Aylin Sarıoğlu tarafından
21 Ocak, 2025 13:18 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Medya ve Siyaset İş Birliği Güçleniyor

Karabük Birlik Medya, İl Başkanı, Milletvekilleri ve Belediye Başkanı’yla bir araya geldi.

Karabük Birlik Medya ziyareti, Karabük’ün gelişiminde medya ve siyaset ilişkilerinin önemini bir kez daha ortaya koyarken, uyumlu çalışmaların şehrin geleceği adına umut verici olduğunun bir göstergesi oldu. Birlik Medya’nın, hem yerel yönetimler hem de siyasi temsilcilerle güçlü ilişkiler kurarak Karabük için yürütülen her projeye destek vermeye devam edeceği bir kez daha teyit edildi.

Birlik Medya’dan Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya’ya Ziyaret

Karabük Birlik Medya Yöneticileri, Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya’yı makamında ziyaret etti. Ziyaret esnasında, Ak Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt ile Karabük Milletvekilleri Cem Sahin ve Ali Keskinkılıç da hazır bulunarak yapılan çalışmalara dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

KARABÜK’ÜN GELECEĞİ İÇİN ORTAK ÇALIŞMA VURGUSU

Karabük Belediyesi Başkanlık makamında gerçekleşen görüşme, sıcak ve samimi bir sohbet ortamında yapıldı. İl Başkanlığı, Milletvekilliği ve Belediye Başkanlığı düzeyindeki çalışmaların geniş bir çerçevede ele alındığı toplantıda, Karabük’ün geleceği için iş birliğinin önemi bir kez daha vurgulandı. Görüşme sırasında, şehrin kalkınması için gerçekleştirilen projelerin kamuoyuna aktarılmasında Birlik Medya’nın üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceği ifade edildi.

UYUM İÇERİSİNDE ÇALIŞMA MESAJI

Karabük Birlik Medya Yöneticilerinden Şafak Zeki Akca, Sedat Karaoğlu ve Okan Küçük ’ün katıldığı ziyarette, Karabük’teki siyaset ve yerel yönetim unsurları arasında sağlanan uyumun, şehrin gelişimi açısından büyük bir avantaj olduğu dile getirildi. İl Başkanı, Milletvekilleri ve Belediye Başkanının bu uyumu sürdürmek ve daha da güçlendirmek için attığı adımların önemli olduğu belirtildi. Ziyarette ayrıca, yapılan saha çalışmaları ve Karabük’ün projelerinin merkezi idare ile olan ilişkilerde daha da ileri taşınması adına yeni hedefler masaya yatırıldı.

BİRLİK MEDYA’DAN TEŞEKKÜR MESAJI

Birlik Medya Yöneticileri, Karabük’te genç, aktif ve başarılı bir Belediye Başkanı olarak görev yapan Sayın Özkan Çetinkaya’ya misafirperverliği için teşekkür etti. Ak Parti Karabük İl Başkanı Sayın Ferhat Salt’ın teşkilatı büyüten ve başarıyla temsil eden çalışmaları ile geniş katılımlı bir kongrede yeniden seçilmesinin önemine dikkat çekildi. Aynı şekilde, Milletvekilleri Sayın Cem Şahin ve Ali Keskinkılıç’ın hem sahada hem de Ankara’da gerçekleştirdikleri yoğun mesai ile Karabük’ün projelerine verdikleri katkıların altı çizildi.

KARABÜK BİRLİK MEDYA'NIN TARAFSIZ HABERCİLİK ANLAYIŞI TAKDİR GÖRDÜ

Karabük Birlik Medya yöneticileri, bu ziyaretin yalnızca medya ile siyaset arasındaki iş birliğini güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda Karabük’ün kalkınmasına katkı sağlayacak projelerde ortak hareket etme iradesini daha da pekiştirdiğini ifade etti. Görüşmede, Birlik Medya’nın doğru ve tarafsız habercilik anlayışı takdir görürken, şehrin gelişiminde oynadığı etkin rol vurgulandı.

Ziyaret, uzun soluklu sohbet ve değerlendirmelerin ardından toplu fotoğraf çekiminin yapılmasıyla son buldu.

blank
Atilla Çilingir tarafından
13 Nisan, 2025 12:55 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ NEDEN TANINMAZ?

Türkiye’nin ata yadigârı Kıbrıs adasındaki soydaşlarımızı Rumların zulmünden, topyekûn katletmesinden kurtaralı 51 yıl, adalı Türklerin özgürlüklerine kavuşarak KKTC adıyla kendi devletlerini kurmasından bugüne 42 yıl geçti.

   Ama ne adadaki bu değişimi, ne de Türklerin kurmuş olduğu KKTC’yi bugüne değin hiçbir ülke kabullenmedi. Türkiye dışında hiçbir ülke de bu devleti tanımadı!

   Neden?

   O kadar çok nedeni var ki!  

