Karabük Postası tarafından
07 Şubat, 2018 14:05 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öz’den Rektör Polat’a iade-i ziyaret

Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Öz, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat’a iade-i ziyarette bulundu. Rektörlük makamında gerçekleştirilen ziyarette Öz’e, Kardemir Yönetim Kurulu Üyeleri Kamil Güleç, Mehmet Erdoğan ve Şamil Ayrım da eşlik etti. Sıcak ve esprili bir ortamda yapılan ziyarette Rektör Prof. Dr. Refik Polat, konuklarına Karabük Üniversitesi hakkında bilgiler verdi. Karabük Üniversitesinin 53 bin öğrencisi olduğunu vurgulayan Rektör Polat, bunun 4 bine yakınının uluslararası öğrencilerden oluştuğunu aktardı. Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Öz de, Rektör Prof. Dr. Refik Polat’ı ve Üniversite yöneticilerini ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Makam ziyaretinin sonrasında heyet Karabük Üniversitesi Kamil Güleç Kütüphanesini ziyaret etti. Burada Kütüphaneyi yapan hayırsever iş adamı Kamil Güleç için hazırlanan odada hatıra fotoğrafı çekildi. Ayrıca Kütüphane hakkında Daire Başkanı Özcan Büyükgenç’ten bilgiler alan heyet, daha sonra Karabük Üniversitesi Demir Çelik Enstitüsüne geçti. Demir Çelik Enstitüsünde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler alan Kardemir Heyetine, Kardemir ve diğer firmalar için yapılan deneyler örnekler üzerinden anlatıldı. ÖMER FARUK ÖZ:” DEMİR ÇELİK ENSTİTÜSÜ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ” Demir Çelik Enstitüsünde açıklamalarda bulunan Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Öz, Karabük Üniversitesi Rektörü’nü ve yönetim kadrosunu ziyaret etmelerinden dolayı mutlu olduklarını belirterek, kendilerini ağırladıklarından dolayı teşekkür etti. Ayrıca Kampüs içinde yer alan Kamil Güleç Kütüphanesini ve Demir Çelik Enstitüsünü ziyaret etme imkanı bulduklarını söyleyen Öz, ” Kamil Güleç Kütüphanesi gerçekten Avrupa standartlarında bir kütüphane. Bu kütüphanenin yapımından dolayı ben Kamil Güleç’e çok teşekkür ediyorum. Kendisi Karabük Üniversitesine çok hayırlı bir yapı kazandırmış.” ifadelerini kullandı. Yaptığı ziyaretler sonrasında Demir Çelik Ensitüsünün Kardemir’e sağladığı faydalardan da bahseden Öz şunları söyledi:” Demir Çelik Enstitüsü çok önemli. Kardemir Türkiye’nin ilk fabrikalarından birisi. Ürettiğimiz ürünlerin, çağın teknolojisinin kullanılarak bilim laboratuvarlarından geçmesi noktasında bir ihtiyaç vardı. Bu Enstitünün Kardemir bünyesinde değil de Karabük Üniversitesi bünyesinde yapılması çok isabetli bir karar olmuş. Ürettiğimiz ürünlerin bütün dünya tarafından kabul edilebilir sertifakasyonlara sahip olması lazım. İşte bu sertifikasyonların oluşmasında Demir Çelik  Enstitüsü önemli bir görev ediniyor. Ben burada da emeği geçenlere de teşekkür ediyorum. Burada eğitim gören kardeşlerimize de başarılar diliyorum.” PROF. DR. REFİK POLAT: “İNŞALLAH KARDEMİR İLE İŞ BİRLİĞİMİZ DÜNYAYA ÖRNEK TEŞKİL EDECEK ŞEKİLDE DEVAM EDECEK” Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat ise, “Şehrin iki güzide kuruluşundan birisi olan Kardemir’in değerli yöneticilerine Üniversitemizi gezdirme imkanı bulduk.” diyerek ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Kardemir heyetine, Kardemir bizim olduğu kadar Karabük Üniversitesi de sizin eviniz diyen Rektör Polat,” Misafirlerimizi bize kazandırdıkları eserleri özellikle gezdiriyoruz ki, buraların nasıl çalıştığını, işlevlerini görsünler istedik. İnşallah bundan sonra da Kardemir ile Üniversitemiz arasındaki iş birliği dünyaya örnek teşkil edecek şekilde devam edecek.” şeklinde konuştu.

blank
İsmail AKCA tarafından
11 Nisan, 2025 23:18 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Eğitim Kenti Karabük Vizyonu..!

Bir zamanlar Karabük’ün en köklü mahallelerinden biri olan Öğlebeli Mahallesi, bugünlerde sessiz bir çığlık atıyor. Bu çığlık, artık kapanma noktasına gelen ve 1-2-3-4. sınıfların adeta bir arada eğitim gördüğü okulda..!

Konuyu daha önce gündeme getirmiştik lakin yetkililer tarafından geçiştirilerek üzeri kapatılmıştı.

21. Yüzyılda şehrin göbeğinde birleştirilmiş sınıf uygulaması!

Tam da “Eğitim Kenti Karabük” vizyonuna uygun değil mi?

Yaşanan son olay, ne yazık ki bu çığlığı bambaşka bir boyuta taşıdı:

Bir veli, bir anne baba, ipe sapa gelmez iddialarla çocuğunu emanet ettiği okulun müdür yardımcısına saldırdı. Günlerdir okulda adeta terör estiren bu aile ile ilgili kulağımıza gelen bilgiler çok ürkütücü boyutlarda. Müdür Yardımcısına fiziki şiddet uygulayan şahsın psikolojik raporu olduğu ve cezai ehliyetinin bulunmadığı, bunu da ulu orta bağırarak “benim raporum var kimse bana dokunamaz, istediğime istediğimi yaparım” şeklinde kendine silah edindiği söyleniyor. Eğer gerçekten böyleyse acilen araştırılıp müdahale edilmesi gereken bir durum zira bu durumda okulda kimsenin can güvenliği yok demektir.

Aslında Öğlebeli İlkokulu'nda yaşananlar Türkiye’de eğitim sisteminin geldiği noktanın bir göstergesi.

Eğitimde fırsat eşitliği gibi kavramların içinin boş olduğunun bir kanıtı. Daha önce ülkemizin birçok yerinde şahit olduğumuz bu şiddet olayları ise eğitimdeki çöküşün, öğretmenlik mesleğinin düşürüldüğü durumun fiziksel bir temsili haline geldi.

Bu olay, sadece Öğlebeli için değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki eğitim sistemimiz için bir uyarı niteliğinde. Sorunları görmezden gelmek yerine, eğitimde daha modern ve kapsayıcı çözümlerle geleceğimizi koruma vakti. Öğlebeli'nin sesi, aslında hepimizin sesi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.