Antik Çağ’da yaşamış 8 filozof var.
Sokrates (Socrates) …
Pisagor (Pythagoras) …
Heraklitos (Herakleitos) …
Eflatun (Platon) …
Aristo (Aristoteles) …
Demokritos. …
Tales (Thales) …
Epikür (Epikuros) Bu filozofların adalet, ahlak ve erdem üzerine topluma yol gösteren, örnek alınması gereken çok güzel sözleri var.
Hepsi de çok kıymetli. Her birini ayrı ayrı yazmak isterdim fakat yazımı uzatmak istemiyorum.
Biz, bizden olan bir filozof’a, İbn Haldun’a kulak verelim
İbn Haldun, XIV. yüzyılda yaşamış çok yönlü bir İslam düşünürüdür. İslam düşünce alanlarından Kelam, Tasavvuf, Hadis, Tefsir, Fıkıh ve İslam Felsefesi alanlarında görüşler ortaya koymuştur.
İbn Haldun El-İber adlı dünya tarihini ele alan eserin sahibidir. Aynı zamanda kadı yani hakimdir. En önemli eseri dünya dillerine çevrilen ve bir çok devlet tarafından örnek alınan Mukaddime dir.
“El-adl-ü esasü’l-mülk” Yani “Adalet Mülkün Temelidir” sözü İbn Haldun’a aittir. “Yıkılışın Müezzini Adaletsizliktir” sözü de İbn Haldun’a aittir.
“BİR TOPLULUĞA KARŞI DUYDUĞUNUZ KİN SİZİ ADALETTEN SAPTIRMASIN”
İbn-i Haldun’un felsefesinin temelinde şunlar var;
☆”Bir topluluğa yada kişilere karşı duyduğunuz kin sizi adaletten saptırmasın.
☆ Adalet ümran’ın ( gelişim refah’ın) temelidir.”
☆ “İnsanlar Adalet duygusunu kaybederse, çalışma şevkini de kaybeder”
☆ Kur’an adaleti emreder. (Bu konuda çok sayıda ayet var.)
☆ “Sonuç anne ve babanızın aleyhine bile olsa Allah için adaleti uygulayınız.”
☆ Kişiye özel adalet olmaz!
Adalet herkes için aynı şekilde uygulanır!
İbn Haldun, “refah, rahat ve sükûnun, yerleşik düzenin ve devletin doğasından olduğunu savunmaktadır. Bunlara sahip olan insanlar rahat, refah, lüks ve huzuru tercih ettiklerinden; uzun süre iktidarda kalan hanedanların idaresindeki devletin ihtiyarlaması ve çöküşü kaçınılmaz olmaktadır.” diyor.
Devlet işleri, içten gelen bir sevgi, edep ve olgun bir kafa ile yürütülmez ise, bunun sonu çöküştür!
Yasa koyucu, konumu ya da doğası itibarı ile yanılmaz bir insandır.
Demokratik şehirde herkes efendi olmak ister.
Kötülüklerin en büyüğü, haksızlıkların cezasız kalmasıdır.!
Kanun sahibinin en mühim görevi; çaba gösterip edebi gerçekleştirmek ve yerleştirmektir.
Kabilecilik ve ailecilik (Nepotizm) kanunsuzdur ve de fayda sağlamaz.
Makamını kaybedersen üzülme! Güneş de her sabah doğar ve akşam batar.”
İlyas Erbay