Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
11 Şubat, 2024 08:24
blank
İhlas Haber A.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sırakaya: “İstanbul’da sel felaketi yaşanırken büyükelçilerle restoranlara giden bir anlayışı bu millet tasvip etmeyecektir”

A+ A-

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, "İstanbul’da sel felaketi olurken değişik büyükelçilerle balık yemek için restoranlara giden bir anlayışı bu millet asla tasvip etmeyecektir” dedi.
AK Parti, Çorum’da 31 Mart yerel seçimlerinde aday gösterilen belediye başkan adayları için tanıtım toplantısı düzenledi. Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda merkez, ilçe ve belde belediye başkan adayları tanıtıldı.
Aday tanıtım toplantısına katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, 2023 yılında gerçekleştiren genel seçimlerde milletin siyasi partiler ve ittifakları gözlemleme şansı olduğunu söyledi. Genel seçimlere katılan Cumhur ve Millet İttifakı’nı karşılaştıran Sırakaya, “Bir tarafta milletin iradesi üzerinde irade tanımam diyen, bir tarafta kendisine yönelik, memleketine yönelik, partisine yönelik tüm saldırılara karşı elif gibi dimdik duran, bir tarafta önce milletim diyen bir anlayış öbür tarafta ise değişik mahfillere Türkiye’yi şikayet etmekten çekinmeyen, farklı yerlere selam durmaktan geri kalmayan, millete hizmet etmek gibi bir derdi olmayan ve baktığınız zaman bütün siyasi hayatı yenilgilerle dolu bir anlayış. Ama 28 Mayıs tarihinde bu necip millet Anadolu irfanıyla bir kez Recep Tayyip Erdoğan dedi. İttifaklara baktığınız zaman bir tarafta milletiyle birlikte yol yürüyen kurucusunun millet olduğu bir ittifak diğer tarafta altı benzemezin masa altındakiyle birlikte yedi benzemezin bir araya geldiği ve seçimler sonrasında hallaç pamuğu gibi savruldukları, birbirlerinin altını oydukları kendileri için genel başkan olarak düşünmediklerini bu millete cumhurbaşkanı yapmaya çalıştıkları bir ittifak anlayışı görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Yaklaşan yerel seçimleri hatırlatan Sırakaya, "Yerel seçimlerde baktığınız zaman hizmet ve eser siyasi yapan bir anlayışla birlikte yönünü sadece yereldeki sorunlara yöneltmiş bir anlayış, öbür tarafta ise kazanıyoruz, öndeyiz anlayışıyla milletin karşısına çıkmış bir anlayış. Kendisine verilen 5 yıllık süreyi milletine yerelde hizmet etmek yerine değişik makamlara yönelmek için harcamış bir anlayış. Şehrinde sorunları ve sıkıntıları varken kendisine tatili yakıştıran bir anlayış. İstanbul’da sel felaketi yaşanırken değişik büyükelçilerle balık yemek için restoranlara giden bir anlayış. Bu anlayışı millet asla tasvip etmeyecektir. Bizim anlayışımızda şöhretin peşinde değil şehrinin peşinde koşan bir anlayış var. Bizim anlayışımızda kendinin değil, kentinin peşinde koşan bir anlayış var. Bizim anlayışımızda hesap yapan değil, hesap veren bir anlayış var. Allah nasip ederse Çorum’da 31 Mart itibariyle 16 belediyenin tamamını kazanacağız. Hedefimiz seçim kazanmak değil, milletimizin gönlünü kazanmak. Allah nasip ederse 31 Mart akşamından itibaren bugüne kadar AK belediyecilikle tanışan belediyelerimizde aynı hizmet kervanını yürüterek, AK belediyecilik anlayışını görmemiş, tatmamış olan belediyeleri de bu kervana katarak yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından belediye başkan adayları kamuoyuna tanıtıldı. AK Parti’nin Çorum’da belediye başkan adayları şu isimlerden oluştu:
"Çorum Dr. Halil İbrahim Aşgın, Sungurlu’da Ömer Tök, Osmancık’ta Emin Serdar Kurşun, Alaca’da Halil İbrahim Şaltu, İskilip’te İsmail Çizikçi, Bayat’ta Ahmet Bahadır Ünlü , Dodurga’da Mustafa Aydın, Uğurludağ’da Remzi Torun, Kargı’da Cahit Arpa, Oğuzlar’da Muzaffer Yıldırım, Ortaköy’de Taner İsbir, Mecitözü’nde Mehmet Seçgel, Laçin’de Mustafa Toydemir, Boğazkale’de Adem Özgel, Düvenci Beldesi’nde Necmettin Yalçın, Aşdağul Beldesi’nde ise Mehmet Çelik."

