Türkiye'mizin gerici ve bölücü partilerinden Hizbullah artığı HÜDA PAR, saçma sapan açıklamalarıyla gündem yaratmaya çalışıyor. Geçenlerde, Anayasa'nın ilk dört maddesinin değiştirilmesini öneren, ana dilde eğitim, eşit yurttaşlık, federasyon, eyalet ve özerklik isteyen HÜDA PAR'ın yöneticileri, gözler Suriye'deki olaylara çevrilmişken, gündemi saçma sapan konularla, meşgul ediyorlar.
Bu partinin gerzek yöneticilerinden birisi, kafayı Atatürk'ü Koruma Kanunu’na dikmiş ve deli saçması bir öneri getirmiş.
Demiş ki; " Atatürk Koruma Kanunu kaldırılsın"
Emrin olur demeli bu gerizekalıya.
Birileri de öyle dediler ki, sesleri çıkmıyor.
Yeniden seçilebilmek ve Anayasa değişikliğinde dört oyu alabilmek için sesler çıkmıyorsa, yazıklar olsun demekten başka bir şey gelmez elimizden.
Biz; AKP ve MHP'nin tabanlarındaki milyonlarca insanın Atatürk'e saygısından, yurtsever duygularından kuşku duymayanlardanız.
O partililerimizde de Atatürk'e ve Cumhuriyet'e aidiyet duyguları üst düzeydedir. Konjonktür gereği belki seslerini çıkaramıyorlardır. Ama katıksız bir şekilde vatanlarını sevmektedir.
Sorun onlarda değil, üst yönetimlerindedir.
Özellikle, Devlet Bahçeli, ulus devlete ve üniter yapıya öylesine ters sözler edenlere karşı ne düşünmektedir? Onlar gibi düşünmesinin mümkün olmadığına inanıyoruz. Ama bu sessizlik nedendir?
HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir 'Bu kanunun uygulanmasında eleştiri ile hakaret arasındaki ayrım gözetilmeden bireylerin yargılanması ve cezalandırılması mağduriyetlere yol açmaktadır' şeklindeki açıklamasıyla, düpe düz Atatürk'ü ve Cumhuriyet'i hedef almış.
Onların bu aptalca çığlıklarına bir yerde hak veriyoruz.
Çünkü Atatürk ve Cumhuriyet, onların bölünme, parçalanma, ulus devleti yok etme, üniter yapıyı kırma heveslerinin tam karşıtını yapmıştır.
Atatürk, birlik, beraberlik, tam bağımsızlık demiştir.
Atatürk, SEVR ile parçalanmak istenen bir vatanı Lozan ile birleştirmiştir.
"Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye Halkı’na Türk milleti denir", "Türkiye Ahalisi’ne din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle (Türk) ıtlak olunur." Türk bayrağı bir etnik unsuru değil tüm unsurları ile Türk Milletini temsil eder." Diyerek Misak-i Milli sınırları içindeki herkesi kutsamıştır. Atatürk.
Onların ağa babaları Şeyh Said'ler, Seyit Rıza'lar ise etnisiteyi ve dini ön plana çıkararak, milleti bölme yolunda etnisiteyi öne çıkararak isyanlar tezgahlamışlardır ve ipleri dönemin emperyallerin elindedir. Yani, onlar birer kukla, uşak ve vatan hainidirler. Şimdi de o günleri geri getirmek isteyen Hizbullah artığı HÜDA PAR'lar ve diğer terör örgütleri vardır.
Atatürk, "Yüce Milletim" diyerek birleştirici bir rol üstlenmiş, tam bağımsızlık, çağdaş uygarlık hedefini ortaya koymuştur.
Atatürk'e ve Cumhuriyet'e düşmanlıklarını anlamak çok zor değildir.
Kaldı ki, Atatürk'ün kanunla korunmaya da ihtiyacı yoktur.
Atatürk'ü koruyan, kollayan ve saygı duyan milyonlar vardır ülkede. Ulusal bayramlardaki coşku, bunun somut bir örneğidir. Yine, 10 Kasımlarda yaşlı-genç, çoluk çocuk, kadın -erkek milyonların Anıtkabir'i ziyaretleri de bunun bir göstergesidir.
Bu gerizekâlı milletvekili, sanki Atatürk'ü Koruma Kanunu’nu CHP çıkarmış bir duygunun içinde gibi. Bu kanunun çıkmasında CHP'nin zerre kadar dahli yoktur. Atatürk Heykellerine saldıran gerici eylemler karşısında kanunu çıkaran DP'dir.
İşin üzücü tarafı, ülkeyi yönetenlerin ve destekleyicisi MHP'nin bu konularda sessiz kalmalarıdır. Gerici ve bölücü anlayış hiçbir dönemde başarılı olamamıştır, bundan sonra da olamayacaktır.
NOT:
Kanunun çıkarılmasına ilişkin bilgileri de sunmayı bir görev biliyoruz.
ATATÜRK’Ü KORUMA KANUNU NEDİR
Kemal Pilavoğlu’nun lideri olduğu Ticani Tarikatı’nın Atatürk’ün heykel ve büstlerine karşı saldırıda bulunmasına üzerine Demokrat Parti tarafından çıkarılan Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun veya 5816 sayılı kanunun kamuoyunda anıldığı ismiyle Atatürk'ü Koruma Kanunu, 25 Temmuz 1951'de kabul edildi. Kanunun konusu ise, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hatırasına yapılan suçlar.
ATATÜRK’Ü KORUMA KANUNU MADDELERİ
1) Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.
2) Birinci maddede yazılı suçlar, iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasıyla işlenirse hüküm olunacak ceza yarı nispetinde artırılır. Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.
3) Bu Kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet Savcılıkları’nca re'sen takibat yapılır.
4) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
5) Bu Kanunu Adalet Bakanı yürütür.