Herkese merhaba değerli ve sevgili okurlarım. Yeni bir haftada sizlerle buluşmanın verdiği heyecan ile hepinizi selamlarım. Öncelikle tüm islam aleminin kutsal bayramı olan KURBAN BAYRAMINIZI en içten dileklerimle kutlarım, sizlere Rabbimden ilk önce sağlık, hanenizde barış ve huzur dilerim. Rabbim kesilen kurbanları, edilen duları kabul etsin. Bu haftada sizlere çocuklarımızın davranışları konusuna değineceğim. Biliyorsunuz çift anadal mesleklerimden biri pedagoji alanıdır. Çok severek çalıştığım bu alanda çocukları sık sık gözlemleme fırsatı bulmuşumdur. Küçük çocuklarımızla zaman zaman kriz yaşayabiliriz. Böyle bir durumda öncelikle durun ve kendinize sorun. Çocuğum bana ne anlatıyor? Çocuğunuz, çok iyi dil yeteneklerine sahip olmayabilir ama davranışlarıyla çok açık bir şekilde iletişim kurar. Tüm tecrübelerime dayanarak söyleyeyim ki, çocukların davranışları bir avuç tetikleyiciden kaynaklanıyor. Eğer bunları belirleyip nedenlerini ve sonuçlarını anlayabilirseniz, gelecek davranışların %90’ında önde olmanızı sağlar. Sonrasında, mevcut rüzgarla beraber gidebileceğiniz huzurlu bir yol çizebilirsiniz. Biz ebeveynler kötü bir gün geçirdiğinizde, çocuğunuzun davranış repertuarı bize çok geniş görünür. Aslında, her bir hareket, beş temel öngörülebilir kökenden kaynaklanır. Bu tetikleyiciler
- İlgi merakı-bu bir çok ebeveynin anlamakta zorluk çektiği bir konudur. Çocuklar ilgiyi severler ve bu bizlerin tedavi etmek istemediğimiz tek bağımlılıktır. Çünkü ilgi kaynaklarını kesmek, kötü davranışları ve acı dolu duygusal bir yükü garantiler. Eğer çocuğunuzu görmezden gelirseniz, dikkatinizi gasp eder.
- Kıskançlık ve rekabet-iki yaş çivarında küçük çocuklar paylaşma ve empati yeteneğiyle donatılmış olamazlar. Ne olursa olsun gösterinin yıldızı olmayı isterler ve bu rol ellerinden alınırsa aşırı derecede üzülebilirler. Kıskançlık ve rekabet, ebeveynler için sorun oluşturan ve genelllikle tahmin edilebilir durumlardan doğan temel tetikleyicilerdendir. Çocuklar kendilerini yetişkin gibi görmeyi severler, bu yüzden yardım etmek isterler. Bu, kendilerini önemli hissetmelerini sağlar. Ona küçük işler vererek, ona da ilgi göstermiş olursunuz.
- Kızgınlık-ebeveynler olarak şunu bilmeliyiz ki kızgınlıktan kaynaklı mızırdanmalar ve öfke nöbetleri olabilir, bunlar sadece kötü davranışlar değildir. Bir şeyler yolunda gitmediğinde çocuğunuzun ihtiyacı olan şey, kucaklanmadır ceza değil.
- Ayrılma korkusu-ebeveynlerden ayrılma ile ilgili sorunlar, çocukluğun bir parçasıdır ve çocuklar azara ve cezaya değil anlayışa ihtiyaç duyarlar. Yedi ay ve üç yaş arasında, özellikle affedici olun. Bu sorun, kendiliğinden ve çocuk tam hazır olduğu zaman çözülecek bir olgudur.
- Yorgunluk, hastalık, yetişkin sorunları-çocuğun hastalık ve rutin hayatının dışına çıkıldığı zamanlarda zorlamadan, olayları olduğu gibi ele almak en iyisidir. Günlük hayatının değişmesi, yorgunluk ve hastalık sebebiyle dengesi değişebilir. Hayatımızdaki duygusal inişler ve çıkışlar onların kendilerini çocuksu davranışlar içinde hissetmesine sebep olabilir.