Karabük Postası tarafından
24 Ağustos, 2015 13:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

3 Türk Belgeselden Biri “TURAB”

Karabük Üniversitesi, Safranbolu Meslek Yüksekokulu, Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümü hocaları, Öğr. Gör. Musa Ak'ın ve Öğr.Gör.Hasan Basri Özdemir'in yönetmenliğini yaptığı, Öğr. Gör. Bedirhan Karakurluk'un kurgusunu üstlendiği, Kırşehir’in Kaman ilçesinde yaşayan abdalların hayatlarını ve abdallık kültürünün son temsilcilerini konu alan "TURAB" adlı belgesel film, Bozcaada International Festival of Ecological Documentary (Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali)’inde finalde yarışacak olan 3 Türk belgeselden birisi olmaya hak kazandı. "TURAB" adlı belgesel film, Fransa, Japonya, Almanya, İsveç, İtalya, Meksika, Şili, Kanada, Avusturya, Güney Kore, Myanmar ve Kamboçya olmak üzere, 40 ülkeden 180’in üzerinde belgesel filmin başvurduğu ve 17 filmin finale kaldığı Bozcaada International Festival of Ecological Documentary (Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali)’inde finalde yarışacak olan 3 Türk belgeselden birisi olmaya hak kazanarak, üniversitemizi gururlandırdı. Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali 22-25 Ekim 2015 tarihleri arasında Ege’nin güzel adası Bozcaada’da gerçekleşecek. Uluslararası bir festivalde finale kalmanın kolay bir iş olmadığını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Refik Polat; “Uluslararası bir festivalde hocalarımızın filminin finale kalan 17 belgesel arasında ve 3 Türk Belgeselden bir olması Üniversitemiz adına gurur vericidir. Hocalarımız iyi çalışmalar yapmaktadır. Üniversitemiz adına her geçen gün kaliteyi daha da artırdığımızın da bir göstergesidir. Hocalarımızı ve ekibini bu önemli başarıdan dolayı tebrik eder, Finalde başarılar diliyorum” dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
24 Kasım, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Dere yataklarına mesken atık ve moloz dökülüyor

Zonguldak’ın Alaplı ilçesine bağlı Gümeli ile Geçmiş altı mevkileri ortasındaki dere yatakları, etraf kirliliğine sahne oluyor. Çam ve meşe ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanın doğal hoşluğu, denetimsiz formda dökülen binlerce ton mesken atığı ve moloz nedeniyle her geçen gün tahrip ediliyor.
Gümeli-Geçmiş altı deresi boyunca inşaat hafriyatlarının gelişi hoş boşaltıldığı tez edilirken, bu durum hem vatandaşların hem de çevrecilerin büyük reaksiyonunu çekti. Geçmişaltı’nda yaşayan Hüseyin Kumuz, dere yatağının muhafaza alanı statüsünde olduğunu hatırlatarak sert sözlerle reaksiyon gösterdi:
"Bu alanın şahıslara yahut firmalara bu formda kullanım hakkını kim veriyor, bilmiyoruz. Dere yataklarına yığılan bu molozlar bilhassa yağışlı havalarda dereye akıyor, birikmelere ve ilerleyen süreçte taşkınlara sebep oluyor. Buna göz yumulması kabul edilemez."
Kumuz, yetkililerin kontrol zafiyetine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Türkiye’nin hiçbir yerinde dere ve çay yataklarına mesken atığı ve moloz dökülmez. Valilik ve ilgili kamu kurumları kontrollerini artırmalı, cezalar yükseltilmeli. Şayet caydırıcı yaptırımlar uygulanmazsa bunu yapanlar moloz döküm alanlarına gitmeyip atıklarını buraya taşımaya devam eder. Üstelik akşam saatlerinden sonra hiçbir yetkiliye ulaşamıyoruz."
Vatandaşlar, bölgenin süratle yok olmasına neden olan bu kirliliğin bir an evvel durdurulmasını ve sorumlular hakkında süreç yapılmasını istedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin