Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Ekim, 2024 12:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

674 yıllık İmera Manastırı’nda sonbaharın sessiz güzelliği

Gümüşhane’nin tarihi ve kültürel hazinelerinden birisi olan 674 yıllık İmera Manastırı ve çevresi sonbaharın gelişiyle birlikte göz alıcı bir manzaraya ev sahipliği yapıyor.
Yüzlerce yıllık taş duvarları ve eşsiz mimarisiyle dikkat çeken manastır, sonbahar mevsiminde doğanın sunduğu renk cümbüşüyle ziyaretçileri kendine çekiyor. Manastır ve etrafındaki ormanlık alanın sarı, turuncu ve kırmızının tonlarıyla bezenirken fotoğrafçılardan doğaseverlere kadar pek çok kişiyi ağırlıyor. Kent merkezinde 38 kilometre uzaklıkta bulunan manastır, tarihi dokusuyla olduğu kadar etrafındaki doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Yüzlerce yıllık tarihi dokusuyla dikkat çeken ve sonbaharın eşsiz atmosferini yansıtan İmera Manastırı, sakinliği ve huzur veren görüntüsüyle bu tarihlerde mevsimin en güzel anlarını yakalamak isteyen fotoğraf tutkunları ve gezginler için popüler bir durak haline geldi.
Sonbaharın renk cümbüşüyle farklı bir atmosfere bürünen İmera Manastırı, sessizliği ve huzuruyla şehirden uzaklaşmak isteyenlere doğayla iç içe bir deneyim sunuyor.

“Doğanın renk cümbüşü halinde olduğu bir zamanın içindeyiz”
Ailesiyle birlikte İmera Manastırının bulunduğu hakim zirveden eşsiz manzarayı izlemek için bölgeye giden Gümüşhane Üniversitesi Araştırma Görevlisi Alperen Gençosmanoğlu, “Uzun zamandır Gümüşhane’de yaşıyoruz. Yıllardır Gümüşhane’nin farklı yerlerini keşfediyoruz, geziyoruz. Gümüşhane gerçekten sayısız doğal güzelliğe sahip., Bir yandan da pek çok kiliseyi, tarihi yapıyı barındıran bir şehir. İmera Manastırı tarihi 14. yüzyıla dayanan ve 19. yüzyılda tekrardan bu restore edilerek bugün ayakta olan bir yapı. Çok güzel bir günde bugün buradayız. Ekim ayındayız. Güneşli bir gün. Doğanın renk cümbüşü halinde olduğu bir zamanın içindeyiz. Şu an dağlara baktığımızda sarı, yeşil, kırmızı renkleri bir arada görebiliyoruz. Bu açıdan gerçekten sonbaharda Gümüşhane’nin gezilecek çok farklı yerleri olduğunu gördük, görüyoruz. Yazdan kalma bir günün içindeyiz. Çok hoş bir vakit geçiyoruz. Bir yandan da kuşburnu mevsimi ve kuşburnu, alıç bunları da doğada bulabiliyoruz, toplayabiliyoruz ve tatma imkanımız oluyor. Bu yüzden bugün burada olmaktan çok mutluyuz” dedi.

“Daha önce gelmiştim ama sonbaharı ayında daha bir güzel oldu buralar”
Ziyaretçilerden Şener Odabaş ise “Doğa ve tarihin iç içe olduğu bir mekan burası. Yaban kavaklarının renk değişimi bizi çok etkiledi. Renk cümbüşüyle karşı karşıyayız. Doğa severlerin ve tarih severlerin buraları gelip görmelerini isterim. Çok güzel bir mekan. Daha önce gelmiştim ama sonbaharı ayında daha bir güzel oldu buralar. Yeşilin, sarının değişik renk tonları var. Bu da insanları büyülüyor. Beni de açıkçası çok etkiledi bu doğa. İmera Manastırı da bütün güzelliğiyle karşımızda. Çok hoşuma gitti. Bütün herkesin buraları gelip görmelerini isterim” diye konuştu.
Türkiye’de en fazla tescilli kiliseye sahip 3 şehirden birisi olan Gümüşhane’nin tarihi ve kültürel hazinelerinden birisi olan İmera Manastırı, Merkeze bağlı Olucak Köyü sınırlarında yer alıyor ve yazılı kaynaklara göre 1350 yılında gotik tarzda inşa edildi. Hristiyan Ortodoks inancının özelliklerini taşıyan ve mimari özellikleriyle dikkat çeken 674 yıllık İmera Manastırı, gotik mimariyle yeryüzü aydınlatma tekniği kullanılarak yapılmasının yanında bölgede mimari ve teknik açıdan en değerli ve en korunaklı manastırlardan birisi olma özelliği taşıyor.

