Karabük Postası tarafından
07 Temmuz, 2023 11:24 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

24 yaşındaki anne için bütün hastane seferber oldu

TRABZON (İHA) - Trabzon'da doğumdan 35 gün sonra kanama nedeniyle kaldırıldığı hastanede entübe edilen genç kadın 30 kişilik ekibin başarılı operasyonu ile tekrar sağlığına kavuştu. Trabzon'un Akçaabat ilçesinde yaşayan Fatmanur Öztürk (24), 35 gün önce 2. çocuğunu dünyaya getirdi. Normal doğum sonrası bebeğini alarak evine giden genç kadın 35 gün sonra kanama nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Gece saatlerinde ameliyat kararı alınan hasta için toplanan yaklaşık 30 kişilik ekip entübe edilen 2 çocuk annesi Fatmanur'u kurtararak tekrar sağlığına kavuşturdu. Tıp literatüründe çok az sayıda gerçekleşen vaka nedeniyle doktorlar hem şaşırdı, hem de hastayı kurtarmanın sevincini yaşadı. Trabzon'un Akçaabat ilçesinde yaşayan Fatmanur Öztürk (24), 35 gün önce ikinci çocuğunu normal doğum ile dünyaya getirdi. Başarılı gerçekleşen doğumun ardından taburcu edilerek evine gönderilen genç kadın doğumdan 35 gün sonra kanama yaşadı. 112 Acil Çağrı Merkezi'ne durumun bildirilmesinin ardından Fatmanur Öztürk, ambulans ile Kanuni Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Numune Kampüsü Acil Servisine kaldırıldı. Gece saatlerinde geldiği hastanede durumunun kötü olması ve entübe edilmesi nedeniyle ameliyat kararı verilen genç kadın için Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği ekibi acil toplanma kararı aldı. Prof. Dr. Yeşim Bayoğlu Tekin, Doç. Dr. Recep Erin, Op. Dr. Ömür Erden, Op. Dr. Duygu Doğdu Topaloğlu, Uzm. Dr. Sevim Eltemiz, Uzm. Dr. Özkan Orhan, Uzm. Dr. Esra Şenkal, Üroloji Uzmanı Ali Ertan Okatan, 4 kadın doğum uzmanı, 3 anestezi uzmanı ve hemşirelerden oluşan yaklaşık 30 kişilik ekip başarılı bir operasyona imza attı. Tıp literatüründe çok az sayıda görülen vaka ile ilgili doktorlar bir yandan şaşkınlıklarını gizlemezken diğer yandan hastayı sağlığına kavuşturmanın mutluluğunu yaşadı. Doğumdan 35 gün sonra evdeyken kanamasının olduğunu belirten Fatmanur Öztürk, “Ambulans ile acil servise geldim. Doktorlar beni acil ameliyata aldılar. Şuanda çok şükür iyiyim. Doktorlarımızın ve hemşerilerimiz hepsinden Allah razı olsun. Beni hiçbir yerde yalnız bırakmadılar. Ne zaman arasam Duygu ablaya ulaşabildim” dedi. Fatmanur Öztürk'ün annesi Zeynep Öztürk ise, kızının çok korktuğunu dile getirerek, “İkindi vaktinde kızımla konuştum durumu iyiydi. Sonra gece saatlerinde diğer kızım aradı. Kızımın ameliyata alındığı söyledi. Hastaneye geldiğimizde kızımın ambulansa konuluşunu gördüm. Çok kötü şeyler hissettim. Çok şükür şimdi yanımızda. Allah razı olsun doktorlarımız çok ilgilendi. Doktorların çabasıyla bu zamana geldik. Bize çok yardımcı oldular. Hastanede duyan gelip ziyaret ediyor. Bize de moral oluyor. Kızım çok korkuyor. Evine gitmek istemiyor. Tekrar aynısı olacak zannediyor. Ama evde iki yavrusu var” şeklinde konuştu. “Canla, başla bütün ekip elinden gelenin fazlasını yaptı” Hastanede nöbetçi olan ve Fatmanur Öztürk'e ilk müdahaleyi yapan Op. Dr. Duygu Doğdu Topaloğlu da, duygusal olarak etkilendiklerini kaydederek hastanın durumunun iyi olduğunu söyledi. Topaloğlu, “O gün nöbetçiydik. Hasta 112 ambulansı ile acil servisimize başvurdu. Acil servisimizde hızlıca değerlendirip hastanın genel durumunun kötü olduğunu görünce hemen ameliyat kararı verdik. Hasta 35 gün önce normal doğum yapmış. 35. gün sonrasında hasta kanama şikayeti ile 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arıyor. Bizim bu gibi durumlarda hastanemizde ekibimiz var. Hemen ekibimiz toplanıyor. Çok hızlı bir şekilde ekibi topladık. Müdahalemizi yaptık. Hastamız şuan çok iyi durumda. Çok sık gördüğümüz bir olay değil. Nadir görülen bir olay. 40 gün hasta hep bizimdir. Halk arasında bilinen lohusalıkta hasta bizimdir. Bu tür durumlar literatürde vardır. Ama çok sık başımıza gelmiyor. Hastamız 24 yaşında. O bizi duygusal olarak etkiledi. Evde 30 günlük bebeği var. Bu boyutlarını düşününce tabi ki duygusal olarak çok zorlayıcı. Canla, başla bütün ekip elinden gelenin fazlasını yaptı. Sonuç çok güzel oldu. Hastamız şimdi çok mutlu. Taburcu etmedik. Tedavisi devam ediyor. Genel durumu çok iyi. Hastamıza doğum günü pastası kestik. Ölümden dönmüş hastalar sonrasında panik bozukluk yaşıyor. Biz profesyonel olarak yanındayız” diye konuştu. “Ölümden döndürülmesi bizi çok mutlu etti” Doç. Dr. Recep Erin ise, herkesin canla başla çalıştığını kaydederek, “Anne ölüm oranı Türkiye'de 100 binde yüzde 12 ile 15 arasında değişiyor. Bu vakalar çok nadir görülür. Literatürde yazılacak bir vaka. Muhtemelen biz bunu yazacağız. Doğum sonrası 35. günde gerçekleşmez genelde ilk 24 saatte kanama gerçekleşir. Hastalar ya ölümle sonuçlanır ya da kurtulur. Ama 35. günde ölümden döndürülmesi bizi çok mutlu etti. Tüm hastane ve ekip, acil servisinden kan bankasına herkes canla, başla çalıştı. En az 30 kişilik bir ekip vardı. Normalde 1-2 nöbetçi varken hepimiz bir anda 5-10 kişiye çıktık. Bütün ekibi canla başla çalıştığı ve bir annenin hayatını kurtardığı için kutluyorum. Hastanemize bu imkanları sağlayan yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Çünkü her imkanımız var. Yaklaşık 15 yıldır bu işteyim, uzmanım hiç görmedim. Benim hocamda bir kez ben gördüm dedi. Vakayı ona anlattım çok şaşırdı” ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Haber Merkezi tarafından
30 Temmuz, 2025 13:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Uzun: “Keçi Yasaktı, Yangın Serbest Oldu!”

