Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Kamu-Sen heyeti Kaymakam Kurtoğlu’nu ziyaret etti

Gündem Yayın: 04.04.2022 09:41
Kamu-Sen heyeti Kaymakam Kurtoğlu’nu ziyaret etti

Karabük Kamu-Sen İl Başkanı Sadık Doğdu beraberinde sendika başkanları ile birlikte Çankırı’nın Atkaracalar ilçesinde geçen yıl Eylül ayında Kaymakam olarak göreve başlayan Kübra Kurtoğlu’na hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

Aa4ynı zamanda Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu’nun kızı olan Kaymakam Kübra Kurtoğlu Karabük heyetinin ziyaretinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kamu-Sen İl Başkanı Doğdu, Atkaracalar temasları kapsamında İlçe Belediye Başkanı Harun Oflaz’a da nezaket ziyaretinde bulunduklarını söyleyerek, her iki ziyaretten de memnun ayrıldıklarını belirtti. Başkan Doğdu, Atkaracalar Kaymakamı Kurtoğlu’na günün anısına Kamu-Sen nostaljik radyosu hediye e

ttiklerini ifade ederek, sosyal medya hesabından şu paylaşımda bulundu; “Atkaracalar Kaymakamlığına atanan, Türk Eğitim Sen Karabük Şube Başkanımız Ahmet Turgut Kurtoğlu’nun kızı Kaymakam Kübra KURTOĞLU ve Atkaracalar Belediye Başkanı Harun Oflaz’ı, Karabük Türkiye Kamu-Sen heyeti olarak ziyaret ettik. Gösterdikleri misafirperverlikten dolayı Kaymakam hanıma ve Belediye Başkanımıza teşekkür ederim.”

 

a 1

a2kamu 2

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“…CEK” LERE, “…CAK” LARA KARNIMIZ TOK. İCRAAT GÖRELİM ARTIK!

Manşet Yayın: 28.04.2024 15:24
“…CEK” LERE, “…CAK” LARA KARNIMIZ TOK. İCRAAT GÖRELİM ARTIK!

Mücadele edile CEK, Göz açtırılmaya CAK, Fırsat verilmeye CEK, Kapatıla CAK, Ceza kesile CEK….
Vatandaşının hakkını korumak, hırsızla, arsızla, fırsatçıyla mücadele etmek devletin asli görevlerinden değil mi?

Bu düpedüz; soygun, gasp, arsızlık, hırsızlık, şerefsizlik, ahlaksızlık, utanmazlık, gözü dönmüşlük.. hatta vatan hainliği.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşi benzeri görülmemiş biçimde gıda terörü ile karşı karşıyayız. Bu artık bir milli güvenlik sorunu haline geldi.
Kimdir bunlar? Gıda kartelleri mi? Aracılar mı? Tefeciler mi? Fırsatçılar mı? Bunlara neden bir dur diyen yok! Özellikle mi sessiz kalınıyor? “Serbest piyasa diyerek seyirci mi kalacağız? Meydanı bunlara mı bırakacağız? Elimizi kolumuzu bağlayan ne? Bu işin sonu nereye varacak?

Et 600 TL oldu. Almanya’da 11.58 Euro bizim paramızla 405 TL. Bizim emeklimiz 10 bin TL. olan maaşının tamamı ile Türkiye’de 16.5 kg et alabilirken, Almanya’nın emeklisi70 bin TL (2 bin Euro) maaşıyla173 kg et alabiliyor. Yani danayı bütünüyle alıyor. Eti ithal ediyoruz. Kilo gramını kaç TL den ithal ediyoruz? İç piyasaya kaç TL den veriyoruz? Bilen var mı?
Antep fıstığını bizden alıyorlar.
Biz 1kg fıstığı 900 liraya yerken onlar 525 liraya (11.98€) yiyor.
Dünyanın en büyük fındık üreticisi Türkiye. Biz fındığın kiloğramına 740 lira verirken Almanlar bizden aldığı fındığı 400 liraya (11.45€) satıyor.
Kuru kayısıyı da bizden alıyorlar.
Bizde 600 lira, onlarda 420 lira (11.99€) İşin ilginci alım güçleri bizden neredeyse 10 kat daha fazla.
Bu rezilliği ne ile izah edebilirsiniz? Bunu açıklayabilecek bir yetkili yada sorumlu var mı ?
Marketlerde hergün etiketler yenileniyor. Birileri piyasaları belirliyor. Maliyeti 5 kuruş olan ürünler bile 10 katına hatta 100 katına satılıyor. Düşük maliyetli, küçük kalemlerde vurgun çok daha büyük. 5 TL ile gidin markete, bakın bakalım alabilecek bir şey bulabilecek misiniz ?
Hadi, “üretmeden çılgınca tüketen bir toplum haline geldik. İşte o yüzden bunlar” diyelim. Ama öyle değil! Tamam, yeteri kadar üretmemenin bedelini çok ağır ödüyoruz zaten. Fakat bu bambaşka bir şey. Yukarıda Almanya örneğini verdim. Adamlar bizim ürettiğimiz bir ürünü neredeyse bizim yarı fiyatımıza alıyor.

“…Cek”lere, “…Cak”lara karnımız tok! Eeee, hadi icraat görelim artık.

İlyas Erbay