blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
26 Ağustos, 2024 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

2. Uluslararası Kurtuluş Yolu Bisiklet Turnuvası’na 18 ülkeden 115 sporcu katılacak

Geçen yıl ulusal çapta yapılan "Kurtuluş Yolu Bisiklet Turnuvası", bu yıl 18 farklı ülkeden 115 profesyonel sporcunun katılımıyla uluslararası boyutta yarışlara sahne olacak. Samsun’da Kurtuluş Yolu’ndan start alacak yarışlar, Amasya, Çorum, Çankırı ve Ankara’da kurucu meclis önünde son bulacak.
Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Bisiklet Federasyonu ve SAMKON iş birliği ile düzenlenen ve 30 Ağustos-2 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleşecek olan 2. Uluslararası Kurtuluş Yolu Bisiklet Turu (Tour of Route Salvation) etkinliğinin tanıtım toplantısı Samsun Büyükşehir Belediyesi Ömer Halisdemir Toplantı Salonu’nda yapıldı.
30 Ağustos’ta Samsun’un İlkadım ilçesindeki Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı Tütün İskelesi’nden başlayacak yolculuğun ve yine ikincisi gerçekleşecek çocuk bisiklet yarışının tanıtım toplantısı saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından ilk olarak geçen yıl yapılan etkilerin gösterimi ile başladı. Daha sonra Karizma Extrem Show bisikletçileri tarafından gösteri düzenlendi. Gösterinin ardından protokol konuşmalarına geçildi.

Vali Tavlı: “30 Ağustos Zaferi, 953 yıl önce Anadolu’nun kapısı açılarak bize bahşedildi”
Zaferin başlangıcı olarak 953 yıl önceki Malazgirt Zaferi’ni işaret eden Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Geçtiğimiz yıl hep birlikte birincisini Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Kurtuluş Yolu Bisiklet Turu’nun bu yılki lansmanında da hep birlikte bir arada olmanın gururunu ve sevincini yaşıyoruz. Zaferin başlangıcı Malazgirt Zaferimizin 953. yıl dönümünü kutlayarak başlamak istiyorum. 30 Ağustos Zaferi, 953 yıl önce Anadolu’nun kapısı açılarak bize bahşedildi. Huzurlarınızda aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Bisiklet turu, gençlerimiz arasında Milli Mücadele, Çanakkale ruhu, Kuva-i Milliye ruhunun da yaşatılması ve bu konuda farkındalığın arttırılmasına da vesile olmuştur” dedi.

“Bisiklet turu, tarihi, doğal ve kültürel zenginliklerin tanıtımına büyük katkıda bulunuyor”
Turun, manevi duyguların yanı sıra şehirler için önemli bir tanıtım aracı olduğuna da değinen Vali Tavlı, “Bisiklet turu aynı zamanda Samsun’umuzun tarihi, doğal ve kültürel zenginliklerinin tanıtımına da büyük katkıda bulunmuştur. Bu yıl ikincisini yine geçtiğimiz yıl olduğu gibi ’İlk Günkü Ruhla Türkiye’nin Yeni Yüzyılına’ mottosuyla yerli ve yabancı 120 sporcunun katılımıyla düzenlenecek olan ve başlangıcını 30 Ağustos’ta Kurtuluş Yolu’nda vereceğimiz bisiklet turumuz, Samsun’dan sonra bu sefer de Amasya, Çorum, Çankırı rotasını takip ederek 2 Eylül’de Ankara’da 1. Meclis binasında sona erecek. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ilk adımını attığı Kurtuluş Yolu’ndan Cumhuriyet’e giden güzergahta, 4 gün boyunca pedal çevirecek olan sporcularımızın bu kıyasıya mücadelesi aynı zamanda birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin de pekişmesine katkıda bulunacak, oluşturulan farkındalık, Milli Mücadele ruhunun genç nesillerimizin tarafından da daha iyi şekilde anlaşılmasına ve yaşatılmasına katkıda bulunacaktır. 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkusuyla birlikte, ‘Zafere Süren Çocuklar’ mottosuyla, 3-12 yaş aralığındaki çocuklarımızın katılımıyla da 2. Uluslararası Kurtuluş Yolu Bisiklet Turu Çocuk Etabı da Samsun’umuzda gerçekleştirilecek. Sevgi Parkı’ndan başlayacak bu etap Kurtuluş Yolu’nda son bulacak ve burada oluşturulacak festival alanında sevgili çocuklarımız, gençlerimiz gün boyu devam edecek birbirinden farklı etkinliklerle de zaferin coşkusunu doyasıya yaşayacaklar” diye konuştu.

