Karabük Postası tarafından
08 Mayıs, 2015 13:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Sosyal Tesis ve Öğrenci Yaşam Merkezi Açıldı

Karabük Üniversitesi Sosyal Tesis ve Öğrenci Yaşam Merkezi’nin açılışı yoğun katılımla gerçekleşti. Sosyal Tesis ve Öğrenci Yaşam Merkezi açılışına; Vali Orhan Alimoğlu, Garnizon Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Samit Tokmak, Rektör Prof. Dr. Refik Polat, Vali Yardımcısı Tarkan Keskin, İl Emniyet Müdürü Dr. Serhat Tezsever, İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Yıldırım, İl Müftüsü Halil Bektaş, kamu Kurum ve Kuruluşların Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluş Temsilcileri, Üniversite Dekanları ve Müdürleri, Akademik ve İdari Personel ile davetliler katıldı. Sosyal Yaşam Merkezi açılış kurdelesini Vali Orhan Alimoğlu, Garnizon Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Samit Tokmak, Rektör Prof. Dr. Refik Polat, İl Emniyet Müdürü Dr. Serhat Tezsever, İl Müftüsü Halil Bektaş kesti ve Sosyal Yaşam Merkezi gezilerek yemeğe geçildi. Yapılan konuşmalarda, Karabük Valisi Orhan Alimoğlu; “Üniversitemizin ihtiyacı olan bir Öğrenci Yaşam Merkezi hizmete açılmış bulunmaktadır. Öğrencilerimizin ihtiyaç duyacağı her türlü tesis tamamlanıyor. Bunlardan önemli bir kısmının da bugün açılışını yapmış bulunmaktayız. Sosyal tesis ve camide orijinal bir yapı olarak hizmete girmiştir. Gençlerimizin ihtiyacı olan tesisler hizmete sunulduğunda onlarda ileride güzel işlere imza atacaklardır. Karabük’ümüze, üniversitemize ve öğrencilerimize Sosyal Yaşam Merkezi’mizin hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Rektör Prof. Dr. Refik Polat ise konuşmasında, “Üniversitemize büyük bir kazanç olan Sosyal Tesis’imizi bugün açmış bulunmaktayız. Üniversitenin genelinde olduğu gibi bu sosyal tesislerin yapımında da Kurucu Rektörümüz Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın emeğine saygı duyuyorum. Bu emeği unutmamak gerekir. Çok büyük emeklerle bu güzellikler ortaya çıktı. Bana da yeni görevimde bu açılışı yapmak düştü. Akademisyenlerimiz, idari personelimiz ve öğrencilerimiz adına verimli bir tesis olacaktır. Sosyal Tesis ve Öğrenci Yaşam Merkezi’mizin herkese hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum” dedi. İl Emniyet Müdürü Dr. Serhat Tezsever de “Üniversitenin Öğrenci Yaşam Merkezi’ni gezdik, gördük çok güzel olmuş. 2000 kişinin aynı anda yemek yiyebileceği bir tesis, önemli bir yer. Bunun yanı sıra iş yerlerinin de olduğunu gördük. Öğrencilerinin imkânlarını işletilmesi, öğrencilerin güzel bir Üniversitede öğrenim görmeleri, sosyal tesislerden faydalanmaları çok önemlidir. Bu tesisin yapılmasında emeği geçenlere teşekkür ediyor, herkese hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi. Yemek ikramının ardından Sosyal Tesis ve Öğrenci Yaşam Merkezi açılış programı sona erdi. Sosyal Tesis ve Öğrenci Yaşam Merkezi’nde; 6400 m2 lik meydan bu meydanın altında ve etrafında; 1 adet 1200 kişilik öğrenci, 1 adet 300 kişilik akademik personel, 1 adet 200 kişilik idari personel ve 2 adet 150’şer kişilik konuk olmak üzere toplamda 5 adet 2000 kişilik yemekhane, 21 adet dükkân (kuaför, terzi, eczane, kırtasiye vb.) 2 adet kafeterya, 2 adet restoran ve açık terasları, 4 adet idari ofis ve 8 adet teknik oda yer alıyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
30 Kasım, 2025 13:12 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

GENEL MÜDÜRE SORUŞTURMA AÇILACAK MI ?

