Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
23 Aralık, 2015 08:57

Çankırı’da Geleceğin Çocukları Nasıl Yetiştirilmeli Konulu Konferansı

A+ A-

ÇANKIRI Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca, "Gençlik merkezi yapmak, en az cami yapmak kadar önemlidir" dedi 100. Yıl Kültür Merkezi'nde Çankırı Belediyesi ve Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ortaklaşa düzenlediği "Geleceğin Çocukları Nasıl Yetiştirilmeli" konulu konferana katılan Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca, zamanı okuyamayan eğitimcilerin gençleri anlayamayacağını belirtti. İyi eğitimcilerin gençleri anlayabilmek için zamanı, zamanın değişimini iyi okumaları gerektiğini anlatan Çamlıca, "Şimdi genç olmak, eskiden genç olmaktan çok daha zor. Eskiden teknoloji yoktu, şimdi ise her yer teknoloji ile donandı. Gençlerin karşı koyamayacağı şeyler çevrelerinde fazlasıyla var." diye konuştu. Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca, gençler için hayata geçirilen sosyal projelerin verimine dikkat çekerek, "Bunu söylediğime kızanlar oluyor ama artık gençlik merkezi yapmak, en az cami yapmak kadar önemlidir. Çünkü gençlerin bu alanlara gerçekten ihtiyacı var" dedi. Geçmişten bugüne eğitim anlamında da önemli değişimler yaşandığına dikkat çeken Çamlıca, "20 yıl evvel eğitim, sokaktaki çocuğu içeriye sokmaktı, şimdi ise eğitim içerdeki çocuğu sokağa çıkartmaktır. Adama 'bilgisayarı kapat' diyorsun, 'kapattım, şimdi ne yapayım' diyor. Önemli olan 'şimdi' dediği zamanın içerisini doldurabilmek." ifadelerini kullandı. Anne- babaların günlük hayatta sıkça,“Zamanın gençliğinde iş yok, bizim zamanımızda böyle değildi” diye serzenişte bulunduklarını ifade eden Çamlıca, “Çocukları okumayan, çocukları okutamaz, gençleri okumayan, gençleri okutamaz. Zamanın çocuğun zihin haritasına yansımasını iyi okuyan bir eğitimci ondan sonra bu şartlar altında çocukla sağlıklı iletişim kurmanın yol ve yöntemlerini aramalıdır. Bugün insanlık tarihi boyunca yaşanmamış bir dönem yaşıyoruz ve insanlık tarihinde teknolojinin insanları ve aileleri kuşattığı başka bir dönem olmamıştır. Daha da önemlisi bilgi verene ihtiyaç duyan bir nesil yetişmemiştir. Bugünün çocuklarının ne bilgiyi veren öğretmene ne de ansiklopediye ihtiyacı yok. Çünkü artık tüm soruların cevabına teknoloji ile ulaşıyorlar. Zaten eğitim bilgi aktarmak değil, bilinç vermektir. Amacından kopuk bir eğitim insana hiçbir şey katmaz” dedi. Programa Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç ile öğretmenler ve vatandaşlar katıldı.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

24 Kasım, 2024 13:38

AMAN DİKKAT HEPİMİZİN BAŞINA GELEBİLİR!

AMAN DİKKAT HEPİMİZİN BAŞINA GELEBİLİR!
A+ A-

Mevcut Anayasamızın 26. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar."
Ama…, ama'sı var tabii, O kadar basit değil!
Sadece bu maddeye güvenerek, öyle rahat rahat düşünce ve kanaatlerinizi açıklayamazsınız. Başınız büyük derde girebilir. Düşünce ve kanaatleri açıklamanın sınırları Anayasada ve TCK da başka maddelerle belirlenmiştir.
Mesela, düşünce ve ifade özgürlüğüm var diye bir başkasına hakaret edemezsiniz, maddi yada manevi zarar verecek şekilde yazamaz ve konuşamazsınız. Halka, kamu düzenine ve ülkeye zarar verecek ifadelerde bulunamazsınız.
Yasalar buna müsaade etmez.
Sizin özgürlüğünüzün de bir sınırı var. O sınır, başkalarının özgürlüğünün başladığı yere kadardır.

