Karabük Defterdarı Osman Koçaş ve çalışanlar dün sabah erken saatlerde Defterdarlık önünde bir araya gelerek, Ankara’daki terör saldırısında hayatını kaybedenler ile şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşunda bulundular ardından İstiklal Marşı ve dua okudular. Defterdar Osman Koçaş, defterdarlık çalışanları ve Türk Büro-Sen’e bağlı üyelerin katıldığı şehitler için saygı duruşu, istiklal marşı ve dua okunması öncesi Türk Büro-Sen Karabük Şube Yönetim Kurulu adına Ahmet Güney bir açıklama yaptı. Güney açıklamasında; “Başkentimiz Ankara’da ve Aziz Vatanımızın özellikle Güneydoğu İllerimizde güvenlik güçlerimize yapılan her türlü menfur saldırıyı şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Dili, dini, vatanı ve milleti olmayan terör sürekli iğrenç yüzünü göstermektedir. Ülkemizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine ve bekasına yönelik bu saldırıların ardındaki güçler bir an önce gün yüzüne çıkarılmalı ve adalete teslim edilmelidir. Bilinmelidir ki, Türk Milleti hiçbir şekilde tehditlere boyun eğmeden bu vatanın birliği ve dirliği için mücadelesini ebediyete kadar sürdürecektir. Haince ve alçakça düzenlenen bu saldırılar Türk Milletinin üzerindeki oynanan kalleş oyunların bir göstergesidir. Ancak, milletimiz her zaman olduğu gibi bu çirkin oyunları bozacak ve hainler emellerine asla ulaşamayacaktır. Türkiye Kamu-Sen camiası olarak, en son Ankara’da ve Diyarbakır’da yaşanan bu hain ve kalleş saldırıları bir kez daha lanetliyor, hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine Başsağlığı dileriz” dedi Defterdar Osman Koçaş da yaptığı ısa açıklamada; yaşanan terör saldırılarını lanetleyerek, Türkiye’nin birliğini ve beraberliğini hiçbir gücün bozamayacağını söyledi. Ülkenin zor günler geçirdiğini ifade eden Koçaş; “Allah hepimize sabır metanet versin. Şunu unutmamak gerekir. Her şeyin bir maliyeti var. Bu coğrafyada bulunmanın bir maliyeti var, yıllardır bu maliyeti ödüyoruz ve ödemeye de devam edeceğiz. Bu mücadele bir hak batıl mücadelesi, onun için bedeller ödeyeceğiz, ödemeye devam edeceğiz. Şunu unutmamak gerekir ki ölenler Peygamberlikten sonraki en ulvi mertebe olan Şehitlik mertebesine gidiyorlar. Askerlerimiz, Polislerimiz şehit olurken bize düşen görev ise görevimizi layıkı ile yapmaktır. Biz maliyeciyiz. Vergiyi en güzel, en adil bir şekilde toplayacağız, Milli Emlak hizmetlerini, saymanlık hizmetlerini en güzel yapacağız. İşte vatan için bizim görevimiz budur. Oradaki şehitlerimiz kadar bizim de bu görevimiz kutsaldır. Şimdiye kadarki mücadelede şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu şehitlerimizin şahadetleri boşa gitmiyor, bunların kanları yerde kalmayacak. Bu vatan ilelebet payidar kalacaktır” dedi.