Ihlas Haber Ajansı tarafından
19 Ağustos, 2023 12:24 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Samsun’un boğulma bilançosu: 16 meyyit

Samsun Emniyet Müdürlüğü datalarına nazaran 2023 yılında Samsun’da 16 vatandaş denizde serinlerken boğularak hayatını kaybetti, 23 vatandaş denizden sağ kurtarıldı.
Samsun Emniyet Müdürlüğü Toplum Takviyeli Polislik Şube Müdürlüğü ve Deniz Liman Şube Müdürlüğü çalışanlarının iştiraki ile Samsun’da meydana gelen suda boğulma olaylarının önlenmesi gayesiyle Atakum bölgesinde bulunan; Golf Kulübü yanı, Çatalçam kıyı şeridi, Güzelyalı Mahallesi, Çobanlı kıyısı ve 19 Mayıs PMYO plajı kıyı şeridi boyunca vatandaşlara yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetinde bulunuldu. Toplum Takviyeli Polislik Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen faaliyetlerde 819 vatandaşla yüz yüze bağlantı kurularak 478 adet el broşürü dağıtıldı. Bilgilendirme toplantıları kapsamında cami Kuran kurslarında ve gençlik merkezleri kurslarında 28 toplantı gerçekleştirilerek bin 299 kursiyer bilgilendirildi. Ayrıyeten vatandaşların görebileceği alanlara, (tramvay ve otobüs duraklarına) Büyükşehir Belediyesi ile irtibat kurularak basımı gerçekleştirilen 50 adet raket ve 56 adet afiş asımı gerçekleştirildi.
Samsun Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Sevdiklerinizi Gözü Yaşlı Bırakmayın, Serinlerken Canınız Yanmasın, Fazla Uzaklaşma, Serinlerken Sıhhatinizi Riske Atmayın’ sloganıyla vilayet merkezimiz ve dış ilçelerimizde suda boğulma olaylarına karşı alınacak önlemler konusunda bilinçlendirme ve bilgilendirme faaliyetlerine hassasiyetle devam edilmektedir. Hayatınız bizim İçin değerli, lütfen hayatınızın kıyısından uzaklaşmayınız" denildi.
Samsun Emniyet Müdürlüğü bilgilerine nazaran 2023 yılında Samsun’da 16 vatandaş serinlemek için girdiği denizde boğularak can verdi, 23 kişi denizden sağ çıkarıldı, 5 araç ve tekne kurtarıldı.

blank
İsmail AKCA tarafından
10 Nisan, 2025 01:38 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİZE 3 NİSAN YETER..!

Uzun zamandır alışkın değildi bu şehir sazlı sözlü 3 Nisan kutlamalarına,

Yabancılaştık bu tür kutlamalara ama hatırlayacağız yeniden böyle etkinlikleri, birlikte eğlenmeyi ve bu durumu gelenek haline getirmeyi.

Şehrin sahipsizliği ve eşraf yokluğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan ve ben Karabüklüyüm diyen bir halkın şehir olma savaşını görmek isterdik. Lakin maalesef henüz görebilmiş değiliz o arzuyu, isteği, hevesi.

Yine de, Teşekkürler Özkan Başkan…

Türkiye’de ağır sanayinin odak noktası Karabük Demir Çelik İşletmelerinin ve şehrin kuruluşunun yıldönümünü belleğine yerleştiremeyen Karabük, Karabüklüler gününü nasıl kutlayacak anlamış değilim.

Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda Vali Mustafa Yavuz’un önerisi ile 7 Ağustos günü Karabüklüler günü olarak kabul edilmiş, çok tuhaf!

Bana kalsa özentiden başka bir şey değil…

Ağustos ayı nereden çıktı ayrı mesele, o tarihte bu şehirde kimi bulacaksında bu günü Karabüklüler günü olarak kutlayacaksın ayrı mesele.

Şunu diyorsanız belki anlarım, Karabüklüler Günü şehirde değil de sosyal medyada kutlansın, sanal kutlansın, halk katılmasa da olur, o da başka bir garabet.

3 Nisan her platformda Karabük ve Kardemir’in kuruluş günü olarak kabul edildiğine göre, ayrıca bir başka tarihte Karabüklüler gününe ne gerek var? Şayet illa Karabüklüler Günü diye bir gün kutlamak istiyorsanız buyurun 3 Nisan’da kutlayalım.

Bu plaka merakı nereden geliyor. Tuhaf..!

Bakın bizim bir Üniversitemiz var.

Bu şehrin üniversitesi ve bünyesinde binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran Karabük’ün bacasız fabrikası.

Bu sözüm, bu şehri ve üniversiteyi şekilden şekle sokan bir zihniyete dur demek yerine alkış tutan ve susanlaradır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenleredir.

Bu şehre, bu şehrin halkına, değerlerine dil uzatanlara sessiz kalanlar, bu şehrin dilsiz şeytanlarıdır.

Karabük Üniversitesi şehir merkezine bir fakülte açma kararı aldı.

Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile Rektör Fatih Kırışık inisiyatif alarak şehir merkezine fakülte ya da fakülteler kurma kararı aldı. Tartışılabilir lakin bizce güzel karar, günden güne ölüp giden şehri canlandırabilir.

Eften-püften işlerle uğraşacağınıza şehrin ağır abilerini bir araya getirip şehir merkezini canlandırın. Öğrenciyi şehir merkezine çekecek projeler üretin, şehir bambaşka bir havaya bürünsün, cıvıl cıvıl, rengarenk görüntüler ortaya çıksın.

Safranbolu önümüzde en güzel örnektir.

Bir Sağlık Meslek Yüksekokulu Üniversite kampüs alanına geri gidiyor diye ilçe ayağa kalktı, şehrine sahip çıkıyor.

Neden..?

Esnafın en önemli gelir kapısından biri kapanmasın diye.

Peki biz ne yapıyoruz..?

İpe sapa gelmez işlerle uğraşmaktan şehre faydası olacak asıl konulara değinmiyoruz, değinemiyoruz..!

Ne 3 Nisan’da, ne 23 Nisan’da, ne 19 Mayıs’ta, ne 30 Ağustos’ta, ne de 29 Ekim’de yapılan törenlerde zoraki katılan protokol ve öğrencilerin haricinde kimseler olmuyor, halkı bu tür etkinliklere çekemiyoruz.

Lütfen kendimizi kandırmayalım.

Allah aşkına boş işlerle uğraşmayalım,

Bu şehir ve bu şehrin insanı için neler yapabiliriz bunu konuşalım, buna kafa yoralım.

Yaygın basında “3 Nisan Sanayi Günü” değerlendirmesi yapılıyor,

Çok güzel, ama

Bu şehrin üniversitesini düşürdüğümüz hale bir bakmamız gerekmiyor mu?

Dün, Burhanettin Uysal vardı, Refik Polat vardı.

Bugün Fatih Kırışık var

Yarın o da gider. Karabük Üniversitesi kalır.

Bu şehrin kıymetini ve değerlerini bilmek lazım…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.