blank
Berkay Doğan tarafından
09 Nisan, 2025 17:17 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Türkiye Sözleşmesi İmzalandı

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) ile Özçelik-İş Sendikası arasında yürütülen 17. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde taraflar, anlaşmayı şirketin Genel Müdürlük binasında düzenlenen törenle resmiyete döktü.

Özçelik-İş Sendikası ile KARDEMİR arasında sona eren 17. Dönem Toplu İş Sözleşmesi imzaları Şirketin Genel Müdürlük salonunda düzenlenen törenle atıldı. İmza töreninde konuşan KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, sürecin zorlu geçtiğini ancak her iki tarafın da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını belirtti. Demir, "Sektörün durumu malum, Karabük ağır sanayinin kalbi. KARDEMİR, Türkiye’nin ilk ağır sanayi tesislerinden biri. Burası bir işçi şehri ve eğer Kardemir daha güçlü bir şekilde yarınlara yürüyecekse, bunun lokomotifi çalışanlarımızdır" dedi.
Çalışan memnuniyetinin şirket başarısı için vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken Demir yaptığı konuşmada, "Çalışanının memnun olmadığı, işvereniyle el ele, omuz omuza, kol kola olmadığı bir Kardemir'in bir yere gidebileceğine inanmıyoruz. Hiç bir zaman için işçinin kesesinden, cebinden keserek tasarruf edilebileceğine, şirketin kalkınabileceğine inanmış bir kültürümüz yok bizim inancımız şudur Şeyh Edebali'nin söylediği "İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın" düsturunu benzeri burada da çalışanını yaşat ki, çalışanını memnun et ki ondan memnun olman için onu memnun etmen lazım. İnşallah bu adımımızın sonrasında ve şuna yürekten inanıyorum sayın başkan ve sendika yöneticilerimiz, çalışanlarla, temsilcilerimizle mutabakat içindeyiz bundan sonra atacağımız her adımda ileriye doğru tesisimizin iyileştirilmesi, fabrikamızın iyileştirilmesi, veriminin artırılması, düzenlenmesi, Kardemir'in daha karlı, daha verimli, daha atak yarınlara doğru çok daha güvenli adımlarla yürüyen bir şirket olmasının temelini İnşallah attık diyoruz bu temelde çalışan arkadaşlarımızın var güçleriyle şirketi daha ileriye taşımak, daha karlı hale getirmek için elinden gelen her türlü fedakarlığı beraberce yapacağına inancımız tamdır. Bu anlayış içinde toplu iş sözleşmesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu bağlam içinde bütün kem gözlere, kem sözlere, dışarıdan gazel okuyanlara inat bizler bu adımın ülkemiz için, Kardemir için, Karabük için ne kadar hayırlı olduğunu el ele ispat edeceğiz bu azim ve kararlılık içindeyiz, bu adımı atarken de yöneticilerimiz ve bizler yapabileceğimiz maksimum, azami fedakarlığı yapmakla ilgili her türlü tedbiri, çalışmayı yaptık ve burada da içimiz ferah, çünkü biz çalışanımızın memnun olduğunu düşündüğümüz bizimde içimizi ferahlatan bir sözleşme yaptığımıza inanıyoruz. İnşallah hayırlara vesile olur, emeği tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi.
DEĞİRMENCİ: “KARDEMİR VE EMEKÇİSİ BİR BÜTÜNDÜR, AYRI DÜŞÜNEMEYİZ”
Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci da yaptığı konuşmada, Özçelik-İş Sendikası, Kardemir ve emekçilerinin bir bütün ve bir aile olduğunu belirterek, "Bu anlayışla toplu sözleşme masasına oturduk, bu anlayışla müzakerelerimizi yapıp el sıkışarak ayrıldık. 40 yıla yakın sendikacılık hayatımın en kolay toplu iş sözleşmesini imzalama şerefini, onurunu bana ve yönetimime yaşatan Yönetim Kurulu Başkanıma ve Yardımcılarına, Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür ederim.
