltuğundan kalkıp saha kenarında bayrağıyla maç yönetirken görmek isteriz. Zira bu türlü büyük bir paha, bu türlü seri karar verebilen bir Mustafa Bey bir koltukta çürümemeli. Ona alanlarda gereksinimimiz var” açıklamasında bulundu.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.