Ihlas Haber Ajansı tarafından
08 Ekim, 2024 19:26 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’te İl Afet Risk Azaltma Planı Toplantısı düzenlendi

Karabük'te 13 Ekim Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü dolayısıyla İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) toplantısı düzenledi. Valilik Toplantı Salonu'nda Vali Mustafa Yavuz başkanlığında düzenlenen toplantıda Vali Yavuz, İl Afet Risk Azaltma Planı'nın afetler öncesinde, sırasında ve sonrasında kapsamlı yol haritası çıkarttığını söyledi. Karabük Valisi Mustafa Yavuz, depremlerin, sel ve taşkınların, heyelan gibi olayların geçmişte çok sayıda can ve mal kaybına yol açtığını ve toplumu derinden etkilediğini belirterek, "Bu çerçevede ülkemizin her köşesinde olduğu gibi ilimizde de afet risklerini en aza indirmek ve vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak, devlet ve tüm kurumlar olarak bizim en öncelikli görevlerimiz arasındadır” dedi. Plan kapsamında heyelan, deprem, sel, taşkın, yangın ve kaya düşmesi gibi çeşitli afet türlerine yönelik 113 eylemin belirlendiğini ifade eden Vali Yavuz, "Bu eylemlerle afetlerin etkilerini en aza indirmek için somut adımlar atılmaktadır. 15 farklı kurumumuzun katkısıyla hazırlanan bu plan, yerel paydaşların iş birliği içinde çalışılarak afet risklerini azaltma konusunda atılması gereken adımları belirlemiş ve bu sayede etkin yönetim anlayışımızı ortaya koymaya çalışmıştır. Öte yandan Karabük İl Afet Risk Azaltma Planı'nın hayata geçirilmesi, afetlerle mücadele eden kaynaklarımızı en etkin şekilde kullanmamızı ve muhtemel tehlikeler karşısında güçlü bir duruş sergilememizi sağlamaktadır” diye konuştu. “2024 itibariyle eylemlerden yüzde 76'sı tamamlanmıştır” Vali Yavuz, İl Afet Risk Azaltma Planı'nın heyelanlar için 12, depremler için 27, sel ve taşkınlar için 40, yangınlar için 15, kaya düşmeleri için 6, endüstriyel kazalar için 4 ve diğer tüm afet türlerine yönelik 9 genel önlem içerdiğini vurgulayarak, "2024 itibariyle bu eylemlerden yüzde 76'sı tamamlanmış, kırmızı eylemler olarak adlandırdığımız yüksek öncelikli eylemlerin ise yüzde 78'i başarıyla kurumlarımızın koordinasyonunda gerçekleştirilmiştir. Bu oranlar Karabük'ün afetlere karşı hazırlıklı hale getirilmesinde kaydettiğimiz önemli mesafeyi gözler önüne sermekte olup daha alınması gereken yolumuz bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. Planı 2025 sonuna kadar tamamlayarak Karabük'ün afetlere karşı daha dayanıklı ve hazırlıklı bir şehir olmasını sağlama yolunda önemli bir adımı daha atmış olacaklarını belirten Yavuz, "2026 yılı itibariyle başlayacak olan yeni 5 yıllık plan döneminde de kazanımlarımızı daha ileriye taşımak ve riskleri minimize etmek adına çalışmalarımıza hız kesmeden bundan böyle de devam edeceğiz. Toplumumuzun huzuru, güvenliği ve refahı adına devletimizin kararlılığı ve desteğiyle, yerel paydaşlarımızın katılım ve katkılarıyla güçlü bir risk ve kriz yönetimi yapısı inşa ederek Karabük'ü afetlere karşı daha güvenli bir hale getirmek için gereken tüm tedbirleri almaya bundan böyle de devam edeceğiz" dedi. Toplantıya, Vali Yardımcısı Kerem Süleyman Yüksel, Karabük Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Kartal, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şerafettin Kelleci, Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnan Keskin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Şenol Ayyıldız ile AFAD İl Müdürü Mustafa Avcı katıldı.

