Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Taylan Çebi, 4 Mart Dünya Obezite Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada obezitenin ağız ve diş sağlığına verdiği olumsuz etkilerine dikkat çekti.
Çebi açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Obezite ve aşırı kilo, genel vücut sağlığını bozacak ölçüde yağ dokusundaki anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Obezite ve aşırı kilonun ana sebebi, beslenme ile alınan enerji miktarı ile metabolizma ve fiziksel aktiviteler sırasında harcanan enerji miktarı arasındaki düzensizliktir.
Obezite, dünyada ve ülkemizde hızla artış göstermektedir. Çağımızda gelişen teknoloji ve beraberinde getirdiği sedanter, hareketsiz yaşam koşulları, dengesiz ve sağlıksız beslenme, içerisinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisinin neden olduğu sosyal yaşantı kısıtlılığı gibi sebeplerden dolayı obezite vakaları artmaktadır.
Obezite, başta Tip 2 diyabet, hipertansiyon ve kardiyovasküler sistem hastalıkları olmak üzere birçok kronik hastalık ve kanser gelişimi için bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Son dönemde yapılan akademik çalışmalar obezitenin ağız hastalıkları, özellikle de periodontitis, gingivitis (diş eti hastalığı) ve diş çürükleri ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Ayrıca diş kayıpları, travmatik diş yaralanmaları, çocuklarda erken diş sürmesi, ağız kuruluğu ve temporomandibular eklem rahatsızlıkları (çene eklemi hastalıkları) ile de ilişkilidir. Araştırmalar sonucunda elde edilen bulgular, diş kayıplarının obezite için önemli bir faktör olduğunu göstermektedir. Diş kayıpları neticesinde diş eksiklikleri ve oklüzyon bozuklukları olan kişiler beslenme açısından daha yumuşak gıdaları tercih ederler, daha hızlı yemek yerler ve besinleri tam çiğnemeden, parçalamadan yutarlar. Dahası, eksik dişi olan bireylerin, ağız içi reseptörlerini uyarmayı azalttıklarından dolayı doygunluk hissini daha geç aldıkları ve daha çok beslendikleri, bu şekilde obeziteyi tetikledikleri de öngörülebilir.
Bir başka açıdan bakacak olursak; psikolojik faktörler ve stres de bireylerin obezite olma riskini artırır. Strese sahip kişilerde obezite daha sık görülmektedir. Diş kayıpları, diş çürükleri neticesinde oluşan diş ağrıları, temporomandibular eklem rahatsızlıkları gibi problemler kişinin stres seviyesini arttırmaktadır. Bu sebeplerden dolayı artan stres seviyeleri ve psikolojik etkileşimler yeme alışkanlıklarında bozulmaya ve obeziteye sebebiyet verebilir.
Yani diş kayıpları ve diş eksiklikleri obeziteyi, obezite de ağız ve çevre doku hastalıklarını, diş eti hastalıklarını (periodontitis, gingivitis gibi) ve diş çürüklerini tetikler. Bu nedenle obezitenin önlenmesi ve erken teşhis edilmesi, diş çürükleri ve diş eti hastalıkları gibi kronik hastalıkların, bireyin sistemik sağlığı üzerinde oluşturacağı diğer olumsuz etkilerin erken dönemde önlenebilmesi ve toplumun genel sağlığının iyileştirilmesi aşamasında büyük bir adım olacaktır. Sonuç olarak günümüzün en büyük problemlerinden obezite; ağız ve diş sağlığı açısından da mücadele edilmesi gereken bir hastalıktır." (Ramazan Öztürk)