Karabük Postası tarafından
18 Mayıs, 2023 11:31 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Çektiği selfiede bir ceset paylaştı

Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde 3 gün önce evinde ölü bulunan kadının cesedi Adli Tıp Kurumuna gönderilirken, olay öncesi beraber olduğu gencin cesetle birlikte çektiği fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaştığı ortaya çıktı.
Olay, 14 Mayıs gecesi saat 12.00 sularında Alaplı Konak İş Merkezi’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Filiz K.’dan (53) haber alamayan arkadaşları durumu polis ekiplerine bildirdi. Ekipler de kadına ulaşamayınca Cumhuriyet Savcısının izniyle, iş merkezinde kadının ev olarak kullandığı daireye girdi. Yapılan incelemede Filiz K.’nin öldüğü belirlendi. Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi’nde yapılan otopside herhangi bir bulguya ulaşılamadı.
Bu sırada binanın güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen Alaplı Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri Filiz K.’nın asansöre M.C.Y. ile birlikte bindiğini belirledi. Otopside herhangi bir bulguya rastlanılmayınca Filiz K.’nın cesedi Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Sorguya alınan M.C.Y. ise olaydan önce eve birlikte geldiklerini sabaha kadar alkol aldıklarını ve uyuyakaldıklarını söyledi. Ancak M.C.Y.’nin cesetle birlikte çektiği fotoğrafı sosyal medya hesabında paylaşması üzerine sorgusuna devam edildi.
Filiz K.’nın uyuduğunu zannettiğini ifade eden M.C.Y., evden ayrıldığını söyledi. M.C.Y.’nin cezai ehliyetinin yeterli olmadığı ve geçen ay ailesi tarafından vasi atandığı öğrenildi. M.C.Y. sorgusundan sonra serbest bırakılırken Filiz K.’nın kesin ölüm sebebi adli tıptan gelecek bulgulara göre netlik kazanacak. (İHA)

blank
blank
Tugay Kaban tarafından
07 Ocak, 2025 10:54 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Romanlar Ayırır

× Hıristiyan takvimine göre 11. Yüzyılda Avrupa’da en önemli sanat olarak gramerin yerine mantığı geçirdiler, bu değişim, bilimin edebiyat karşısında kazanacağı zaferin mütevazı bir girizgâhıydı. Peki o tarihten sonra insan aklının nasıl zımparalandığını görebiliyor muyuz? Bunu bize gösteren romanlardır.

× Hızlandıkça Azalıyorum romanının yazarı, kendisiyle röportaj yapan Bülent Ayyıldız’ın “Neden roman yazdınız?” sualine cevap verirken şöyle bir cümle kullanıyor, “Roman yazmak istememin nedeni, kendimi insan gibi hissetmememdi.” Yakın zamanda tercümesini bitirdiğim Napolyon Savaşları isimli eserde, Napolyon’un bir sözü iktibas ediliyor, “Dünyayı değiştirmek için çağrıldım!” Napolyon, Saint Helena adasında son yıllarını geçirirken, artık “tarih” denilen şeyi elinin tersiyle bir kenara itmişti ve yapması gereken tek şey olarak (kelimelerle olmasa da) tarihten daha ayırıcı bir eser vermek için çabalamaya başlamıştı: Geride bir hayat bırakmak. Bir roman misali, kendi hayatını sundu Napolyon.

× Tarih, ölülerin dirilişidir. Tarih ayırmaz! Neyi? Her şey zıddıyla kâimdir. O zaman tarih ile alâkalı bir mevzuu çözmek istiyorsak ‘roman’a bakmamız îcabediyor. Romanın tarihini yazmaya çalışanlara bakın mesela, ne gülünç hâllere düşüyorlar. Roman, dirilerin dirilişidir. Roman ayırır. Neyi? Yaşamak düşüncesini ve ölmek düşüncesini. Hem de hayat denilen musalla taşının üzerinde.

× Bugün, dünü bile yazamıyoruz. Tarih, bizi geleceğe zorla sürüklüyor! Roman, önce bugüne sarılıyor. Tarih merkezsizdir ve merkez değildir. Merkez olan ayırır. Bugünün içinde olan. Yani roman.

× Bütün doğumlar ve ölümler romanın mevzuudur. Tarihin mevzuu ise ancak doğum yahut ölüm günleridir. Siperde ölen asker romanın çerçevesindedir, tarihin çerçevesinde ise askerî konvoylar, okul anmaları ve resmî tatiller vardır.

× Yaşamak düşüncesini, ölmek düşüncesinden ayırmak ölümü unutturmak, ölmek düşüncesini de yaşamak düşüncesinden ayırmak yaşamayı unutturmak demek değildir. Her kalp iki eşit parçaya bölünmüş olarak atmaya başlar diye söylenir. Bunu görüp okuyamayacağız fakat romanları?

× #alikoçistifa

Tugay Kaban

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.