   Bu nedenlerin en başında geleni; Haçlı seferlerinden bu güne böylesine stratejik önemi olan bir coğrafyada tam da Akdeniz’in orta yerinde bulunan, Ortadoğu’yu yakından kontrol eden uçak gemisi konumundaki bu adada Türk’ün varlığı, Türk askerinin olması hiçbir zaman istenmedi de ondan…

  Tarihin hiçbir döneminde Türklerin varlığının Orta Asya’nın dışına çıkması da istenmedi. Çünkü batılılara göre Türklerin batıya yayılması demek İslamiyet’in de genişlemesi, Hıristiyanlığın önüne geçmesi, insanları kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendiren kilisenin de önünü kesmekti de ondan…

   Aslında Kıbrıs’ta yaşanan da budur!

  Bugüne değin GKRY’deki Ortodoks Kilisesinin başındaki papazların istekleri dışında yönetimde bulunan hiçbir Rum lideri Türk tarafı ile çözüm adına müzakere edemedi. Kilise ne dediyse müzakere masasında sadece onu dile getirdi.

   Rum Ortodoks Kilisesi bugüne değin gerçekleşen tüm müzakerelerde adanın yönetiminin Rum tarafında olmasını, Türklerin ise sadece azınlık haklarına razı olmasını istedi. Ondan sonra atılacak adımın, adanın Yunanistan’a ilhak olması da idealleriydi…

  Tarihi gerçeğe de bakıldığında 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı da Ortodoks Kilisesinin Başpiskoposu Makarios’tu. Onun da amacı adayı Yunanistan’a bağlamaktı.

     Kısacası adada yaşanan anlaşmazlığın temelinde Hıristiyan âleminin bu bölgede İslamiyet’in temsilcisi bir devletin olmasını istememesi vardır.

    Bu gerçeğin dışında KKTC’nin tanınmamasının diğer önemli nedeni; ABD-AB-BM ve bölgede menfaati olan diğer devletlerin hem adanın çevresinde bulunan enerji yataklarının kullanılması, hem de adanın stratejik önemi nedeniyle Kıbrıs’ta üs bulundurmak istemeleridir. Bunun için de inanç merkezli politika öne çıkmakta. İslamiyet’in temsilcisi olarak gördükleri KKTC’yi tanımak yerine; Hristiyan âleminin temsilcisi olarak gördükleri Rum tarafını yasal hükümet olarak tanımak onların işine gelmektedir.

  Bunun yanı sıra ekonominin, paranın gücü de önemlidir. Bunun en yakın örneği; KKTC’nin de gözlemci ülke olarak tanındığı Türk Devletler Teşkilatına üye ülkeler konumundaki; Türkmenistan-Kazakistan-Özbekistan ülkelerine AB’den yapılacak 15 milyar avroluk yatırımın da etkisiyle geçtiğimiz hafta GKRY’ne büyükelçi atamışlardır

 TDT üye bu üç ülkenin diplomatik hamlesi karşısında Türkiye’den henüz bir açıklama yapılmadı. Ancak KKTC’yi tanımayan bu üç kardeş ülkenin Rum kesimine büyükelçi atamalarını sadece alacakları ekonomik yardım nedeniyle yaptıkları da söylenemez.

  Çünkü yapılan bu hamlenin arka planında; Türkiye’nin Türk Cumhuriyetlerinde giderek artan gücünün AB tarafından fark edilmesi, bu iş birliğinde bir çatlak açılması, Hristiyan âleminin Avrasya platosuna uzanarak bu güç birliğini ayrıştırması yatmaktadır.

  Türkiye’nin bu noktada Azerbaycan’dan alacağı güçlü bir destek ile AB’nin açmak istediği bu çatlağın önünü kesmesi, Türk Devletler Teşkilatına üye olan ülkeler ile ilişkilerini güçlendirmeye devam etmesi en uygun tercih olmalıdır.

  Görülen odur ki!

  KKTC’nin uluslararası camiada tanınması o kadar kolay olmayacaktır. Ama başta Türkiye’nin yöneticileri olmak üzere KKTC’deki yöneticiler de bu devletin tanıtılması faaliyetlerinden asla vazgeçmemeli, uluslararası ilişkilerde KKTC’nin tanınması mutlaka gündeme getirilmelidir.

    Dünya var olduğundan beri devletlerarasında süregelen dinler savaşı, geçmişte silah gücü ile gerçekleşmişti, günümüzde ise ekonomik güçler çatışması ile devam etmektedir.

    Türkiye bulunduğu coğrafyada, son yurdumuz Anadolu’daki güçlü yapısıyla örnek olmaya devam ettiği Avrasya platosundaki devletlerle olan işbirliğini devam ettirirken, uluslararası ilişkilerde de özellikle Hıristiyan âlemine mensup ülkelere sağladığı avantajları bir kez daha gözden geçirmeli, önümüzü kesmeye çalışan kimi ülkelere bu avantajlar hatırlatılarak onları daha dikkatli olmaya davet etmelidir.

    Bir örnek vermek gerekirse Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle özellikle Avrupa’ya yayılması muhtemel milyonlarca göçmenin önüne geçerek onlara kucak açan Türkiye’nin bu fedakârlığını unutanlara hatırlatmak bile yetecektir.

Atilla Çilingir

www.atillacilingir.com

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.