Halit Doğan: “Samsun için çok önemli bir etkinlik”
Etkinliğin Samsun’un daha da tanıtılması açısından önemli olduğunu ifade eden Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Çok önemli sponsorlarımız var. Sponsorlarımızın Samsun’un marka değerini daha da yukarıya çıkartmaları amacıyla vermiş oldukları desteklerden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Kurtuluş Yolu, Samsun için çok önemli. Samsun, 1919’un marka şehri, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtuluş meşalesini başlattığı bir şehir. Anadolu’nun kurtuluş meşalesine katkısını sağlamak amacıyla ilk fitilin ateşlendiği şehir. Dolayısıyla da Samsun’dan bu etkinliğin başlıyor olması ve kurucu meclise Ankara’ya bu bayrağın ulaştırılacak olması Samsun’umuzu daha da ön plana çıkaracaktır. Samsun için çok önemli bir etkinlik. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. O gün çok fazla hem askerimiz, polisimiz, milli eğitimden arkadaşlarımız, çok insan, belediye personellerimiz görev yapacaklar. İnşallah kazasız belasız bir şekilde de Samsun’umuzu temsil etmiş oluruz. Katkılarını sağlayan herkese şükranlarımla hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Açılışta konuşan SAMKON Genel Başkanı Kaya Aşçı ise “Samsun sevdalısı biri olarak memleketime elimden geldiğince faydalı olmaya çalışıyorum. 30 Ağustos’ta güzel bir atmosfer olacak diye düşünüyorum. Bisiklet turunun ülkemize e şehrimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Aşçı’nın ardından Türkiye Bisiklet Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Bal ve SAMKON YİK Üyesi Mustafa Çavuş da etkinlik hakkında bilgiler verdi.
Konuşmaların ardından Uluslararası Kurtuluş Yolu Bisiklet Turu’nun kupası ve Ankara’da kurucu meclise teslim edilmek üzere Samsun Olgunlaşma Enstitüsü tarafından hazırlanan, aslı Havza Atatürk Evi’nde bulunan Selanik’ten gelen ilk forslu Türk bayrağının bir örneği Samsun Valisi Orhan Tavlı’ya takdim edildi.

Bisiklet turu ve etapları
18 farklı ülkeden (Türkiye, Belçika, Almanya, Japonya, İran, Eritre, Kazakistan, İsviçre, Filipinler, Fransa, Hollanda, Ukrayna, Avustralya, Brezilya, Büyük Biritanya, Portekiz, İspanya ve Venezuela) 8 takımla 115 profesyonel sporcunun pedal çevireceği turda 1. Etap olan Samsun-Yakakent etabı 151,1 km uzunluğunda, 2. Etap olan Havza-Amasya etabı 133,7 km uzunluğunda, 3. Etap olan Amasya-Çorum etabı 163,6 km uzunluğunda ve son etap olan 4. Etap Çankırı-Ankara Etabı 166,4 km uzunluğunda olacak.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Mayıs, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

6 yıllık boşanma davasının ardından evden tahliye edilen kadın çatıya sığındı

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde, 6 yıl süren boşanma davasının sona ermesinin akabinde eşine ilişkin konuttan polis eşliğinde çıkartılan bayan, gidecek yeri olmadığı gerekçesiyle ömrünü birebir binanın çatı katında sürdürmeye başladı.
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde, eski eşi T.A. tarafından hakkında tahliye davası açılan konutta oturmaya devam eden Sevda S.’nin aleyhine karar çıktı. Kararın akabinde üzerine icra memurları ve polis kümeleri meskene gelerek tahliye sürecini başlattı. Sevda S.’nin kapıyı açmaması üzerine çilingir yardımıyla kapı açılarak tahliye süreci tamamlandı. Sevda S. gidecek yeri olmadığını söyleyerek poşetlere doldurulan eşyalarını çatı katına ve merdiven boşluklarına yerleştirdi. Çatıda yaşamaya başladığını, buraya yatak koyarak geceleri uyuduğunu, komşularına giderek özel gereksinimlerini giderdiğini anlatan Sevda S., yaşadıklarını şöyle anlattı:
"6 yıldan beri süren bir mahkeme sürecimiz var. İftirayla boşanıldık. Hatta gidip imza bile atmadım. Beni iftirayla, yalancı şahitle boşadı. Gerisi aslı olmayan, iftiraya kurban gittim. Çocuklarımdan oldum, evimden oldum. Yuvamdan oldum. Sokakta kaldım. Görün perişanlığımı. Babamı kaybettim. 16 yıl oldu. Anne yok, baba yok. Annemi kaybettim. Kalp krizi geçirdi. Bir buçuk sene oldu. Annem bakıyordu bana 6 yıldan beri. Bir arada yaşıyorduk baba maaşıyla. Tazminat almadım. Nafaka alamadım. Hiçbir haktan sahip olamadım. Sıhhat meselelerim var. Kalpten ameliyat olacaktım. İcra yoluyla kapıya atıldım, baba topraklarına haciz koyuldu. Avukat masrafları bana yüklendi, mağdur oldum. Sokakta kaldım. Evet, akrabalarım var, köyüm var, etrafım var. Anlatmakla bitmez. O kadar çok akrabalarım, etrafım var. Fakat bu türlü bir günde düşünen dost olmuyormuş ya. Anasızlık, babasızlık bu türlü bir şey. Kimseye yük olmak istemiyorsun. Lakin sahip de çıkmıyorlar. Bana dört muhtarlık sahip çıkamadı."

