Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
13 Nisan, 2023 13:13

2 ildeki ormanlar kestane ve kestane balı üretiminin merkezi olacak

A+ A-

Türkiye’nin önemli orman varlıklarına sahip illeri arasında yer alan Kastamonu ve Sinop’ta, hayata geçirilecek proje çerçevesinde yapılacak planlı müdahaleler ile kestane üretiminin artırılması hedefleniyor. Bölgede yaşayan vatandaşlara yılda toplam 1 milyar lira gelir sağlaması hedeflenen kestane ve kestane balı üretimi için bölgeye göçün de artması hedefleniyor. Türkiye’nin önemli kestane üretim merkezlerinin başında gelen Kastamonu ve Sinop’ta, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü ile Kastamonu Üniversitesi tarafından hayata geçirilen proje çerçevesinde kestane üretimi arttırılacak. Hazırlanan projeyle Kastamonu ve Sinop’ta sahil bandındaki kestane ormanlarında ortaya çıkan sorunlar ve kestane üretiminin artırılması için yapılacak “planlı müdahaleler” değerlendirildi. Ardından Kastamonu ve Sinop Orman Bölge Müdürlüğü teknik ekibi ile Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi’nden konunun uzmanı öğretim üyelerinin katılımıyla İnebolu Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Gemiciler Orman İşletme Şefliğinde kestane ormanlarının geleceği için arazide tatbikat çalıştayı yapıldı. 5 uygulama noktasının oluşturulduğu sahada gerçekleştirilen çalıştay ile sahil bölgesinde doğal olarak yayılış gösteren kestane ormanlarında karşılaşılan sorunların giderilmesi, kestane meyvesi, çiçeği ve buna bağlı olarak bal üretiminin yöre halkına ekonomik olarak getirisinin arttırılması ve kaliteli meyve üretimi için yapılabilecek iş ve işlemler hakkında çalışma yapıldı. Oluşturulan uygulama noktaları tek tek gezilerek yapılan inceleme ve değerlendirmelerin ardından kestane ormanlarının planlı müdahaleler ile yaygınlaştırılması ve genişletilmesi aynı zamanda özellikle kestanenin gelişimini olumsuz etkileyen diğer türlerin uzaklaştırılarak kestanelerin daha rahat gelişebilmesine katkıda bulunulması kararlaştırıldı. Buna göre Kastamonu’da yıllık orman köylüsüne 300 milyon lira civarında katkı sağlayan kestane ve kestane balı üretiminin arttırılarak birkaç yıl içerisinde yıllık 1 milyar lira gelir sağlayacak kapasiteye ulaştırılması hedefleniyor. Proje ile birlikte İstanbul ve farklı illerinde Kastamonu ve Sinop’un sahil bölgelerine tersine göçün yaşanması değerlendiriliyor. “Kastamonu ve Sinop ormanları, kestane ve kestane balı üretiminin merkezi olacak” Kestane ormanlarını daha rahat yaşama alanına kavuşturarak daha fazla kestane ve kestane balı üretiminin arttırılması çerçevesinde ormanları geliştireceklerini belirten Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu, “Vardığımız karar ve kanaat, kestanenin bulunduğu yerlerde kestanenin lehine diğer ağaçların seyreltilmesi, kestanelere daha rahat yaşam alanı oluşturularak daha geniş tepe yapısı oluşturması, daha fazla çiçek ve meyve üretmenin teşvik edilmesi oldu. İnşallah önümüzdeki süreçte tüm halkımızın da isteği bu çerçevede olabildiğince kestaneleri daha rahat yaşama alanına kavuşturularak daha fazla bal üretiminin yapılması, daha fazla kestane meyvesinin üretilmesi hedefiyle ormanlarımızı geliştireceğiz. İnşallah Karadeniz’in bu sahil bölgesinde halkın refah düzeyi yükselecek, daha fazla meyve üretecek, daha fazla bal üretecek, daha fazla polen üretecek bu da bu yöreye zenginlik getirecek çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Yaptığımız bu