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

20 Ekim, 2024 19:00

Adalet Bakanı Tunç: “Bu ülke yeni bir anayasayı hak ediyor”

Adalet Bakanı Tunç: “Bu ülke yeni bir anayasayı hak ediyor”
A+ A-

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, darbe anayasasında vesayetçi ruhu azaltmaya yönelik önemli yapısal reformları gerçekleştirdiklerini belirterek, Türkiye'nin yeni bir anayasayı hak ettiğini söyledi.
AK Parti Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi 100. Yıl Mahallesi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Kongreye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti milletvekilleri Cem Şahin, Ali Keskinkılıç, Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ve teşkilat mensupları katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan kongrenin açılışında konuşan Bakan Tunç, AK Parti'nin yüksek standartlı demokrasi için mücadele ettiğini belirterek, "Eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, sosyal politikalara varıncaya kadar her alanda insanımız güçlü olsun diye çalıştık. İnsan güçlü olacak ki aile güçlü olsun. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun. Ülkemizin fiziki kalkınmasını sağlarken altyapısıyla üstyapısıyla yatırımlarla her bir yeri donatılırken diğer yandan da yüksek standartlı bir demokrasi için mücadele ettik. Bu ülkede bir daha darbe olmasın diye bu ülkenin önü bir daha muhtıralarla kesilmesin diye bu ülke kısır siyasi tartışmalardan kurtulsun diye çok önemli reformlara imza attık. Sayısız reformlar yaptık. Sessiz devrim diyebiliriz biz buna" dedi.

