Atmosfer ve Karakter
blank
Tugay Kaban tarafından
17 Aralık, 2024 10:08 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Atmosfer ve Karakter

16 Cemâziye'l-Âhir’in ilk saatleri, 16 Aralık’ın son saatleri, Üsküdar’da, Post Ofis Kafe’de, Kadir Daniş’in Serçelerin Ölümü isimli eserinin Ketebe Yayınları baskısının çerçevesinde yazarıyla yapılan söyleşiye, sevgili abim Ahmet Zarifoğlu ile katıldık.

Serçelerin Ölümü’nden yola çıkarak Daniş’in diğer birçok eserine de değinilen söyleşide ben de aklıma takılan birkaç suali kendisine yönelttim. Hepsine sabırla cevaplar verdi Daniş fakat ben o sıradaki diyalogların neticesinde aklımda yer eden iki mevzuu bu yazının konusu olarak sunmaya karar verdim. Atmosfer ve Karakter.

Büyük Roman’ı aramaya devam ediyorum. Bu arayışı yıllar önce, sadece o romanı yazmaya çalışarak yapamayacağımı anlayarak, önüme gelen bütün pencereleri açma uğraşına giriştiğimden beri bıkmadan, usanmadan sürdürüyorum. Bu sefer ise açılması gerekli pencereler bunlardı: Atmosfer ve Karakter. Yalnız bu ikisi ayrı ayrı pencereler hâlinde değil de tek bir pencerenin iki kanadı gibi zihninizde şekillenirse, bir şeyler daha çok yolunda olabilir.

Söyleşi esnasında da, söyleşi sonrasındaki çay sohbetinde de birçok örnek üzerinden anlatmak istediklerimi açıklarken, sonunda üzerinde durduğum bir örneğin oldukça yeterli olduğunu fark ettim. Tiyatro.

Konuyu açar açmaz, ‘atmosfer’i açıklamak da oldukça zorlandım. Atmosfer ve karakterin (çoğu zaman ana karakterin) atbaşı bir hâlde güçlenerek sayfalar boyunca ilerlemesi üzerine ve böylece Büyük Roman’ın oluşması sürecine işaret etmek istiyordum. Karakter kısmı az çok anlaşılıyordu fakat ‘atmosfer’ oldukça flu idi. Birkaç farklı örneğin ardından, tiyatro ile atmosferi şekillendirebildim.

Tiyatroda, yazarın en dikkat çekici fikrinin vücud bulmuş hâli dışında, sahnede ne görüyorsanız, aslında işte o, bütünüyle atmosferdir. Diğer yan karakterler ve hatta sahnenin bir yerlerinde hiç görünmeyen bir kalem bile bu ‘atmosfer’ denilen şeye dâhildir. Ana karakter (yani yazarın en dikkat çekici fikrinin vücud bulmuş hâli) bu ‘atmosfer’ ile çevrilidir. Onunla sürekli çatışma hâlindedir veya yerine sürekli genellikle diyelim. Büyük Roman, bu çatışma hâlinin gücüne bağlıdır. Ve bu gücün motorları, durmadan değişen yahut ana karaktere saldıran atmosfer dışında, ana karakterin saldırılara karşı gösterdiği tepkilerdir ayrıca.

Ülkemizde genel olarak nesir, özelde ise roman sanatında, bu meselelerin neredeyse yok denecek kadar az şekilde mevzu edilmesi, beni üzse de anormal gelmiyor. (Bu cümleyi söylemek istediğim için söyledim.)

Kadir Daniş’in Serçelerin Ölümü isimli eseri güçlü bir atmosfere sahip FAKAT bu güçlü atmosfer ile atbaşı bir hâlde güçlenmeyen karakterlerle örülü. Birileri, bu kadar kusur, kadı kızında da olur diyerek ortamı yumuşatmaya çalışabilir. Hayır efendim! Kadir Daniş, Büyük Roman’lardan birini yazabilecek bir yazar. Ve yazmama tercihini ona bırakacak değiliz! Veya en azından çabalayabiliriz..

Tugay Kaban

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.