Karabük İl Müftüsü Halil Bektaş Miraç kandili nedeniyle açıklama yaptı. “15 Mayıs 2015 Cumayı Cumartesi’ye bağlayan gece, mukaddes bir yolculuğun ve manevi bir yükselişin ifadesi olan Miraç Kandilini idrak edeceğiz” diyen Müftü Bektaş yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Pek çok ilahi hikmet ve sırrı içinde barındıran İsra ve Miraç, Yüce Allah’ın sonsuz kudretinin eserlerini görmesi için Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (sav) yaptırılan hikmet yüklü bir yolculuğu ve Allahın huzuruna kabul edilişi ifade etmektedir. Nitekim İsra suresinin ilk ayetinde isra hadisesi şöyle dile getirilmektedir: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” Mirac mucizesi İlahi kudretin bir tezahürü ve Sevgili Peygamberimizin mazhar olduğu ilahi bir lütuftur. İsra ve Miraç mucizesi, aslında belirli aşamaları kat eden insanın, Yüce Yaratan’ın lütfü ile, nice mesafelere ulaşabileceğini de göstermektedir. Miraç hadisesi bizlere, ilahi rahmet ve huzura erişmenin, öncelikle gönül ve ruh temizliği ve ahlaki erdemlere yükselişten geçtiğini de haber verir. Gerçek anlamda gönül ve ruh temizliğinin yolu da Yüce Allah’a bağlılıktan geçer. Miraç gecesi Müslümanlara farz kılınan ve İslam’ın temel ibadetlerinden biri olan namaz, Sevgili Peygamberimizin (sav) ifadesiyle “Müminlerin miracı” kılınmış, her bir mümine namazla Yüce Rabbinin huzuruna kabul ediliş imkanı tanınmıştır. Dolayısıyla namaz, dosdoğru ve bilinçli bir biçimde kılındığında iç dünyamızdaki manevi yükselişi ve arınmamızı sağlayacak ve bizi kötülüklerden alıkoyacaktır. Nitekim “(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor” (Ankebut, 29/45) ayeti bu hususu açıkça ifade etmektedir. Sadece bedeni ile değil özüyle, sözüyle ve gönlüyle Allah’a yönelen insan, Rabbi ile baş başa kalmanın huzurunu yakalayacak ve bu bilinçle hayatına farklı bir anlam yükleyecektir. Böylece şahsi ve toplumsal ilişkilerinde daima Allah’ın huzurunda ve gözetiminde olduğu inancıyla daha dikkatli ve sorumlu davranacaktır. Maddi kalkınmada önemli mesafeler kat eden günümüz insanının, maneviyat ve ahlak alanında aynı ölçüde başarılı olduğunu ne yazık ki söyleyemiyoruz. İşlenen günahlar, bencillik, nemelazımcılık, kıskançlık, kin, düşmanlık gibi olumsuzluklar manevi ve ahlaki yükselişimizin önündeki en büyük engeldir. Manevi duygularımızı canlandırıp, kendimizi sorgulamamızı sağlayan mübarek gün ve geceler, bizlere, iman, ibadet ve ahlak bakımından kendimizi yenileme, geleceğimizi Allah’ın rızası doğrultusunda planlama ve ümitlerimizi tazeleme fırsatları sunmaktadır. Bu geceleri büyük birer fırsat olarak değerlendirip, günahlarımızdan tövbe etmeli, Yüce Allah’tan yardım dilemeliyiz. İçtenlikle yapılan dua ve tövbe Yüce Allah’ın huzuruna kabulün en güzel yollarındandır. Bu geceleri ayrıca namaz kılarak, Kuran-ı Kerim okuyarak, hayır- hasenat yaparak ihya etmeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle Karabüklü kardeşlerimin ve bütün Müslümanların Miraç Kandilini tebrik ediyor, bu mübarek gecede Allah’a açılan ellerin ve yapılan dua ve yakarışların, İslam âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, kardeşlik duygularımızın pekişmesine, insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ediyorum”