İYİ partili Turhan Çömez; Et ve Süt Kurumu Genel Müdürünün ortağı olduğu Macar şirketi üzerinden son 3 yılda Türkiye'ye 4 milyon kilo et getirdiğini belgelemiş ve konuyu meclise taşımış. Şimdi ne var bunda diyeceksiniz. İddiaya göre(!), kurumun başındaki muhterem kilosunu 7 dolara aldığı etleri başında olduğu ESK na 17 dolardan satmış. Ortağı olduğu şirket bu yolla 40 milyon dolar kazanç(!) elde etmiş.

Bunlar Turhan Çömez'in iddiaları. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem de, benzer iddialarda bulunmuştu.

Bildiğim kadarıyla, Genel müdürlük yada KİT lerde çalışan üst düzey yöneticiler ile akrabialarda bulunmuştu.aları, kurumun ilgi alanındaki bir şirkete ortak olamıyor, yönetimine giremiyor.
Çömez'in iddiasına göre; adam hem şirket kurmuş, hem hissedar hem de yönetici

SORUŞTURMA AÇILACAK MI,
YOKSA YANINA KAR MI KALACAK?

Sn. Çömez'in mecliste belgelerini ortaya koyduğu bu iddia doğru ise vay halimize!
Akla gelen ilk soru şu;

  • Tarım ürünlerinin diğer kalemlerinin ithalatında da buna benzer haksız kazanç sağlayan uyanıklar var mıdır?
  • ESK nın başındaki bu genel müdüre görevden el çektirip hakkında soruşturma açılacak mı? Yada soruşturma sonuçlanan kadar kızağa alınacak mı? Yoksa yanına kar mı kalacak?

NE OLDU ÜLKEMİN SIĞIRLARINA ?

Amerika Tarım Bakanlığı (USDA) 20 Kasım 2025 tarihinde; Türkiye’nin hayvancılığı ile ilgili “Hayvancılık ve Ürünleri” raporunu yayınladı.
Amerika Tarım Bakanlığı raporuna göre Türkiye hayvancılıkta darboğaza girmiş.
USDA nın raporunda yer alan ifadeler aynen şöyle;
"In 2026 Turkiye's cattle inventory is projected to fall by 4 percent to 14.3 million head. This decline is primarily attributed to high slaughter trends, high production costs, and low profitability, prompting farmers to liquidate their herds."
Türkçesi şu; Türkiye'nin büyükbaş hayvan stokunun 2026 yılında yüzde 4 azalarak 14,3 milyon başa düşeceği öngörülüyor. Bu düşüş öncelikle yüksek kesim eğilimlerine, yüksek üretim maliyetlerine ve düşük kârlılığa bağlanıyor ve çiftçileri sürülerini tasfiye etmeye itiyor.

Raporda; 2026 yılında Türkiye’nin tam 450 bin baş sığır ve 70 bin ton kırmızı et ithalatı yapacağı bildiriliyor.
Bunun da anlamı; Tarım Bakanlığı bütçesinden yeterli desteği alamadığı için zaten zor durumda olan hayvan üreticileri, iktidarın ithalat kararıyla daha da zorlanacak.
Raporda ayrıca, Türkiye’nin canlı hayvan ithalatında dünyada ikinci sırada olduğu, ihracatının ise sıfır olduğu belirtilmiş.

Bu rapora malumun ilanı diyebiliriz. Adamlar bizi bizden daha iyi analiz etmiş.
Son birkaç yılda kesime gönderilen hayvan sayısındaki hızlı artışın normal olmadığını, özellikle süt üretiminde kârlılık sorunları nedeniyle damızlık hayvanların kesime gönderildiğini biliyorduk zaten.

Benim asıl dikkat çekmek istediğim konu şu;
300 milyon nüfusa yetebilecek bir tarım potansiyeline sahibiz.
Bir zamanlar tarımda kendi kendine yetebilecek bir kaç ülkeden biriydik. Ekilebilir tarım alanlarımız hızla azalıyor. Bugün geldiğimiz noktada; neredeyse tüm tarım ürünlerini milyarlarca dolar ödeyerek ithal ediyoruz.
İthalat yoluyla birileri kolay yoldan büyük kazançlar elde ediyor. İthal ettiğimiz tüm tarım ürünleri yakın bir zamana kadar ülkemizde üretiliyordu. Sebzenin, meyvenin, sütün peynirin, zeytinin, etin fiyatları aldı başını gidiyor. Bunlar temel gıda maddeleri. Önlem alınmazsa, bunlara para ile de ulaşamayacağımız günler yakındır.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.