Örnek vermek gerekirse, MADDE 217/A - (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
5237 sayılı TCK'nın 216. maddesinde ise; halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu kamu barışına karşı suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Bu maddede; "halkı kin ve düşmanlığa tahrik, halkın bir kesimini aşağılama ve dini değerleri aşağılama" olarak 3 farklı suç tipi düzenlenmiştir.

Anayasanın sadece 26.maddesine güvenerek, diğer maddeleri ve TCK daki suç düzenlemelerini göz ardı ederek düşünce ve ifade özgürlüğünüzü öyle rahat rahat kullanamazsınız.

Bakınız tek başına Anayasadaki 25. maddeden de güç almaya kalkar ve TCK nın 216'ıncı maddesine aykırı bir açıklama yaparsanız başınıza iş alırsınız..
NEYDİ MADDE 25- Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. Ne güzel değil mi? Son derece açık ve net. Tıpkı 26. Madde gibi. Tıpkı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 10. Maddesi gibi.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesinde yer alan “İfade Özgürlüğü”, 1982 Anayasası'nda “Düşünce ve Kanaat Özgürlüğü”, “Düşünceyi Açıklama ve Yayma Özgürlüğü”, “Bilim ve Sanat Özgürlüğü” ve “Basın Özgürlüğü” alt başlıkları altında ve Anayasa'nın 25 ile 32. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Elbetteki bu düzenlemelere istinaden Türk Ceza Kanunu maddeleri de düzenlenmiş.

CMK madde 100/4
"Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez."
Kaçma ve delil karartma şüphesi yoksa da bu tür suçlarda tutuklama olmaz.

Yasalar farklı farklı yorumlanmayacak kadar açık ve nettir. Savcılık iddianamesi ile sanık avukatlarının savunmasının; yasa üzerinden bakıldığında, tamamen zıt olduğunu görüyoruz. Bunu anlamakta zorlanıyorum.
Avukat şu, şu gerekçelerle tutuklu yargılanamaz derken, savcılık başka bir bakış açısıyla tutuklayabiliyor. Kim haklı kim haksız ? Buna karar verecek kadar hukuk bilgim yok. Hukuk bilenlerin sustuğu bir ülkede benden bu kadar.

Bir olaya tepki göstermek amacıyla, düşünce ve kanaatlerinizi yazılı yada sözlü ifade ederken bunlara dikkat etmeniz gerekir. Hele ki isim yapmış, toplum tarafından tanınmış biri iseniz buna çok daha fazla dikkat etmelisiniz.
Ne kadar iyi niyetli olsanız bile farkında olmadan yasalara aykırı davranabilisiniz.
Toplumu yanıltıcı ve toplumda infiale neden olabilecek bir açıklamada bulundunuz diye tutuklanabilirsiniz.

Demokrasimizin belli bir olgunluğa ulaşmasına daha uzun yıllar var.
Zordur bu ülkede aydın olmak, sanatçı olmak, kanaat önderi olmak, gazeteci olmak…
Nasuh'un başına gelen herkesin başına gelebilir.
Aman dikkat !

İlyas Erbay

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

100. Yıl Eczanesi
100. Yıl Eczanesi
Adres

100.Yıl Mahallesi 1003 Caddesi, No:26-28/a Karabük

Telefon

(370) 433-4400

Ülkü Eczanesi
Ülkü Eczanesi
Adres

Şirinevler Mahallesi, Mehmet Akif Caddesi, No:1 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 415-1350

Ateş Eczanesi
Ateş Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Kaya Erdem Caddesi, No:33/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 725-1113

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455