Aynı eve 2 yıl içinde 5. kez ayı girdi, ev savaş alanına döndü
Artvin merkeze bağlı Sarıbudak köyünde 2 yıl içinde birebir konuta 5. sefer giren ayı, yazlık meskeni kullanılamaz hale getirdi.
Sarıbudak köyünde iki yıl içinde tam 5 defa ayı saldırısı meydana geldi. İsmet Balcı’ya ilişkin yazlık meskene giren ayı, meskeni adeta savaş alanına çevirdi. Camlar kırıldı, eşyalar parçalandı, mesken içi kullanılamaz hale geldi.
Yazlık meskenine gelen İsmet Balcı ve yeğeni Ufuk Kaleli, gördükleri görünüm karşısında büyük şok yaşadı.
Yaşadıkları olayla ilgili açıklamalarda bulunan Ufuk Kaleli, "Eve gittiğimizde gördüğümüz görüntü içler acısıydı. Biz oraya çok emek verdik. Çocuklarımız tabiatla iç içe büyüsün, köy yaşantısını tanısın diye bu konutu yaptık. Lakin son iki yılda beşinci sefer ayı atağıyla karşı karşıyayız. Her seferinde büyük ziyan veriyor. Ne yapacağımızı şaşırdık" dedi.
Köy halkı, bölgede son vakitlerde artan ayı hücumlarından ötürü huzursuz. Vatandaşlar, yetkililerden bu cins olayların önüne geçilmesi için tedbir alınmasını istiyor.
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesinde, geçmişte su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilen tarihi bir su sarnıcı ortaya çıkarıldı.
Yenimahalle Ata Sokak üzerinde devam eden okul inşaatı sırasında tarihi bir tünel yapısı gün yüzüne çıktı. İnşaat çalışanlarının durumu yetkililere bildirmesi üzerine bölgede inceleme başlatıldı. Yapılan araştırmalarda söz konusu yapının, geçmişte bölgenin su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilen tarihi bir su sarnıcı olduğu belirlendi. Konuyla ilgili görüşü alınan Yerel Araştırmacı Cemil Belder, ortaya çıkarılan yapının yıllardır bilinen bir yapı olduğunu ancak okul inşaatı sayesinde tekrar gündeme geldiğini belirterek, "Arkamızda bulunan Zati Ağar okulunun altında ortaya çıkan su sarnıcı tünel yapısı aslında bizim yıllardır haberdar olduğumuz ancak bu okul inşaatı sebebiyle tekrar gündeme gelen ve bizim tarihi zenginliklerimize bir örnek olarak işaret edebileceğimiz bir kısmı ortaya çıktı" dedi. Tünelin geçmişte Safranbolu’nun farklı bölgelerine su taşıyan bir sistemin parçası olduğunu ifade eden Belder, "Bu yapı sistemi aslında bizim bugün Bağlar'dan Kıranköy bölgesine su taşıyan tarihi bir su kanal sisteminin küçük bir parçası" diye konuştu. Sarnıcın yapısal özelliklerine de değinen Belder, "Bu su sarnıcı tünel sistemi Safranbolu coğrafyasının topografyasına göre değişiklikler gösterebiliyor ama genel olarak toprağın 3,5 metre altında olduğunu ve 160 santimetre içerisinde yürüyüş yollarının olduğu, 50 santimetre genişliğinde koridorlara sahip ve bazı kısımlarında yürüyüş yollarının hemen yanında su arklarının bulunduğunu ifade edebiliriz" ifadelerini kullandı. Yapının kesin yapım yılına ilişkin net bir veri bulunmadığını da aktaran Belder, şunları söyledi: "Tarihi yapılarımızın kesin yaşları ve dönemleriyle alakalı bir şeyleri konuşabilmemiz için bu yapılarla alakalı kitabelerin olması veya tarihi vakfiyelerde yapım veya onarım yıllarıyla alakalı bilgilere erişmemiz gerekiyor. Ancak bu hususlarla alakalı tarihi belgelerde bundan bahsedilmediği ve kitabelere de ulaşamadığımız için burada görmüş olduğumuz mimari özelliklere sahip şu sarnıcı tünel ağının kesin yapım yılı ve dönemi hakkında bir veri, bir yıl ortaya koymak yanlış olabilir." Yapının mimari benzerliklerine de değinen Belder, "Mimari özellikleri sebebiyle benzerlerinin Roma döneminde çok sık karşımıza çıktığını da ifade edebiliriz. Özellikle Safranbolu'nun yakın komşusu olan Zonguldak ilinin Çaycuma ilçesinde bulunan bir mağaradan çıkan suyun Roma dönemine tarihlendirilen Tios Antik Kenti'ne kadar su hattını üzerinde bu tarz su sarnıcı tünelleri ve su kemerleri yapısıyla götürüldüğünü biliyoruz. Buradaki su sarnıcı tüneli de mimari olarak hemen hemen aynı tarzda inşa edilmiş su tüneli yapısıdır. Aslında Anadolu'da görebildiğimiz gibi Avrupa'da ve hatta İspanya'da bire bir aynısını görebildiğimizi ifade edebiliriz" şeklinde konuştu. Belder, sarnıcın işlevselliğini hâlâ sürdürüyor olmasının hayret verici olduğunu vurgulayarak, "Bu su sarnıcı tünel yapısının aslında beni oldukça şaşırtan bir özelliği daha var. Birçok noktasında göçmeler olmasına rağmen galerilerin ve tünellerin kapalı olmasına rağmen hâlâ su hareketinin eğim yönünde aktığını görüyoruz. Aradan geçen zamana rağmen su hattının hâlâ işlevselliğini yerine getiriyor olması gerçekten hayret verici bir şey" dedi.