Safranbolu’da her yıl düzenlenen Altın Safran Belgesel Film Festivali çalışmaları başladı. Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy Başkanlığında Belediye Meclis salonunda, bu yıl 16. düzenlenecek olan Altın Safran Belgesel Film Festivali komite toplantısı gerçekleştirildi. Festivallerin zamanı geldiğinde çok güzel ve farklı etkinlikler ile yapıldığını, fakat geriye bir şeyler bırakmasını gerektiğini vurgulayan Aksoy, “Gerçekleştirilen festivallerin sonunda Safranbolu’ya bir eser kalması gerekiyor. Bizde bu anlamda alt temalar hazırlayarak bu alt temalar eşliğinde Safranbolu’muzda yok olmaya yüz tutan eserlerin restorasyonunu yapıyoruz ve eserleri kalıcı hale getirmeye çalışıyoruz” dedi. “FESTİVALDE ALT TEMALAR İSTEKLENDİRME UNSURU OLUYOR” Gerçekleştirilen festivallerde tasarlanan alt temaların olumlu sonuçlarını örnekler ile anlatan Aksoy, “Mesela 2010 yılındaki festivalimizde Bağlar’da bir hamamız olduğu ortaya çıktı. Biz buradan yapısı hakkında bilgiler topladık. Koruma Kurulu’na bir proje sunduk. Sonuçta festivalimizin anısı olarak o hamamı restore ettik. Eski Hamam’da gündeme geldi. Onunla ilgili de Kültür Bakanlığı’na bildirimde bulunulmuş ve çalışmalarını başlatmıştık. Şuanda oranın da parası çıktı ve Eski Hamam’da restore ediliyor. Daha sonraki festivalimizin konusu Safranbolu’da Su Kültürüydü. Çeşmelerimize akkuyruk suyunu getirdik. Akkuyruk suyunu getirirken Akçasu yolunu tamamen baştan sona restore ettik. Ardından 8 adet çeşmemizi restore ettik. Çarşıdaki 8 çeşmemize pınar suyu verdik. 2013 yılı tapu senedi mezar taşlarımızdı. Mezarlıkta bir şehitlik, 8 adet çeşme restorasyonu, mezarlık içi düzenleme çalışmalarımız, ön tarafında 850 metre uzunluğunda taş duvar, arka tarafında bin 800 metre uzunluğunda beton duvar ile mezarlık alanını güven altına aldık. 200 adet mezar taşımızın hem bugünkü harflerle içinde ne yazdığını okutup ardından da mezarlıkta bulunan bütün mezar taşlarını okutarak dijital ortama aktardık, internet ortamına koyduk. Safranbolu’da bundan sonra mezar kaybı diye bir şey olmayacak. Bundan yüzyıl sonrada bulunabilecek. Bu çalışmalar bu alt temalar sayesinde yapıldı. Başka şekilde de yapılabilirdi; ama biz böyle tema belirleyip üzerine gittiğimizde bir isteklendirme unsuru oluyor” diye konuştu. “BELGESEL FİLM FESTİVALİNİN DE ARTIK BİR MEKÂNI OLACAK” Restorasyon çalışmalarına devam edilen Muallimler Birliği binasının düzenlenecek olan festival çalışmalarında merkez olarak kullanılacağını ifade eden Aksoy, konuşmasına şöyle devam etti; “Muallimler Birliği binasını; hem belgesel sinema müzesi, bir belgesel sinema kütüphanesi, belgesel sinema gösterim salonu ve belgesel film festivalimizin mekânı olarak değerlendiriyoruz. İnşallah festival zamanına kadar da çalışmalarımız bitmiş olacak ve orayı dekore etmiş olacağız. Binamızın ön tarafında bir meydanımız var, bu meydan da belgesel film gösterimi için çok uygun bir konumdadır. Bu meydanı da o şekilde değerlendirmeyi düşünüyoruz. Ön kısmı açık olan ve Tabakhane’ye doğru muhteşem bir alan, peyzaj projesini de koruma kuruluna geçtiğimiz hafta sunduk. O mekân hem belgesel film gösterimlerimiz için hem de sadece festival boyunca değil festivalden sonrada kullanabileceğimiz ve haftalık toplantılarımızı gerçekleştirebileceğimiz bir alan olacaktır. Bizim amacımız orada TRT ile görüşüldü bu konu, bizim elimize 2 veya 3 bin belgesel film geçebilecek durumda. Yani arşivlerimize bu sayıda belgesel film koyabilecek aşamadayız. TRT’de bizimle bunları paylaşabileceğini söyledi. Hepsi buraya geldiğinde haftalık film seçkileri yapalım. Ardından kültür bültenleri yayınlayıp çalışmalarımızı gerçekleştirelim. Haftalık 3-4 belgesel filmlerimizi orada izletelim ve broşürlerimizi yayınlayalım istiyoruz. Bu mekânımızda artık bu işlemleri yapmaya uygun konuma gelecek. İşte artık bundan sonra Altın Safran Belgesel Film Festivali ete, kemiğe bürünecek. Yani şunu söylemek istiyorum; bizim ilk olarak 2009 yılında başladığımızda yazılı bir metin bile bulamadık. Eski filmlerde Konya Selçuk Üniversitesi’ne özet olarak hazırlansın diye gönderilmiş. Oradakilerden bulduk getirttik. Şimdi tekrar bunların hepsi elimize geliyor. Bunların hepsinin arşivleneceği bir mekâna sahip oluyoruz. Belgesel film festivalinin de artık mekânı olacak, farklı farklı yerlerden organize edilmeyecek aynı mekânda olacak.”