blank
Ramazan Akca tarafından
21 Ekim, 2014 14:54 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Başkan Aksoy, İspanya Ziyaretini Değerlendirdi

Geçtiğimiz hafta içi Tarihi Kentler Birliği toplantısı için İspanya’ya giden Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, 4 gün süren ziyareti değerlendirdi. Tarihi Kentler Birliği kurucu üyesi olarak İspanya’da düzenlenen toplantıya katılan Aksoy; “Kültür turizminde aynı potansiyelde ve kulvarda bulunduğumuz ülkelerin neleri nasıl yaptığını görmek adına İspanya gezisi bizim için iyi bir tecrübe oldu” dedi. İspanya’da düzenlenen Tarihi Kentler Birliği toplantısına kurucu üye olarak katıldıklarını ve bu toplantı da Tarihi Kentler Birliği üyesi Belediye Başkanları ile görüş alışverişinde bulunma imkanı bulduğunu ifade eden Aksoy;  “ 4 gün süren Endülüs Emevi Devleti’nin izlerini sürdüğümüz Tarihi Kentler Birliği toplantısı sona erdi. Öncelikle bu toplantıya Tarihi Kentler Birliği kurucu üyesi olarak katıldık ve kurucu üyesi olarak da bizim o toplantıda bulunmamız gerekiyordu. Bu gezi vesilesi ile pek çok Tarihi Kentler Birliği üyesi Belediye Başkanımız ile görüşmelerimiz ve destekleşmelerimiz oldu. Yine bunun yanında bir tarihi kentin Belediye Başkanı olarak da Endülüs medeniyetinin izlerini, korumacılığın bugünlere kadar 1200’lü yıllardan kalmış binaların bugüne kadar nasıl korunduğunu görmek, onların restorasyon çalışmalarında kullanılan malzemeleri görmek bizim açımızdan deneyim ve tecrübe anlamında önemliydi. Yine bunun yanında bu mirasın üzerinde nasıl turizm yapıldığı, yapılan turizmde nelere dikkat edildiği satılan yeme içmeden tutun da hediyelik eşyasına kadar önemli bir turizm coğrafyası olan İspanya’ da yerinde görmek deneyim açısında önemli bir etkinliği gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum” diye konuştu.  “BİZDE KALİTELİ İŞLERİ YÜKSEK FİYATA SATABİLİRİZ” İspanya’da gerçekleştirilen Tarihi Kentler Birliği toplantısında turistlerin davranışlarını ve nasıl hareket edip neleri alıp neleri almadıklarını yakinen izlediğini kaydeden Aksoy; “ İspanya’daki turistlerin davranışlarını yakinen izledim.  Bizde olan turizmin beklentilerini ve turistlerin nasıl hareket edip neleri aldıklarını neleri almadıklarını görme fırsatım oldu. Bu izlenimlerimden sonra şunu bir kez daha rahatlıkla söyleyebilirim ki Safranbolu’ya benzeyen Granada Bölgesi’nin fiyatları bizim fiyatlarımızın neredeyse 4 veya 5 katı durumda. Gerek otel konaklamaları gerekse yeme içme ve hediyelik eşya sektörü bizden çok pahalı vaziyette; ama işler kaliteli. Bizde kaliteli işleri yüksek fiyatlara satabiliriz. Mutlaka yaptığımız işleri kalite zincirinden geçirmemiz lazım. Bizim mutlaka yaptıklarımızı daha kaliteli hala getirip, kaliteliyi satma noktasında çaba sarf etmemiz gerekir. Korumacılık ve ulaşabilirlik anlamlarında çok ciddi çalışmalar yapmamız lazım. Bu tecrübelerin ışığında İspanya’daki birikimleri de Safranbolu’ya aktarmaya çalışacağız” dedi.  “ TARİH GERİYE GETİRİLMESİ MÜMKÜN OLMAYAN EN DERS VERİCİ ALİM’ DİR” İspanya’da ki izlenimlerinde gönüllerini büyük bir hüznün kapladığını ve yüreklerinin buruk olduğu ifade eden Aksoy, konuşmasına şöyle devam etti; “Tarihi Kentler Birliği Başkanı olan Samsun Büyük Şehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Bey’inde son gün yaptığı toplantıda, kalbimizde büyük bir hüzün, yüreğimiz buruk; ama aklımızda binlerce fikir ile geriye döndük. 800 yıl İslam medeniyetinin en üst düzeyinde medeniyet kurmuş olan bir ülkenin 10 yılda nasıl parçalandığını ve bugün yerlerinde yeller estiğini, camilerin tamamının kilise olduğu, sarayların tamamının üstlerine haç dikildiğini görmek ayrıca bizleri hüzünlendirdi. Ama bundan alınması gereken bir ders var. Tarih geriye getirilmesi mümkün olmayan en ders verici alimdir; ama bu alimin dersini anlamak gerekiyor. Ülkemizin geleceği içinde ben açıkçası bütün gençlerimizin mutlaka Endülüs Bölgesi’ne gidip gezmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bugün ülkenin birliğine, dirliğine, bütünlüğüne göz atanların, dil uzatanların Endülüs’ü gezmeleri lazım. Birlik olmayınca ne hale geldiklerini engizisyon müzesinde neler yapıldığını o zamanki insanlara nasıl işkencelerin yapıldığını görmeleri gerektiğini düşünüyorum. Medeniyeti en üst seviyelere taşımak ülkenin ayakta kalması için yetmemiş. Ülkeyi ayakta tutan milli irade, birbirine dayanışmadır; ama o kaybolunca dünyanın bilim, sanat anlamında en gelişmiş ülkesi bile 10 yıl içinde yok olmuş ve başkanlarının esiri olmuştur. Biz bu hususta özellikle gençlerimizi Endülüs’ü görmeye o izleri yerinde göstermeye gayret etmemiz gerekir diye düşünüyorum. İnşallah bundan sonraki bu tür uluslar arası gezilerde Safranbolu’daki gençlerimizin burada olması gerektiğini düşünüyorum“
MİLLET BAHÇESİ’NDEN NE HABER?
blank
Mustafa AKAY tarafından
23 Aralık, 2024 10:43 tarihinde yayınlandı
A+ A-