çalışmalar sayesinde kestanenin hak ettiği kıymeti görmesi sağlanacak, kestanenin kendi yetişme alanında bulunan diğer türleri kısmen uzaklaştıracak kestanenin hak ettiği alanı kendisine tahsis etmiş olacağız. Bunun sayesinde de bu alana kestane daha fazla hakim olacak, kestane daha büyük ve güçlü ağaçlar olarak çoğalacak bu da burada daha fazla meyve, daha fazla çiçek üretimi demek. Bu da bu yörede yaşayan insanların daha fazla meyve ve çiçek üretmesi, daha fazla bal üretmesi sonucunu doğuracağı için biz belli bir süre içerisinde 8-10 yıl içerisinde şu an yaşayandan çok daha fazla sayıda insanın buraya gelip, burada yaşayacağını, burada daha büyük gelirler elde edeceğini düşünüyoruz. Bu yaptığımız çalışmalar sayesinde muhtemelen büyük şehirlerden bu köylere geri göç başlayacak. Çünkü kestane balı çok kıymetli, kestane meyvesi çok kıymetli, kestanenin, çiçeğin üretiminin arttırılması kentlerden köylere geri dönüş sonucunu doğuracak” dedi. “Kastamonu’yu, kestane üretiminde tüm dünya tanıyacak” Kastamonu ve Sinop bölgesinin kestane üretiminde tüm dünya tarafından tanınacağını kaydeden Sönmezoğlu, “Karadeniz sahilimizde kestanenin yanı sıra defne bitkisi de var. Defne de çok kıymetli bir bitki, sahilde 0-300 rakım sonunda çok bol miktarda yetişiyor. Dünyada Türkiye defnede öncü bir üretici, dolayısıyla hem kestane, hem defne, hem ıhlamur, hem arıcılık bunlar doğal olarak halkın refah düzeyini yükseltecek. Dolayısıyla insanlar buraları artık kestane meyvesi üretilen, kestane balı üretilen yerler olarak bilecek. Tüm dünya belki belli bir süre sonra bu civarı bilecek ve burada yaşayan insanlar çok büyük gelirler elde ederek tüm Türkiye’mize örnek olacak” diye konuştu. “Yıllık 300 milyonluk geliri 1 milyar liraya çıkartmayı planlıyoruz” Kestane ormanlarının iyileştirilerek yıllık 300 milyon liralık geliri 1 milyar liraya çıkartmayı planladıklarını ifade eden Sönmezoğlu, “Bölgemizde yapılan kestane ve kestane balı üreticiliğiyle yöre insanımızın 250-300 milyon gibi yıllık bir değer ürettiğini düşünüyoruz. Yapacağımız bu çalışmalarla 3 ya da 5 yıl içerisinde bunu 1 milyara çıkaracağız. Muhtemelen 10 ya da 15 yıl sona bu sahilde defneden, kestaneden, kestane meyvesinden, bal üretiminden birkaç milyar gelir elde edileceğini ve halkın refah seviyesinin çok yükseleceğini düşünüyorum. Tüm çabamız, tüm gayretimiz orman teşkilatı olarak, orman fakülteleri olarak, bu gayretli çalışmalarımız neticesinde ormanlarımız da yapacağımız bu dönüşüm sayesinde şehirlerden kırsala insanlar geri gelerek daha temiz bir ortamda, daha sağlıklı bir şekilde daha çok gelir elde ederek topraklarına sahip çıkarak. Bu sayede daha mutlu bir şekilde yaşayıp daha müreffeh bir hayat sürecekler. Bu noktada beklentimiz var, bunu gerçekleştirmek için gece gündüz mesai gözetmeden çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “Kestanenin varlığını koruma ve arttırma amacındayız” Kestanenin varlığını koruma ve arttırmayı hedeflediklerini söyleyen Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erol Akkuzu da, “Kestane ormanları uzun yıllardır hem çeşitli hastalık ve zararların etkisi altında hem de özellikle yakacak odun noktasında bir baskı altındadır. Burada yapılacak olan siliklikler müdahaleler ile kestane üretimini arttırmaktır. Kastamonu Üniversitesi’nden 10 öğretim üyesiyle buradayız. Sürece destek vererek kestaneyi ön plana çıkarmayı planlıyoruz. Kestane, İnebolu için asli ağaç türlerinden bir tanesidir. Ancak özellikle