blank
Mustafa Akgün tarafından
08 Nisan, 2025 13:23 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Başkan Uzun’dan İklim Tasarısına Sert Tepki

ANAHTAR PARTİ İL BAŞKANI SEBAHATTİN UZUN'DAN “İKLİM KANUNU TASARISI”NA TEPKİ: "YERLİ ÜRETİCİYİ ZAYIFLATAN, KAMU YARARINDAN UZAK BİR METİN"

Anahtar Parti  İl Başkanı Sebahattin UZUN, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 20 Şubat 2025 tarihinde sunulan ve 8 Nisan 2025 tarihinde Genel Kurul gündemine alınması planlanan "İklim Kanunu Tasarısı"na yönelik sert eleştirilerde bulundu. İl Başkan UZUN, düzenlediği basın toplantısında söz konusu tasarının, kamuoyunda yeterince tartışılmadan, sivil toplumun ve ilgili paydaşların katılımı sağlanmadan hazırlandığını vurguladı.

Tasarıda yer alan birçok muğlak ve belirsiz düzenlemenin ciddi endişelere yol açtığını ifade eden İl Başkanı, özellikle tarım ve hayvancılık alanında büyük riskler barındırdığına dikkat çekti. "Metan gazı gibi doğal kaynaklı salımlar nedeniyle hayvancılığı doğrudan hedef alan maddeler, hali hazırda geçim mücadelesi veren üreticilerimizi daha da zor durumda bırakacak, sektörel küçülmeye ve yerli üretimin gerilemesine neden olacaktır" dedi.

Tarımda Merkezi Denetim Tehlikesi

İl Başkanı Sebahattin UZUN, tasarıda öngörülen "sertifikalı ürün" uygulamasıyla çiftçilerin ne ekeceklerine dahi karar veremez hale getirileceğini savunarak, "Bu uygulama, tarım alanında merkezi denetimi artırmakta, üretimin kamu yararı doğrultusunda sürdürülebilirliğini kısıtlamaktadır" şeklinde konuştu.

Üretim Gücü ve Ekonomik Egemenlik Riski

Enerji, sanayi ve ulaşım gibi stratejik sektörlere getirilen emisyon azaltımı yükümlülüklerinin üretim gücünü sınırlayabileceğini dile getiren İl Başkanı, Türkiye'nin küresel karbon piyasasına entegre edilmesiyle birlikte stratejik ürünlerin üretim maliyetleri ve miktarlarının uluslararası platformlara açılacağını, bunun da ekonomik ve ticari egemenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Sosyal Etkiler Göz Ardı Edildi

İl Başkanı UZUN, tasarının sosyal etkilerinin göz ardı edildiğine dikkat çekerek, "Vatandaşlarımızın günlük yaşamına ve ulaşım hakkına doğrudan olumsuz etkiler oluşturabilecek düzenlemeler içeriyor. Elektrikli araçlara geçiş süreciyle birlikte uygulanabilecek yakıt kısıtlamaları özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlarımızı doğrudan mağdur edecektir" dedi.

“Tasarı Geri Çekilmeli” Çağrısı

Açıklamasının sonunda tasarının kamu yararından uzak olduğunu vurgulayan İl Başkanı Sebahattin Uzun, şunları kaydetti:

“Bu yasa tasarısı, yerli üreticiyi zayıflatan, tarım ve hayvancılığı baskı altına alan, sosyal ve ekonomik gerçekliklerle örtüşmeyen bir metindir. Bu nedenle derhal geri çekilmeli, tüm kesimlerin katılımıyla, milli çıkarlarımızı gözeten ve daha etkin bir strateji ile şekillendirilmiş yeni bir iklim politikası çerçevesi oluşturulmalıdır. Anahtar Parti olarak bu sürecin her aşamasında halkımızın ve üreticilerimizin yanında olacağız.”

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.