MİLLET BAHÇESİ’NDEN NE HABER?

MUSTAFA AKAY

Cumhuriyetin var ettiği bir kent son dönemlerde iyice köreldi. Avuç içi kadar olan bu kentte, her şey insanları üzüyor. Trafik alabildiğine karmaşık. Doğru dürüst yatırım alamıyor. Bina yapımından başka gelişen bir tarafı yok.
Eğitimde eskiden Türkiye'nin önde gelen kentlerinden birisiydi. Şimdilerde bu alanda da bir gerileme yaşanıyor.
Sağlık alanında ise tam bir felaket içinde.
Eğitim ve sağlıkta oklar hep özeli gösteriyor.
Oturulacak, kalkılacak mekanları yok denecek kadar az. Hava karardıktan sonra şehir merkezi tam anlamıyla bir ıssızlığa bürünüyor.
Böyle bir kenti vizyonu olmayanlar yönetince, yapılan yatırımlar da boşa gidiyor.
Buna, yaklaşık 10 yıl önce yapılan Kent Meydanını gösterebiliriz.
Yüzlerce ağacın kesilmesiyle ortaya çıkan boşluğu Kent Meydanı yapalım düşüncesiyle, betona çeviren bir anlayış hiçbir işlevi olmayan bu yeri merkezi hükümete devrederek, Millet Bahçesi yapımına yol verdi.
O zamanlar Kent Meydanı’nın 45 milyona mal edildiğine ilişkin iddialar ortaya çıkmıştı. Yapılan Kent Meydanı tam anlamıyla, betondu. Yeşili bulmak ya da görmek mümkün olmadan, bir yıl öncesinde yıkımına karar verildi.
Belediye Kent Meydanı’nı devrederken, hakkını yemeyelim 16 dükkânın tapusunu aldı ve kendi hanesine yazdı.
Bir seçim öncesi iktidar partisinin en büyük argümanlarından birisiydi Millet Bahçesi… Millet, Kent Meydanına gelecek, bedava çay içecek, kek yiyecekti. Çevre Bakanlığı’nın üstlendiği Millet Bahçesi'nde, yapılan 16 dükkânın dışında hiçbir gelişme görülmüyor. Meydan betona gömülmüş hissini veriyor yine.
Millet Bahçesi’nin kaça mal olacağı ve projesi konusunda da kamuoyu aydınlatılmıyor.
Yani, yine ülkenin kaynakları çarçur ediliyor.
Bir başka ülkede olsa, bu savurganlığın hesabı sorulur.
Zengin ülkeler yatırım yaparken kılı kırk yararlar. Bizde ise, "ben yaptım" mantığı egemen.
Düşünün, yurdun dört bir yanında böyle plansız, programsız yatırımların maliyetini.
Emeklisine üç kuruş maaşı hak gören anlayışın savurganlıklarının boyutu devasadır.
Yazık bu ülkeye. İyin üzücü tarafı bu tür savurganlıklarından milleti haberdar etmeyenlerin varlığı da vurdumduymazlığını artırmaktadır.
Bir seçim kazanmak uğruna milletin parasını çarçur edenlerin vicdanları rahat mıdır bilemiyoruz. Rahat diyenler olursa da onlara "sizin vicdanınız yok" deriz.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.