"Hedefimiz darbe anayasasından kurtulmaktı"
"Gerek mevzuatımız temel kanunlarımızın tamamını değiştirirken, anayasamızda da temel hak ve özgürlükleri güçlendiren düzenlemeleri hayata geçirdik" diyen Tunç, "Kadın haklarının, çocukların korunmasıyla ilgili düzenlemeleri anayasal güvenceleri bu dönemde anayasamızda sizlerin onayıyla yerlerini aldı. Yine anayasamızda yapısal reformlar yaptık. Hakimler Savcılar Kurulu'nun yapısı Anayasa Mahkemesi'nin yapısı, Milli Güvenlik Kurulu'nun yapısı, Yüksek Askeri Şura'nın yapısı, yani bunların oturma düzenleri bile demokratik hukuk devleti ilkesine uygun değildi. Hatırlayalım tüm bunlar demokratik hukuk devleti ilkesiyle uyarlandı. 'Darbeciler yargılanamaz, sıkıyönetim ilan edilebilir' diye bir madde vardı anayasada. Bunlar milletimizin desteğiyle değişti. Anayasamızı daha demokratik hale getirmek için çalıştık. Hedefimiz topyekun yeni demokratik bir anayasa yapmaktı. Darbe anayasasından kurtulmaktı ama bu süreç içerisinde darbe anayasasından kurtulamadık. Darbe anayasasında vesayetçi ruhu azaltmaya yönelik Türkiye'nin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşabilmesi için önemli yapısal reformları da gerçekleştirdik. Bunu da küçümsememek gerekir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin yeni bir anayasayı hak ettiğinin altını çizen Tunç, "Bunca değişikliğe rağmen tabii ki madde sayısı kadar yapılan değişiklik, anayasanın maddeleri arasındaki uyumu da zorlaştırdı ve bu maddelerin yorumlanması gerek yüksek yargı makamlarımızca gerek farklı kişilerle farklı yorumlanması da farklı tartışmalara neden olabildi ve olabiliyor. Gelecekte de bu tartışmalar olabilir. O nedenle yeni demokratik, sivil katılımcı bir anayasa diyoruz. Bu ülkenin fertlerinin her birinin hiçbir ayrıma tabi tutulmadan, herkesin kendini içinde bulunduğu, her görüşün temsil edildiği, temel hak ve özgürlükleri daha da güçlendiren, devletin görevlilerine daha da netleştiren bir toplum sözleşmesini yapabilir bu ülke. Bu konuda uzlaşabiliriz. Uzlaştığımızda da millete olan borcumuzu yerine getiririz. Kim bu uzlaşmaya yaklaşırsa milletten takdir toplar. Kim 'biz uzlaşmıyoruz, biz yanaşmıyoruz, masaya oturmuyoruz' derse milletten eleştiri alır. O nedenle inşallah 28. dönem parlamentosunda bu uzlaşma sağlanır ve Türkiye Yüzyılı'na başladığımız şu anlamlı dönemde Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız bu anlamlı dönemde demokratik, sivil katılımcı bir anayasayla yolumuza devam edelim. Hem temel hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesi hem de istikrarlı kalkınma hamlelerine devam edilmesi noktasındaki kararlılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği katliama da tepki gösteren Tunç, şunları söyledi:
"Hepimizi derinden yaralayan 7 Ekim'den bu yana Filistin'de, Gazze'de bir soykırım suçu işleniyor. 45 bin Filistinli şehit edildi. Bunun yüzde 80'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Çocuklar katlediliyor. Dünyanın süper gücü dediğimiz devletler hiç utanmadan sıkılmadan orada savunma hakkından bahsedebiliyor. Kadınlar katlediliyor. Kadın hakları diyenler, çocuklar katlediliyor çocuk hakları diye örgüt kuranların, sözleşmeler yapanların hiç sesi çıkmıyor maalesef. Orada sadece 7 Ekim'den bu yana değil bir asırdan bu yana bir zulüm var. 400 yıldan bu yana Osmanlı hâkimiyetinde her dinden insanın barış içerisinde, huzur içerisinde yaşadığı Filistin topraklarında işte bir asır önce siyonizm kongresi sonrası bir Yahudi devleti kurma fikrinin ardından orada bir işgal süreci başladı ve oradaki halkın Filistinlilerin toprakları işgal ede ede küçücük topraklara sığdırıldı oranın insanları. Bir soykırıma tabi tutuldu göçe zorlandılar."

"Uluslararası platformlarda hep Filistin'in sesi olmaya çalıştık"
Birleşmiş Milletler'in bu süreç içerisinde yüzyıldan bu yana sayısız kararlarının bulunduğunu aktaran Tunç, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararları var. 'İşgal ettiğiniz topraklardan çekilin' diye kararlar var ama bu kararların hiçbirisine İsrail maalesef uymadı. Bir devlet gibi değil adeta bir işgalci terör devleti gibi hareket etti. 7 Ekim'den bu yana da soykırımcı İsrail olarak tarihe geçti. 7 Ekim'den bu yana Türkiye olarak oradaki akan kanın durdurulmasıyla ilgili Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız Türkiye olarak büyük bir mücadele verdik. İnsani yardımlarımızı kesmedik. Uluslararası platformlarda hep Filistin'in sesi olmaya çalıştık. Birleşmiş Milletler köprüsü dahil olmak üzere her platformda bölge ve dünya liderleriyle Cumhurbaşkanımız oradaki akan kanın durması konusunda hep mücadelesini sürdürdü" şeklinde konuştu.

