Ihlas Haber Ajansı tarafından
18 Mart, 2024 04:36 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Çetinkaya’ya destek

AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aday tanıtım toplantısında ‘Sen seçimi al gerisi bende’ dediğini belirterek desteğini esirgemediğini ifade etti.
AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya, Karabük Gençlik Buluşması’nda Gazeteci Taha Hüseyin Karagöz’ün konuğu oldu. 100. Yıl Mahallesinde düzenlenen programda Çetinkaya’ya gençlerin desteği göz doldurdu.
Karagöz’ün sorularını yanıtlayan Çetinkaya siyasete başlama süreci ile ilgili şunları söyledi:
“Gençliğimizde birçok sivil toplum kuruluşlarında görevler aldık. Bunlardan bir tanesi de Ayasofya’nın ‘Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın’ mitingleriydi. Bunların rutin katılımlar yaptık. İnsanlık için, gençlik için, kadınlarımız için yine mazlum coğrafyalar için. Misyon ve çıkışımız aslına baktığımızda STK’cılıktır. Tabii İstanbul’daki eğitim hayatımız bittiğimizde de şehrimize döndük. Bir bilgi birik deneyim bunlar oluştu. AK gençlikte bir siyasete o zaman gençlik kolu il başkanlığı olarak başladık. Akabinde tabii siyasette de genel olarak hayatta da istikrar önemli. İstikrarlı bir şekilde, hiçbir şekilde insani değer ve yargılarının dışına çıkmadan, insanı eşrefi mahlukat kılan sıfatlardan çıkmadan 12 yıldır AK Parti’de siyasetimize dolu dizgin istikrarlı bir şekilde devam ettik.”
Karabük’te aday adaylık sürecinin birlik, beraberlik içerisinde geçtiğini belirten Çetinkaya, “Sağ olsun tüm adaylarımız da en az benim kadar değerli. Bu görev bize nasip oldu. Burada da biz de bir misyon yüklendik. Bu misyonun da farkındayız. Şehrimiz baktığımızda Batı Karadeniz’in en güçlü vilayetlerinden. Türkiye’yi kurmuş bir vilayet. Türkiye’yi çelik ağlarla örmüş bir vilayet. Bugün Türkiye’deki milli anlamda önem arz eden bir kent ama tabii gençlerimizi takdir eder ki bu güçlü yapısı, bu toplumun güçlü yapısını yerel vizyon anlamında da yansıtamayan da bir kent” dedi.
Çetinkaya, aday olarak açıklandığı ilk an için, “O zaman çok hastaydım ve şu var insan canının derdine düşüyor diyorlar ya öyle bir durum oldu. Cumhurbaşkanımız ismimizi açıklayacak ama ateş 39, öksürük var. O gün için. O heyecan aslında biraz kaçırdık gibi oldu orada ama şunu söyleyeyim. Sonrasında şehrimize geldiğimizde o asıl Karabük’te hissettiklerimiz çok önemliydi. Yani liderimizle 12 yıldır biz birçok platformda yan yana geldik. Sağ olsun bizi birçok konularda değerlendirdi” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylık tanıtım toplantısında kendisiyle yaptığı görüşmeyle ilgili bilgi veren Çetinkaya, “Cumhurbaşkanımız ‘Sen seçimi al gerisi bende. Şehri inşa ve imar etmek de benden ama gönülleri ihya etmek senden’ dedi. Bu noktada liderimiz sağ olsun bizi de takip ediyor. İletişim halindeyiz kendisiyle. Projelerimizi teyitliyoruz. Bakanlarımızı yönlendirme noktasında destek alıyoruz. Burada aslında baktığımızda bir 1994 seçiminin bir minyatürü şu anda yaşıyoruz” diye konuştu.
Çetinkaya, Nehir Park, Gar Park, Millet Bahçesi ve konut projelerinden bahsederek Karabüklülerin modern ve sosyal bir hayat yaşamasını tesis etmek istediklerini söyledi.

blank
İsmail AKCA tarafından
10 Nisan, 2025 01:38 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİZE 3 NİSAN YETER..!

Uzun zamandır alışkın değildi bu şehir sazlı sözlü 3 Nisan kutlamalarına,

Yabancılaştık bu tür kutlamalara ama hatırlayacağız yeniden böyle etkinlikleri, birlikte eğlenmeyi ve bu durumu gelenek haline getirmeyi.