kayın gibi karaçam gibi diğer orman ağaçlarının baskısı altında bazı alanlarda alandan çekilmiş, oldukça azalmış durumdadır. Biz burada yapılacak olan siliklikler müdahaleler ile kestanenin varlığını koruma ve arttırma amacındayız. Yapılacak istişareler sonucu kestane lehine yapılacak olan planlamalarda bir yol haritası çıkarma düşüncesindeyiz” dedi. “Kestane ormanlarında daha çok meyve verimini teşvik edebiliriz” Kestane ormanlarında daha çok meyve verimini teşvik edebileceklerini belirten Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Silvi Kültür Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sezgin Ayan ise “Planlama mantığındaki farklılaşma veya ormana bakışımızdaki farklılaşma son 20 yılda Türkiye ormancılığında fonksiyonel planlama daha sonra ekonomik tabanlı planlama yaklaşımlarıyla birlikte artık ormanlarımıza sadece odun ham madde kaynağı olarak değil bunun yanında ekolojik fonksiyonların yanında aynı zamanda odun dışı ürünler konusunda ciddi envanter planlama mantığı geliştirildi. Öğretim üyesi arkadaşlarımızla konunun farklı yönlerini ele almaya çalışacağız. Ormanlardan 50-60 yıldır odun ham madde yaklaşımıyla planlayıp faydalanırken bu faydalanma esnasında orman köylüsü de meyve üretimi ve çiçeklerinden bal üretiminden faydalanma yaklaşımı vardı ama bu bir ekstansif bir yaklaşımdır. Şu anda bunu biz ekstansif hale nasıl dönüştürürüz bunun arayışındayız ve bunun çabasındayız. Burada bildiğim kadarıyla bitkisel üretim fonksiyonuna ayrılacak olan bu ormanda nasıl bir müdahale ile kalacak olan kestane ağaçlarını, istikbal ağaçlarını nasıl rahatlatıcı, nasıl onlarla bol ışıkla muhatap tutup daha çok meyve verimini teşvik edebiliriz, daha çok çiçeklenmeyi teşvik ederiz. Buda tabii ki kırsal halkın hem meyve üretiminde hem de aracılıkla uğraşan insanımızın bu kaynaktan daha fazla faydalanması imkan tanıyabiliriz. Bu hedefle biz buradayız. Bu işi yaparken de mevcut ormanın özelliklerine göre müdahale yaklaşımlarımız olacaktır. Biz alanda yapacağımız müdahalelerle bu sahayı sağlıklı kestaneli bireylere nasıl bırakabiliriz esas amacımız budur” şeklinde konuştu. “Kestane gerçeği İnebolu’nun asli ağaç türüdür” Kestanenin İnebolu’nun asli ağaç türü olduğunu vurgulayan Kastamonu Orman Bölge Müdür Yardımcısı Ahmet Er ise, “Köylülerin kestanelerle ilgili faydalanma talepleri devam ediyor. Ama bizler de bu faydalanmayı kestane ormanlarımızın geleceğini garanti altına almak için bu faydalanmayı daha düzenli, daha bilimsel, daha teknik altyapıya almak zorundayız. Ormanlar sadece o yöre halkının değil, tüm ülkenin ortak değeri ama burada da bir kestane gerçeği var ve kestane gerçeği İnebolu’nun asli ağaç türüdür. Bu diğer ağaçlarla etkileşimini ve kestane lehine yapılacak tüm müdahaleleri, bitkisel üretim işletme sınıfına aldık. Bitkisel üretimin ana başlığında kestane üretimini hem düzenlemek hem de arttırmanın yollarını arıyoruz. Bugün hocalarımızla inşallah güzel istişareler yapacağız” ifadelerini kullandı. “Amacımız şuurlu ve programlı halde kestane üretimini sağlamak” Kestanenin programlı bir şekilde üretilmesini sağlamak istediklerini söyleyen İnebolu Orman İşletme Müdürü Azmi Şenel, “Müdürlüğümüzde en çok ağaç türü olarak kayın bulunmaktadır ve ondan sonra yüzde 11 civarında ağırlıklı kestanedir. İnebolu’da kestanenin öncelikli olduğu saha vardır. Bizim buradaki bulunma amacımız kestaneyi şuurlu ve programlı halde üretebilmek ve daha iyi gelir elde etmektir” dedi. (İHA)

