Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

KARABÜK BİLDİĞİNİZ GİBİ…

Köşe Yazıları Yayın: 29.09.2021 12:02

Bölgede ve çevresindeki gelişmelere duyarsız kalan Karabük, bunun sıkıntılarını gelecekte mutlaka görecek…

Karabük’ün varlığına neden olan değerleri göz ardı ederek sürdürülen politikalara taviz veren bürokrasi ve siyaset de elbette siyasi sonuçlarını görecek…

Tanıtım için en küçük ayrıntıyı değerlendiren iller, aynı zamanda şehrin sosyo-ekonomisine de yön vermekte…

Karabük’ün varoluş nedeni, geçmişin Türkiye Demir-Çelik Fabrikaları, günümüzün Kardemir’i…

Halka satıyoruz diye başlatılan Türkiye’nin ilk özel özelleştirmesiyle gelişen süreç bugün kayyum yönetimiyle devam etmekte…

Bu yönetim gelecekte mutlaka birilerine devredilecek.

Herhalde geçmiş yönetime devredilmez…

Aslında bu kayyum yönetimini bir geçiş süreci olarak değerlendirebilirsiniz…

Kardemir’in tekrar Karabük hissedarlara dönmesi imkânsız gibi görünüyor…

Filyos limanı bağlantılı olarak, Kardemir’e sahip olmak isteyen sektörün önde gidenleri, zamanı geldiğinde ortaya çıkacaktır…

Entegre tesisi tamamlayan şirketler için de yer değiştirme çalışmaları başlatılmış gibi görünüyor.

Kardemir’e bağlı Karçel’in, Eskipazar Organize Sanayi Bölgesine taşınacağını söylen iktidar, entegre tesisin parçalanma sürecini de başlatmış olacak…

Zaten özelleştirmeyle birlikte faaliyet alanında ve istihdamda önemli daralmalar yaşanmıştı…

Karabük’ün kaybedilen değerlerinin yeniden kazanılması için bir istek ve düşüncenin hasıl olmadığı görülmekte…

Karabükspor 3 Nisan gibi, şehrin değerine değer katacak unsurlardan uzaklaşılması,  Karabük adına önemli kayıplar.

Şehir girişine yapılacak Kardemir kavşağı projesinin ihalesi yapılmasına rağmen, başlanılmaması da Karabük’e getirilecek hizmetlerdeki ilerleyişe güzel örnek olsa gerek…

Zaten Kardemir kavşağı düzenlemesi ile eski valilik binası yerine, yapılacak cami projesinin, alan açısından birbirlerine zarar vereceğinden, Kardemir kavşağı projesi yapılmayacak gibi görünüyor…

Eski valilik binası yerine cami projesi, şehir girişini daraltacağından, yıllardır şikayet konusu olan, şehrin trafik sorununu daha da artıracaktır.

Bugün Karabük tek şehirli bir il merkezi konumundan hala kurtulabilmiş değil.

Önce bu sorunun çözülmesi gerekli…

Karabük turizmi ve üniversiteye katkı sağlayacak Yüksek Hızlı Tren ile Filyos liman bölgesine demir ve kara yolu ağının güçlendirilmesi, siyasetin ilk öncelikleri olmalı…

Karabük’te ne zaman hizmet, siyasetin önüne geçerse, Karabük kaybettiği değerlerine yeniden kavuşabilir…

Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Karları eriyen Sis Dağı misafirlerini ağırlamaya başladı

Dünya Yayın: 30.04.2024 20:24
İhlas Haber Ajansı
Karları eriyen Sis Dağı misafirlerini ağırlamaya başladı

Trabzon’un Şalpazarı ilçesine bağlı Sis Dağı Yaylasında kış aylarında yağan yoğun karın erimesiyle birlikte yayla misafirlerini ağırlamaya başladı. Baharın gelmesiyle eriyen karların ardından yaz mevsimine doğru yayladaki turizm faaliyetlerinin artması bekleniyor.

Trabzon’un Şalpazarı ilçesi ile Giresun’un Eynesil ilçesi sakinleri tarafından yoğun olarak kullanılan ve deniz seviyesinden 2 bin 182 metre yüksekteki Sis Dağı Yaylası üzerindeki kar örtüsünü büyük ölçüde attı. Yayla yoğun yapılaşmayla gündeme gelse de her mevsim farklı bir güzellik ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Trabzon-Giresun sınırında yer alan Sis Dağı yaylası Nisan ayının son günlerinde vatandaşların ilgisini çekmeye başlayarak adeta sezona “Merhaba” dedi. Her yıl Temmuz ayının dördüncü cumartesi günü Sis Dağı Şenlikleri’nin de yapıldığı yayla ziyaretçilerini bekliyor.

41 yıl sonra yeniden Sis Dağı’nda

Yaylada karların erimeye başlaması ile yaylaya çıkan vatandaşlar arasında yer alan Ramazan Akat, 41 yıl sonra Sis Dağı’na çıktığını söyledi. Akat “Daha önce de gelmiştim buraya gençliğimde. 1983 yılında bu bölgeye gelip ilk elektrik trafosunun açılışında bulunmuştum. O günden beri bildiğim ve beğendiğim bir bölge burası. Doğal güzellik çok güzel bir şey, tertemiz hava, güzel tabiat. Herkesin içine bir sıcaklık ve güzellik duygusu aşılıyor. Deniz kenarlarında yanmaktansa bu yaylalarda efil efil esen bir rüzgarın altında yanmak çok daha güzel bence” dedi.

Ankara’dan ilk defa Sis Dağı’na geldiğini ifade eden Emine Akat, “Trabzonluyum ancak Ankara’da yaşıyorum. Buraya ilk defa geldim. Çok beğendim gerçekten ve çok güzel. Anlatılmaz yaşanır derler ya tam olarak öyle işte. İnsan çok duygulanıyor. Şehir merkezinde sıcacık hava var ama buraya geliyorsunuz bu kar, toprak ve suyu görünce çok mutu oldum. Kesinlikle bir daha gelmek isterim. Zaten çocuklarım da artık bu tarafa taşınmayı düşünüyorlar. Ben son zamanlarda Karadeniz belgeselleri izliyorum. Herkesi buraya gelmeye davet ediyorum. Bu tarihlerde bu karı burada görmek çok güzel” diye konuştu.

Sahilden 40 dakikada Sis Dağı’na çıkabilirsiniz

Vakfıkebir’den geldiğini belirten Yavuz Cömert ise “Çocuklarla birlikte geldik, onları böyle dağlara ’Çıkaralım’ dedik. Tepelerde parça parça kar olsa da artık onlar da 5-10 gün içinde erir. Bu vakitten sonra burası Trabzonluların, Giresunluların bir numaralı yeri. Burası olsun, tepe tarafının olsun her hafta sonu ziyaretçileri oluyor. Sis Dağı 2 bin 182 rakımlı bir yayla. Bu civarın en yüksek dağı. Burada hafta içi, hafta sonu, özellikle yaz aylarında çayınızı içecek, mangalınızı yapacak yer bulamıyorsunuz. Gelecek olanlar sahilden yaklaşık 40 dakikada buraya gelebilir ve yayla havasını alabilirler. Günübirlik çok rahat gelinip gidilebilecek bir yer” ifadelerini kullandı.