Karabük Belediye Başkanı Çetinkaya’dan Bölgesel Ziyaretler
Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, yerel yönetimler arasında dayanışmayı güçlendirmek ve iş birliğini artırmak amacıyla ilçe ve bölge belediyelerine bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.
Başkan Çetinkaya, ziyaretleri kapsamında Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Eflani Belediye Başkanı Hüsnü Akın ve Kastamonu Pınarbaşı Belediye Başkanı Serkan Arı ile bir araya geldi. Ziyaretlerde, belediyeler arası çalışmalar, bölgesel projeler ve yerel hizmetlere dair fikir alışverişinde bulunuldu.
Çetinkaya ayrıca, AK Parti Eflani İlçe Başkanı Hüseyin Ersoy’u da ziyaret ederek teşkilat çalışmaları ve yerel projeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Ziyaretler, bölge belediyeleri arasında iş birliği ve iletişimi güçlendirme hedefi doğrultusunda önemli bir adım olarak değerlendirildi. Başkan Çetinkaya, "Bölgesel dayanışma ve ortak projelerle vatandaşlarımıza daha kaliteli hizmet sunmayı amaçlıyoruz" dedi.
Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.
Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.
Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.
6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?
Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?
Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.
Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.
Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.