"Birleşmiş Milletler'in yapısı dünyanın ve insanlığın sorunlarına cevap veremiyor"
Birleşmiş Milletler'in görevini yerine getiremediğini anlatan Tunç, "Avrupa olarak siz nasıl soykırıma evet diyebilirsiniz. Birleşmiş Milletler soykırım sözleşmesinin bütün maddeleri, unsurları İsrail tarafından ihlal edildi. Uluslararası Adalet Divanı karar verdi. 'Burada soykırım var' dedi. Tedbir kararları verdi. 'Ateşkes olması lazım. İnsani yardımların engellenmemesi gerekir' dedi. Mahkemenin kararını uygulayan yok. Kim uygulayacak? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi uygulayacak. Uyguluyor mu? Hayır. Birleşmiş Milletler'in yapısı bu kararları uygulamaya elverişli değil. Öyle bir kurgu yapılmış ki orada bir oyla veto edildiğinde karar çıkmıyor. Amerika Birleşik Devletleri 'hayır' dediğinde o 5 Güvenlik Konseyi'nin aldığı karar geçersiz. Böyle bir adalet olabilir mi? Böyle bir dünya düzeninde huzur olabilir mi? İşte Cumhurbaşkanımız, Birleşmiş Milletler'in yapısı uluslararası kuruluşlar, dünyanın sorunlarına, insanlığın sorunlarına cevap veremiyor" ifadelerine yer verdi.

"Türkiye'yi huzurlu bir geleceğe kavuşturmanın gayreti içerisinde olacağız"
Bakan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Milli birlik ve beraberlik içerisinde inşallah yolumuza devam ettiğimizde Türkiye'yi daha güçlü kılacağız ve Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşallah önümüzde 3.5-4 yıllık bir icraat süresi var. Seçimsiz geçecek bir süre var. Hem belediyelerimiz için hem de hükümetimiz için bu süreyi çok iyi değerlendireceğiz ve Türkiye'yi adalet başta olmak üzere huzurlu bir geleceğe kavuşturmanın gayreti içerisinde olacağız."
Son zamanlarda meydana gelen ve toplumu huzursuz eden hususların önlenmesiyle ilgili olarak tedbirlerin de alınmaya devam ettiğini kaydeden Tunç, "Kadının şiddetten korunması, çocukların her türlü istismardan korunması bizim önceliğimiz. Her türlü kötülükten ülkemizi uzak tutmanın gayreti içerisinde yargısı, yürütmesi, yasaması ile inşallah bu başarıyı hep beraber sağlayacağız. Aldığımız tedbirler var. Özellikle suçun önlenmesi, suçlunun ıslahı ve yaptırımların artırılması ve bu anlamda ceza kanunlarımızda ve infaz kanunlarımızda eleştiri konusu olan hususları ortadan kaldırmaya yönelik yargı reformu strateji belgesiyle ilgili şu anda son aşamadayız. Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla paylaştıktan sonra inşallah orada yasamayı ilgilendiren özellikle toplumda huzursuzluğa yol açan suçlar bakımından bu suçları önlemeye yönelik birtakım yasal düzenlemeleri milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Kısa, orta ve uzun vadeli hedefler anlamında hem yasama hem yürütme idari uygulamaları hızlı bir şekilde hayata getirmenin gayreti içerisinde olacağız. Milletimizin huzurunu güvenliğini en önde tutuyoruz. Adaleti en önde tutuyoruz ve adaletle beraber kalkınmayı, istikrarlı kalkınma hamleleriyle milletimizin refahını daha da arttırmanın gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Mutlu Eczanesi
Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Büşra Eczanesi
Büşra Eczanesi
Adres

Beşbinevler Mahallesi, Şahin Tepesi No:18/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-0777

Dilek Eczanesi
Dilek Eczanesi
Adres

Bayır Mahalle Fevzi Çakmak Caddesi No:9 Karabük

Telefon

(370) 415-3027

Murat Eczanesi
Murat Eczanesi
Adres

Bağlarbaşı Mahallesi, Sadi Yaver Ataman Meydanı No:26 Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 725-3420

Betül Eczanesi
Betül Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, İnönü Caddesi, No:7/A Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-3737