Geçmişte de kamil bey döneminde de kıdem zammı adı altında yeni bir maddeyi bize hediye ettiği gün yaptığımız mitingde Kamil Baba diye bağıran Kardemir işçisinin neler söyleyeceğini merak ediyorum. Biz Kardemirsiz, Kardemir de bizsiz olamaz, Karabük bizsiz, biz Karabüksüz olamayız, biz burada bir aileyiz, burada doğdur, Türkiye'de büyüdük. Büyümemizin ana faktörü Kardemir ve Kardemir emekçileridir. Dolayısıyla biz Kardemir'e gözümüz gibi bakan bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz. Geçmiş dönemde yaptığımız toplu sözleşmelerde işçi arkadaşlarımızdan, üyelerimden isteğimiz vardı bu ücret artışını verimlilikle, üretim artışıyla telafi etme sözünü almıştım ve bu toplu sözleşmenin Kardemir'e maliyetinin olduğunun farkındayız bunu gidermek için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Allah Kardemir'e zeval vermesin. Ola ki başına bir iş gelir, bir sıkıntıya düşerse ben ve üyelerim burada ücretsiz çalışmaya hazırız. Bunu da laf olsun diye söylemiyorum. Geçmişte yaptığımız fedakarlığı herkes bilir başımız derde düştüğü zaman da bir ailenin evladı gibi ferdi gibi üzerimize düşen fedakarlığı yapmak için canla başla yönetimin yanında oluruz. ben bu fedakarlıkları için Yönetiminden Genel Müdürüne katkılarından dolayı her birine üyelerim adına, sendikam adına Karabüklüler adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu toplu sözleşmede yaptığınız fedakarlıkta gözünüz arkada kalmasın. Belki 2024 yılında çeşitli sebeplerle zarar etmiş olabilirsiniz ama 2025 yılında iç ve dış pazarda üretebileceğiniz siparişlerin daha fazlasını üretmek için çalışma arkadaşlarım ve üyelerim emrinizde olmaya devam edeceğiz ve utandıracağımız öyle çok kişi var ki söylenen sözleri yerin yedi kat dibine sokacak öyle bir heyecanımız var ki İnşallah sizlere mahcup olmayacağız. Toplu sözleşmemiş hayırlara vesile olsun, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum"
dedi.
Yapılan konuşmaların ardından 17. Dönem toplu sözleşmesi imza altına alındı.
İmza töreni sonrası Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, Genel Merkez Yöneticileri, Şube Yöneticileri, Baştemsilcilikte işçilerle bir araya geldi. Genel Başkan Yunus Değirmenci ve Yöneticileri burada işçiler tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı.
Özçelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Kenan Yılmaz yaptığı konuşmada, toplu sözleşmenin imzalanmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, işçilere yapılan toplu sözleşmenin analarının ak sütü gibi helal olması temennisinde bulundu. karabük şubesi olarak aldıkları kararı da açıklayan Yılmaz, "Bugün itibariyle yiğidin hakkını veriyoruz. tarihi bir toplu sözleşmeye imza atan Genel Başkanımı için ismi Merkez Baştemsilcilik olan temsilciliğimiz ismini bugün itibariyle Yunus Değirmenci Baştemsilciliği olarak değiştiriyoruz hayırlı olsun" dedi.
Genel Başkan Yunus Değirmenci de yaptığı konuşmada, toplu sözleşme süreci ile ilgili konuşarak, işçilere kendilerine gösterdikleri yakın ilgiden dolayı teşekkür etti.

VİDEO İÇİN TIKLAYIN - 1

VİDEO İÇİN TIKLAYIN - 2

blank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.