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

03 Kasım, 2024 00:52
blank
İhlas Haber A.

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: “Güçlü Türkiye’nin yolu güçlü tarımdan geçer”

A+ A-

Kastamonu’da konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Güçlü Türkiye’nin yolu güçlü tarımdan geçer. Eğer siz kendi gıdanızı kendiniz temin edemiyorsanız, eğer bunu garanti altına alamıyorsanız, ‘bağımsızız’ demenizin hiçbir manası yoktur” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bir dizi programa katılmak için Kastamonu’yu ziyaret etti. AK Parti Seydiler İlçe Teşkilatı Kongresi’ne ve Devrekani ilçesinde yapımı tamamlanan Devrekani Belediyesi Kapalı Pazaryeri’nin açılış törenine katılan Bakan Yumaklı, son olarak Araç ilçesini ziyaret etti. AK Parti Araç İlçe Teşkilatı 8’inci Olağan Kongresi’ne katılan Bakan Yumaklı, partililere seslendi. Millete hizmet etme aşkı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yol arkadaşlığı yaptıklarını belirten Bakan Yumaklı, “Bizler bu millete hizmetkar olmaya geldik. Onun için bizlerde makam, mevki, unvanın hiçbir önemi yoktur, asla da olmayacak. Hizmet ederken, bunları ister kıskançlık olsun, ister muhalefet düşüncesiyle olsun, her zaman hizmetleri küçümseyen, küçük göstermek isteyen, olması gerektiği gibi algılanmasını, bilinmesini, duyulmasını istemeyen birçok kimse olacak. Biz onları umursamıyoruz. İnşallah sizlerin bizlere olan desteği, duasıyla biz hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.

“Koskoca Birleşmiş Milletler, birkaç açıklamadan öteye gidemiyor”
“101 yıllık Cumhuriyet’in büyük hedeflerle buluşması için çalışıyoruz” ifadelerine yer veren Yumaklı, “Sayın Cumhurbaşkanımız da takip edebileceğimizin çok daha ötesinde, gecesini gündüzünü vatanı, milleti için vakfetmiş, ona harcamış, harcamaya devam eden birisi. O manada rabbim hem kendisine hem bizlere hem de bütün hizmet edenlere güç, kuvvet versin. Bu topraklarda biz bin yıldır bölünmez bir bütün olduk. İstiklalimizden, kardeşliğimizden asla vazgeçmedik. Bunun en önemli göstergesi de 15 Temmuz oldu. Çanakkale’den 15 Temmuz’a kadar bu konuda en ufak bir problem gördüğümüzde hemen birleştik, kenetlendik, omuz omuza verdik ve belayı defettik. Ama her zaman böyle olmayabilir. Hazırlıklı olmak lazım. Görüyorsunuz, şu anda Türkiye’nin etrafı ateş çemberi. Eğer siz güçlü olmazsanız 50 bine yakın kadını, çocuğu, masumları gözünü bile kırpmadan katledenlerin elbet bizler için çok hayırlı düşündüğünü söylemek mümkün olmaz. O yüzden hep beraber olacağız, bir yumruk olacağız, çok güçlü olacağız. TUSAŞ’taki o hain saldırının da basit bir terör eylemi olmadığını da bilerek oradaki kardeşimizin söylediğini bir parola olarak almamız lazım. ’Hainlere inat daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz’ demişti. Çünkü biz güçlü olmak için böyle yapmak mecburiyetindeyiz. Çünkü başka bir şansımız, çıkar yolumuz yok. Elbette büyük ve güçlü Türkiye’nin önünü kesmek için kendilerince türlü oyunlar oynayacaklar. Bazı uluslararası kuruluşların da bu manada etkisini görmüş olduk. O yüzden Cumhurbaşkanımız ’Dünya 5’ten büyüktür’ diyor. Koskoca Birleşmiş Milletler, birkaç açıklamadan öteye gidemiyor. Ne kanı durdurabildiler ne de başka bir şey. Son olarak yarım yamalak gıda yardımı yapan kuruluşa yasak getirdiler. Bunların hepsi birer göstergedir. Ne yapmamız gerektiğini, nasıl çalışmamız gerektiğini, bir an bile gaflete düşmememiz gerektiğini gösteren çok önemli etkendir. Bize bir şey olmaz, o çok uzakta diye düşünmemek lazım. Dünyanın bu şartlarında her ana hazırlıklı olmak lazım” diye konuştu.