Şehrin sahipsizliği ve eşraf yokluğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan ve ben Karabüklüyüm diyen bir halkın şehir olma savaşını görmek isterdik. Lakin maalesef henüz görebilmiş değiliz o arzuyu, isteği, hevesi.

Yine de, Teşekkürler Özkan Başkan…

Türkiye’de ağır sanayinin odak noktası Karabük Demir Çelik İşletmelerinin ve şehrin kuruluşunun yıldönümünü belleğine yerleştiremeyen Karabük, Karabüklüler gününü nasıl kutlayacak anlamış değilim.

Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda Vali Mustafa Yavuz’un önerisi ile 7 Ağustos günü Karabüklüler günü olarak kabul edilmiş, çok tuhaf!

Bana kalsa özentiden başka bir şey değil…

Ağustos ayı nereden çıktı ayrı mesele, o tarihte bu şehirde kimi bulacaksında bu günü Karabüklüler günü olarak kutlayacaksın ayrı mesele.

Şunu diyorsanız belki anlarım, Karabüklüler Günü şehirde değil de sosyal medyada kutlansın, sanal kutlansın, halk katılmasa da olur, o da başka bir garabet.

3 Nisan her platformda Karabük ve Kardemir’in kuruluş günü olarak kabul edildiğine göre, ayrıca bir başka tarihte Karabüklüler gününe ne gerek var? Şayet illa Karabüklüler Günü diye bir gün kutlamak istiyorsanız buyurun 3 Nisan’da kutlayalım.

Bu plaka merakı nereden geliyor. Tuhaf..!

Bakın bizim bir Üniversitemiz var.

Bu şehrin üniversitesi ve bünyesinde binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran Karabük’ün bacasız fabrikası.

Bu sözüm, bu şehri ve üniversiteyi şekilden şekle sokan bir zihniyete dur demek yerine alkış tutan ve susanlaradır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenleredir.

Bu şehre, bu şehrin halkına, değerlerine dil uzatanlara sessiz kalanlar, bu şehrin dilsiz şeytanlarıdır.

Karabük Üniversitesi şehir merkezine bir fakülte açma kararı aldı.

Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile Rektör Fatih Kırışık inisiyatif alarak şehir merkezine fakülte ya da fakülteler kurma kararı aldı. Tartışılabilir lakin bizce güzel karar, günden güne ölüp giden şehri canlandırabilir.

Eften-püften işlerle uğraşacağınıza şehrin ağır abilerini bir araya getirip şehir merkezini canlandırın. Öğrenciyi şehir merkezine çekecek projeler üretin, şehir bambaşka bir havaya bürünsün, cıvıl cıvıl, rengarenk görüntüler ortaya çıksın.

Safranbolu önümüzde en güzel örnektir.

Bir Sağlık Meslek Yüksekokulu Üniversite kampüs alanına geri gidiyor diye ilçe ayağa kalktı, şehrine sahip çıkıyor.

Neden..?

Esnafın en önemli gelir kapısından biri kapanmasın diye.

Peki biz ne yapıyoruz..?

İpe sapa gelmez işlerle uğraşmaktan şehre faydası olacak asıl konulara değinmiyoruz, değinemiyoruz..!

Ne 3 Nisan’da, ne 23 Nisan’da, ne 19 Mayıs’ta, ne 30 Ağustos’ta, ne de 29 Ekim’de yapılan törenlerde zoraki katılan protokol ve öğrencilerin haricinde kimseler olmuyor, halkı bu tür etkinliklere çekemiyoruz.

Lütfen kendimizi kandırmayalım.

Allah aşkına boş işlerle uğraşmayalım,

Bu şehir ve bu şehrin insanı için neler yapabiliriz bunu konuşalım, buna kafa yoralım.

Yaygın basında “3 Nisan Sanayi Günü” değerlendirmesi yapılıyor,

Çok güzel, ama

Bu şehrin üniversitesini düşürdüğümüz hale bir bakmamız gerekmiyor mu?

Dün, Burhanettin Uysal vardı, Refik Polat vardı.

Bugün Fatih Kırışık var

Yarın o da gider. Karabük Üniversitesi kalır.

Bu şehrin kıymetini ve değerlerini bilmek lazım…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.