Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
27 Ocak, 2024 14:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

7 bin kişinin mağdur olduğu site sakinleri suç duyurusunda bulundu

Site sakinleri ’nitelikli dolandırıcılık’ iddiasıyla Sinpaş GYO Bursa Modern sitesi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Bursa’da bin 466 konutun olduğu ve yaklaşık 7 bin kişinin yaşadığı Sinpaş GYO Bursa Modern sitesinin ortak kullanım alanlarının kamusal alan olduğunun ortaya çıkmasının ardından site duvarları belediye ekiplerince yıkıldı. Sitenin park, oyun alanı ve bahçesinin kamusal alan olduğu ve bu nedenle siteyi çevreleyen duvarların bir kısmının yıkımı için gelen ekiplere site sakinleri tepki gösterdi. Gelen iş makinelerinin önüne geçip üstüne çıkarak yıkımı engellemeye çalışan vatandaşlar yıkımı durdurdu. Site yönetimi ve belediye yöneticilerinin istişareleri doğrultusunda yıkım ertelense de 10 gün sonra duvarlar yıkıldı. Site duvarlarının yıkılmasıyla ortada kaldıklarını belirten Site sakinlerinden Serbülent Seçilmiş, "2007 yılından geçen seneye kadar huzur ve sükunet içerisinde yaşanan bir yerdi. Geçen sene belediye mahkeme kararı ile duvarlarımızı yıktı. Buna sebep olan müteahhit firmanın yapmış olduğu desteksiz anlaşmalardı. Sitenin etrafını saran duvarlar içerisinde huzurlu bir şekilde yaşarken duvarlarımızın yıkılmasıyla ortada kaldık. Bu konuda mağduruz ve mağduriyetimizi anlatmak üzere müteahhit firma ile 6 ay süren görüşmemiz oldu. Ancak müteahhit firma bu 6 ay içerisinde bizi de oyaladı. Biz buradan evlerimizi alırken lüks marka araçlar ile gezdirdiler. Burada size "bir daire sahibi değil yaşam alanı satıyoruz" dediler. Geldiğimiz noktada burası bizim için yaşam alanı olmaktan çıkmış durumda. Bize satış yaparken kataloglarda etrafı çevrili "Bursa’nın en güzel projesi hatta Türkiye’nin ödüllü inşaat projesi" diye sattılar. Biz kendimizi dolandırılmış hissediyoruz" dedi. Duvarlarının yıkılmasıyla yabancıların siteye girdiği hırsızlık ve taciz olaylarının meydana geldiğini iddia eden Neşe Günay, "Biz Sinpaş Bursa Modern Sitesi sakinleriyiz. Kendimize ait olan bahçenin kamuya ait olduğunu öğrendik. Daha sonra görevliler gelerek bahçe duvarını yıktı. Sitemiz açık bir hale geldi. Dışarıdan yabancılar girmeye başladı. Hırsızlık, taciz gibi olaylar meydana geldi. Biz bu durumdan dolayı mağduruz. Biz dairelerimizi site içerisinde aldık. Yaşadığımız mağduriyetin bir an önce düzeltilmesini istiyoruz" dedi. Adliye önünde toplanan mağdurlar site yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundular.
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
16 Aralık, 2025 10:18 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

EMEKLİYİ ÖLMEDEN MEZARA KOYDULAR !

Anayasamıza göre, Türkiye Cumhuriyeti bir sosyal devlettir. Sosyal devlet; vatandaşların refah durumunu gözeten, halkına asgari bir yaşam düzeyi sağlamakla görevli devlet olarak tanımlanır.

Sosyal devlet, anayasamızın 2. ve 60'ıncı maddelerinde de tanımlanmıştır. Sosyal hukuk devleti güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani, sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Ülkelerin sosyal devlet olabilmesi için bazı özelliklerinin bulunması gerekir. Sosyal devlette fırsat eşitliği ön plandadır. Ayrıca sosyal devlette halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartları sunulur.

Peki, halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartlarının sağlanması konusunda ne durumdayız? Ücretlere baktığımızda, eşit gelir dağılımından söz edebilir miyiz? Gelir dağılımı adaletsizliğinde dünya sıralamasında liderliğe oynuyoruz!

Çalışanlarla emekliler arasındaki ücret dengesizliği emekliler aleyhine giderek büyüyor. Emekli maaşları TÜRK-İŞ'in her ay açıkladığı açlık sınırı rakamlarının neredeyse yarısına düştü. Önümüzdeki ay 6 aylık enflasyon rakamlarına göre emekli maaşlarına yapılacak olan zam yüzde 11-12 civarında olacak. Bu durumda, en düşük emekli aylığı 19 bin liraya bile ulaşamayacak. Kasım ayı açlık sınırı rakamı 30 bin lira . Aralık ayında ve devam eden aylarda bu rakam daha da artacak. Emekli maaşlarının açlık sınırı rakamlarının yakalaması mümkün görülmüyor. Aynı durum asgari ücret alanlar için de geçerli. Bu rakamlarla kirasını bile ödeyemeyen milyonlarca insan ne yiyecek ne içecek?

blank

Böyle bir adaletsizlik, böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Nerede kaldı sosyal devlet, nerede adalet, hakkaniyet? Emekli de bu ülkenin vatandaşı. Emekliler lütuf beklemiyor. Çalışırken ödedikleri primlerin karşılığını hakkıyla almak istiyorlar.
Sosyal Güvenlik Sistemi çökmüştür. Prim ödeme gün sayısının, ödenen primin rakamsal miktarının hiç bir önemi kalmadı. 3600 gün prim ödeyenle 9000 gün prim ödeyen arasında bir fark kalmadı. Sistem oynana oynana bu duruma geldi.
Hakkaniyet, adalet yerle yeksan oldu.
2016 yılında asgari ücretten % 66 daha fazla maaş alan bir emekli buğün asgari ücretin yüzde 24 altına düştü.
Bu tablo böyle devam ederse, emekli kuru ekmeğe bile muhtaç kalacak.
Tuzu kurular! ükeyi yöneten muhteremler! Hiç mi vicdanınız sızlamıyor.? Nasıl uyku uyuyorsunuz?

Çocuk okutan, kirada oturan emekliler var. Bu insanlar açlık sınırının yarısına düşmüş maaşlarla ayakta kalabilir mi? Yazının başlığı bazılarına abartılı gelmiş olabilir. Fakat acı gerçek budur. EMEKLİ ÖLMEDEN MEZARA KONMUŞTUR!

Tablonun ressamı gelmiş geçmiş tüm hükümetlerdir! Son 23 yılda ise, bu tablo tamamlandı, verniklendi ve çerçevelendi. Oy uğruna izlenen popülist icraatlar, istihdam yaratamayan, üretmek yerine ithal etmeyi öncelikleyen politikalar, israf ve şatafat ülkeyi bu duruma getirmiştir.

Mutlu azınlığa en kalbi duygularımla…

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.