“Bağımsız Türkiye’nin vizyonu neyse onun gereğini yapmaya devam edeceğiz”
Bağımsız Türkiye vizyonu için gereken her şeyin yapılacağını vurgulayan Bakan Yumaklı, “Biz parti olarak daha adaletli bir dünya için milli, insani ve evrensel değerler etrafında siyaset yapıyoruz. Güncel olaylarda, sandalye kavgalarında AK Parti hiçbir zaman olmadı, olmayacaktır. Bir hatırlayın, 6’lı, 7’li, 8’li masada hepsi bir aradaydı. Onları bir arada tutan şey, tamamen ulaşmak istediği makam, mevki hırsıydı. O bitti, kavgaları bitti, şimdi tespih taneleri gibi dağılmış durumdalar. Çünkü memlekete dair, bu millete dair zerre kadar gelecek tahayyülleri yoktu. Çünkü biz ’ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’ diyoruz, 7 gün 24 saat çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. AK Parti’nin gücü milletten gelir. 85 milyonun bize vermiş olduğu o şerefli emaneti. Taşımak, daha da yukarı çıkartmak için gayret sarf ediyoruz. AK Parti’nin samimi politikaları bu yüzden milletimizin teveccühüne mazhar oluyor. En zor zamanlarda milletimiz bir bütün anlayışı da AK Parti anlayışıdır. O yüzden Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği söz itibarıyla AK Parti’de ’ben ve bencilliğe yer yoktur’, biz vardır, beraberlik, bir olmak vardır, iri olmak, diri olmak vardır, hep birlikte Türkiye olmak vardır. Çünkü AK Parti Türkiye’nin geleceğidir. Bizler sadece bugünü değil, Türkiye Yüzyılı diyerek bu memleketin, bu vatanın gelecek yüzyılını inşa etmek üzere bu görevlere talip olduk. Sadece içeride değil, dış politikada da Türkiye’nin mücadelesini verdiği gibi teröre ve terör destekçilerine karşı kararlı politikalar yürütmeye devam edeceğiz. Bağımsız Türkiye’nin vizyonu neyse onun gereğini yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Terörü bitirmemiz, büyük Türkiye’yi inşa etmemizin olmazsa olmazlarındandır”
Terörün bitirilmesi gerektiğini söyleyen Yumaklı, “Orta Doğu’daki bu konjonktür itibarıyla terör karşısında koşulsuz bir mutabakat gerekir. Terörü bitirmemiz, büyük Türkiye’yi inşa etmemizin olmazsa olmazlarındandır. Bu konudaki son dönemlerdeki gayreti, çabayı siz yakından takip ediyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“Memleketin tarım veya gıda ihtiyacı konusunda herhangi bir problemi yoktur”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çalışmaları ile ilgili de konuşan Yumaklı, “Güçlü Türkiye’nin yolu güçlü tarımdan geçer. Eğer siz kendi gıdanızı kendiniz temin edemiyorsanız, eğer bunu garanti altına alamıyorsanız, ’bağımsızız’ demenizin hiçbir manası yoktur. Hepimiz hatırlayalım, pandemi zamanında koca koca ülkeler başka ülkelerin maskelerine hava alanlarında el koydu. Bazı şeyleri paranız olsa da alamıyorsunuz. Dolayısıyla bu memleketin tarım veya gıda ihtiyacı konusunda herhangi bir problemi yoktur, bunun sürdürülebilir olması, daha da üretimi arttırıp, sadece kendi vatandaşımızın değil, buna muhtaç olanların da ihtiyacını gidermek üzere ihracata dönük üretimlerimize devam edeceğiz” dedi.
Kastamonu ve Araç ilçesine yapılan yatırımlarla ilgili bilgi veren Yumaklı, “Kastamonu’ya son 22 yılda sadece benim bakanlığımdan yapılan yatırımların yaklaşık tutarı 34,2 milyar lira. Bunun 22 milyar lirası 128 tane su ve sulama tesisinden oluşuyor. Devam eden projelerimizin açılışlarını da yapmak mümkün olacak. Araç ilçemizde de 2.1 milyar liralık yatırımla 10 tane tesis hizmete alınmış durumda. Ayrıca, Filyos-Araç Barajı’nın 3 bin 226 hektarı sulama projesi de 2025 yatırım programına alınması da bakanlığımızca teklif edildi. İnşallah bu projenin hem Araç’a hem de etrafındaki ilçelere, illere önemli katkısı olacak” diye konuştu.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Şifa Eczanesi
Şifa Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi İnönü Caddesi Sen Is Hanı No:1 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3500

Üniversite Eczanesi
Üniversite Eczanesi
Adres

Üniversite Mahallesi, Efsa Nur Sokak B-Blok No:1-A-B Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-2726

Asuman Eczanesi
Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455