Anahtar Parti Karabük İl Başkanı Sebahattin Uzun’dan orman yangınları ve kırsal üretim politikalarına sert eleştiri geldi. Uzun, “Keçileri yasakladınız, ormanlar yalnız kaldı; şimdi çare arıyorsunuz!” dedi.

“KEÇİLER ORMANLARIN DÜŞMANI DEĞİL, BAHÇIVANIDIR!”

Anahtar Parti Karabük İl Başkanı Sebahattin Uzun Türkiye’de sıklaşan orman yangınları üzerinden geçmişte yapılan yanlış doğa politikalarını hedef aldı. Uzun; “Keçiler ormanların düşmanı değil, binlerce yıldır onun doğal bahçıvanıdır. Bu gerçeği inkar edenler hem doğaya hem de köylüye büyük bir haksızlık etti” dedi.

“KEÇİ VARSA ORMAN NEFES ALIR”

İl Başkanı Uzun “keçilerin orman ekosistemi içindeki rolünü şöyle özetledi:

"Orman tabanındaki dalları ve kuru otları temizleyerek yangın yayılımını yavaşlatır.

Aşırı sık orman yapısını açarak hava ve ışık dolaşımını artırır, yeni bitkilerin yeşermesine fırsat verir.

Eğimli alanlarda açtığı patikalar ve yaptığı teraslama etkisiyle erozyonu önler.

 Doğal beslenmeleri sayesinde çevreye zarar vermez, üretim maliyetlerini düşürür.”

“2025 VERİLERİ KONUŞUYOR: 41.458 HEKTAR YANGINLA BOĞUŞUYORUZ”

İl Başkanı Uzun, Türkiye’nin bu yılki yangın bilançosunu rakamlarla açıkladı:

"2025’te Türkiye’de 41.458 hektar alan yangından zarar gördü

 Bunun yanında 80.000+ hektar yangın riski altında

Son haftalarda 13 kişi hayatını kaybetti, 377 yapı zarar gördü, 235 bina yandı.

Yaklaşık 50.000 kişi tahliye edildi, yangınla mücadelede 2.300 itfaiyeci görev aldı.

Sonuçta ormanı doğanın içinden değil, bakanlık koridorlarından yönetirseniz bu olur."

İl Başkanı Uzun, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Ormanla birlikte yaşayan keçi ve köylüyü dışlayamazsınız. Onlar ormanın düşmanı değil, bekçisidir. Anahtar Parti olarak biz, orman politikalarını yeniden doğayla uyumlu hâle getireceğiz. Kırsalda üretimi teşvik edecek, keçiciliği destekleyecek ve bu ülkenin doğal bilgeliğini geri getireceğiz.

Keçileri günah keçisi ilan edenler şimdi orman yangınlarına çare arıyor. Ama o çare hâlâ dağda geziyor: adı keçi!”

Bizi sosyal medyadan takip edin