"Beraber aldık o meskeni, fakat beni iftirayla dışarı attı"
Sevda S., boşanma süreciyle birlikte meskenin kendisine verilmediğini, bu durumu hâlâ kabullenemediğini lisana getirerek şunları söyledi:
"Evlilik bilgi içinde aldık bu konutu. Beraberken aldık. Ondan sonra boşanma kararı işte gelince bana dedi konuttan çıkacaksın dedi. Fakat ben boşanıp imza falan atmadım yani. Alavereyle, düzmeceyle işi yani bu noktaya getirdi. İftira attı, ispat edemedi. Hiçbir ispat, ispat yok elinde. Beni mağdur etti yani. Benim namusumla, onurumla oynadı ya. Bir bayanın ağzına baktı. Onun yüzünden ceza aldım. Başıma gelmeyen kalmadı. Bütün psikolojim gitti, çocuklarımdan oldum. Üç tane çocuğum var. Çöp poşetiyle çatılara eşyalarımı koydum. Merdiven boşluklarında. Ben de burada çatıda yatıyorum. Evet akraban var, etrafım var lakin sahip çıkan yok. Dayanak olan yok. Sormuyorlar bile başımıza kalır diye. Neredesin, ne yapıyorsun?"

"Ev bulmak problem değil, kirayı ödeyemiyorsan tekrar dışarıdasın"
Sağlık durumu nedeniyle çalışamadığını, geçimini sağlayamadığını belirten Sevda S., yalnızca başını sokacak bir yer istediğini belirtti. Sevda S., "Çözüm ’köye çık.’ Ben esasen çarşıda geçmiş çocukluğum. 25 yıllık evlilik hayatım. Ben tertibim meskenim yani evimden oldum. Sokakta kaldım. Mağdur oldum. O gün ameliyata gidecektim kalpten ameliyat olacaktım ya icra zoruyla kapıya atıldım. Evet çatıda yaşıyorum yalnızca diyorum. Burada kendi başıma kendimi idame etmeye çalışıyorum. Arkadaşlarıma işte gidiyorum. Affedersiniz özel gereksinimlerinizi karşılamak için kendi başıma ne yapacağımı bilemiyorum. Ruhsal olarak bittim."

"Yetim maaşı üç kardeşe bölündü, sıhhat sıkıntım var, çalışamıyorum"
Hastalıkları olduğunu anlatan Sevda S., "4 bin, 3 bin 700 işte 4 binde. 3 kız kardeşi alıyoruz. Onlar da mağdur. Onlar da kiradalar. Sıhhat meselem var. Böbreğimde dört tane kitlem var. Kalbimden ameliyat olacağım Bolu’da. Düzce’de tedavi görebilirim. Bunları da ispat edebilirim. Çalışamıyorum. Sıhhat meseleleri yüzünden çalışamıyorum. Yani mağdur oldum. Her türlü mağdur oldum. Ruhsal olarak zati bittim. Ne yapabilirim? Nereye gidebilirim? Yok yani çocuklarım düşman oldu. Çocuklarım da yok. Küçükler akıllara değmez bir şey de diyemiyorum. Onlar da onlara muhtaç diyorum. Okul okuyorlar. Lakin bir anne olarak ne olursa olsun çocuklarından takviye görmek istiyorsun" dedi.

"Sadece yardım, Allah isteği için"
Sevda S., konuşmasının sonunda maddi değil insani takviye istediğini vurgulayarak şöyle dedi:
"Kira dayanağı ya da ne bileyim maddi olarak bu maddiyata dökülsün diye istemiyorum, bu türlü bir şey yok yani maddi olarak bir şey yok. Yalnızca yardım Allah isteği için hayırlarını istiyorum. Ben konut bulma problem değil, dediğim üzere kirayı veremeyince konut yani yok. Yok. Sokakta kalıyorsun. Nereye gideceksin? Başına sokacak bir yerin yok. Ufak da olsa bir meskenin, kendini sokacak bir konutun olsun istiyorsun."

Kadın sığınma meskenini kabul etmedi
Öte yandan Aile ve Toplumsal Hizmetler Müdürlüğü’ne bağlı yetkililer, Sevda S.’ye ulaşarak bayan sığınma konutunda kalması teklifinde bulundu. Fakat Sevda S., kiralık bir meskende yaşamak istediğini söyleyerek bu teklifi reddetti.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.