MUSTAFA AKAY
Devlet Büyüğümüz, Devlet Bahçeli’nin, “Apo gelsin TBMM Kürsüsünden konuşsun" önerisi gayet olumludur ve yerindedir.
Zat-ı şahanelerini, böylesine bir parlak fikri ortaya attığı için yürekten kutluyorum. Bir yerlere ip attığı zaman da çok beğenmiştim.
Bu son durumdan, kendime görev çıkarmayı ödev bildim.
Görevimi büyük bir huşu içinde yerine getireceğim.
Bilindiği gibi, önümüz deki günlerde Ulus Devlet’e karşı bir maça çıkacak Açılım Takımımızın kadrosunu açıklamak görevim.
Kadroyu şu şekilde kurdum. Beğenmediğiniz yerler varsa, lütfen beni bilgilendirin.
AÇILM SAÇILIM TAKIMI KADROSU
Kalede Semih Yalçın, defansta Sırrı Süreyya Önder, stoper Figen Yüksekdağ, bekte Bekir Bozdağ ve Hakan Fidan, orta sahada Ömer Çelik, defansif orta sahada, Efkan Ala, ofansif orta sahada Devlet Bahçeli, forvet, Abdullah Öcalan, iki kanatta Tuncer Bakırhan ve Sırrı Sakık.
Eğer, bu kadroyla, saha çıkarsak, Ulus Devleti mutlaka yeneriz. Zafer elde ederiz.
İki dünya bir araya gelse, Yüce Devlet Büyüğümüz, Devlet Bahçeli’nin APO’ya af isteyeceğine inanmazdım. Bu kulakların daha çok duyacağı varmış demek ki…
APO’nun tecriti kaldırılacakmış, gelip TBMM kürsüsünde konuşacakmış.
İktidarın küçük ortağının önderi Yüce Devlet Büyüğümüz, Devlet Bahçeli, ne diyor önce ona bakalım.
“Tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini açıklasın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın”
Böyle güzel bir öneriye bizim hayır deme şansımız var mı?
Hele hele DEM’liler hayır derler mi?
Onlar, yıllardır bu istekle ortaya çıkmıyorlar mıydı?
Bahçeli’nin önerisine de balıklama daldılar. Tepkileri gayet olumluydu.
DEM Parti Eş Başkanı Tulay Hatipoğlu, “ Kürt sorununun çözüm yolu, yöntemleri ve muhatapları bellidir. Ortadoğu’da ve Türkiye’de barışın muhatabı İmralı’da ağır tecrit altında bulunan Sayın Abdullah Öcalan’dır. Bir başlangıç olacaksa tecrit derhal kaldırılmalıdır. Onurlu bir barış için inisiyatif almaya hazırız. Öcalalan’ın üzerindeki tecritin kaldırılması için yıllardır mücadele diyoruz. Kesinlikle kaldırılmalıdır. Fiziki olarak gelsin konuşsun diyoruz. Ne konuştuğunu hep birlikte görelim. Vakit geçirilmeden acil biçimde bu konuda adım atılmalıdır. Bu konuda ne gerekirse DEM Parti olarak yapmaya hazır olduğumuzun altını bir kez daha çiziyorum” diyerek, sarı öküzü almanın mutluluğunu yaşadı.
Barışmış. Elbette, barış en iyi savaştan daha güzeldir. Ancak, bu hanıma sormak gerekir. “Kim kiminle savaşıyor”, “Savaş nerede?”
Bahçeli’nin geldiği nokta çok hazindir. Yıllardır, CHP’ye karşı yaptığı suçlamalar böylece rafa kalkmıştır. Bundan sonra bu konuda CHP’ye söyleyeceği hiçbir söz inandırıcı olmayacaktır.
2015 yılında, AKP’nin hükümet ortağı olmasına bile rıza gösteren Devlet Bahçeli, şimdi de DEM Parti ile ortaklık önerirse kimse şaşmamalıdır.
Bir de bu sözler kendi fikirlerinden mi oluşmuştur?
Perde arkasında, büyük aktör mü kulaklarına fısıldamıştır?
Ahı gitmiş vahı kalmış APO’dan medet ummaya başlamışsa birileri demek ki, Tarzan zorda..